Türkiye’nin Efrîn’e saldırısının yıldönümünde Kuzey ve Doğu Suriye’nin birçok kentinde yürüyüşler yapıldı. BM, uluslararası toplum ve insan hakları örgütlerinin suçlara sessiz kalmaması için çağrılar yapıldı. Mücadelelerin ve dayanışmaların artırılması gerektiği kaydedildi
Efrîn’de (Afrin) 2018’de yapılan saldırılarda göç ettirilen sivillerin kentlerine ve evlerine geri dönüşü için Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamişlo, Tabka, Hesekê, Amûdê, Dêrik, Dirbêsiyê, Til Temir, Çilaxa, Girkê Legê, Tirbespiyê, Til Hemîs, Hol, Halep’te protestolar oldu.
ANHA’nın haberine göre 20 Ocak 2018 – 24 Mart 2018 arası Efrinliler için unutulmaz bir dönem oldu. TSK ve Suriye Milli Ordusu (SMO) karadan ve havadan Efrîn’e girdi. “Zeytin Dalı” adı altına gerçekleşen saldırıda yüz binlerce Efrînli Şehba’ya göç etti. İnsan hakları örgütleri 4 yılda işkence, asimilasyon, cinayetlerin durmadığını rapor etti. Yüzbinlerce kişi evlerinden edildi. Kentin demografik yapısı değiştirildi. Yıllarca emek verilen zeytinlerden edinilen hasat çalınarak başka şehirlere taşınıp satıldı. Bazı yerlerde zeytin ağaçları kesildi. Şehba’daki 5 kampta toplanan Efrînliler, avukatlar, politikacılar ve aydınlar Efrîn’de yaşananları savaş suçu ve etnik soykırım olarak tanımladı. Haberde 4’üncü yıldönümünde 17 Mart’ta Qamışlo’dan Tabka’ya birçok yerde protestolar yapıldı.
Qamişlo’da BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne kadar yürüyüş
Qamişlo’da protesto Korniş Mahallesi’nde başladı. Yürüyüşte zeytin dalı taşındı. Türkiye’nin Efrîn’de yaptıkları protesto edildi. Yağma, demografik ve demokrafik yapının değiştirilmesini protesto eden pankartlar taşındı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği binası önünde mitinge dönüşen eylemde konuşan Demokratik Birlik Partisi üyesi Feyrûşah Remedan, Efrîn’de tarihi bir direniş olduğunu kaydederek “Türkiye gibi güçlü bir devlet gelişmiş teknolojik silahlarına rağmen 58 gün boyunca Efrîn’e giremedi” dedi.
Türkiye’nin amacının Efrîn’den Dêrik’e kadar Kürt halkını yok etmek olduğunu belirten Remedan, “Kazanımlarımızı koruma mücadelesini Efrîn direniş ruhu içinde sürdürmeli, mücadelemizi ve dayanışmamızı artırmalıyız” ifadelerini kullandı.
Tabka
Tabka (Tebqa) kentinde protestoya, sivil yönetim üyeleri, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, Suriye Devrimci Gençlik Hareketi, Genç Kadınlar Birliği ve kadın komiteleri de katıldı.
Kültür merkezi önünde başlayan yürüyüşte, “Arap, Kürt, Süryani ve Çeçen aynı siperde Türk işgaline karşıdır” pankartı açıldı. Tabka Demokratik Sivil Yönetimi adına konuşan Yasama Meclisi Eşbaşkanı Huda El-Ewan, sessiz kalan uluslararası toplumu, insan hakları örgütlerine tepki gösterdi.
Hesekê
Hesekê de yürüyüş Muftî Köprüsü’nde başlayıp Serhed Meydanı’na kadar sürdü. Arap ve Kürt aşiretlerin kanaat önderlerinin yanı sıra Özerk Yönetim sorumluları ve sivil toplum kurumu üyeleri de eyleme katıldı. Yapılan konuşmalarda
Demokratik Birlik Partisi Hesekê Meclisi üyesi Ebdulselam Ehmed, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye halklarına dönük suç işlemeye devam ettiğini, demografik değişim yarattığını söyledi.
Kongra Star yöneticilerinden Şerîfe Ehmed de “Türk devleti ve Rusya arasında yapılan anlaşma sonucu Efrîn’in işgal edilmesini kınıyoruz” dedi. Şerîfe Ehmed Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî gibi bölgelerin özgürleştirilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Serêkaniyê ve Waşûkanî Meclisleri: 18 Mart kara gün
Serêkaniyê ve Waşûkanî kampları meclisleri de yaptıkları farklı açıklamalarda Türkiye’yi kınadı. Açıklamalarda “18 Mart’ı kara gün olarak tanımlıyor ve Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’deki işgalini kınıyoruz” denildi. Açıklamada uluslararası toplum ve insan hakları örgütlerinin suçlara sessiz kaldığı vurgulandı.
Dirbêsiyê
Dirbêsiyê’deki protestoda da Efrîn’in Kürt halkına karşı yapılmış yeni bir komplo olduğu kaydedildi. Mihemed Xelef, “İşgalci Türk devleti, özellikle Rojava Devrimi’nden sonra Kuzey ve Doğu Suriye halkına karşı her gün insanlık dışı suçlar işliyor. Efrîn direnişi Türk devletinin yenilgisinin ispatıdır” dedi.
Til Temir
Til Temir’deki protestoda İlçe Meclisi Eşbaşkanı Semer Xelîl, Kuzey ve Doğu Suriye halkının bu demokratik projelerden biriyle yönetildiğini, Türkiye’nin istikrar ve demokrasi projelerine karşı durduğunu söyledi: “Türk devleti Kuzey ve Doğu Suriye halkının kimliğini yok ediyor. Çetelerin ailelerini gelip bölge halkının evlerinde otursun diye yurttaşları göçertiyor ve katliamlar gerçekleştiriyor. Bu suçlarla uluslararası kanunları ihlal ediyor. Birleşmiş Milletler, hukuk örgütleri ve dünya devletlerinin sessiz kalmaması, halklara karşı insani ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Çünkü sessiz kalmak Efrîn ve işgal altındaki diğer bölgelerde olumlu sonuçlar doğurmayacaktır.”
Hol’da da İlçe Meclisi Eşbaşkanı Ziyad El-Hesen Efrîn “Biz Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’yi özgürleştirene kadar ve Suriye’nin bütün topraklarını işgalcilerden kurtaracağız” dedi.
Derik
Efrîn işgalini kınamak için Dêrik’te de yüzlerce kişi Özürlük Meydanı’nda toplandı. Dêrik’teki bileşenler, siyasi partiler, Koçerta ve Berava bölgesindeki yurttaşlar, sivil toplum örgütleri de yürüyüşe katıldı. Dükkan sahipleri de işyerlerini kapatarak, yürüyüşe katıldı. Konuşmalarda bütün bölgeler özgürleşene kadar mücadele edileceği kaydedildi.
Girkê Legê
Girkê Legê’de de yürüyüş kent merkezind eoldu. Türkiye’nin demografik değişim ve Türkleştirme siyasetini kınayan açıklamalar yapıldı.
Çilaxa
Çilaxa’da da Gerac Meydanı’nda yürüyüş yapıldı. Çilaxa İlçe Meclisi Eşbaşkan Yardımcı Yunis Mihemed Fetah, Efrîn özgürleştirilene kadar direnişin büyütülmesi gerektiğini söyledi, uluslararası toplum ve insan hakları örgütlerine suçların sonlandırmaları çağrısında bulundu.
Tirbespiyê
Tirbespiyêliler de İlçe Meclis binası önünde eylem yaptı. Konuşmalarda Efrîn’in doğasına da saldırı olduğu, kentte talan olduğu belirtildi.
Amûdê
Amûdêliler de Özgür Kadın Meydanı’nda bir araya geldi. Konuşmalarda Efrîn halkının direnişini kamplarda sürdürdüğü kaydedildi.
Til Hemîs
Til Hemîsliler de alanlara aktı. Konuşmalarda bölge halklarına uygulananların savaş suçu kapsamına girdiği belirtildi. Uluslararası topluma ve BM’ye çağrısı yapıldı.
Mazlum Ebdi: BM Efrîn halkına karşı sorumluluğunu yerine getirmedi
ANHA’nın haberine göre DSG Genel Komutanı Mazlum Ebdi de yazılı açıklama yaptı: “İşgali sona erdirmek, halkın toprağına ve evine güvenli biçimde dönmesini sağlamak en büyük sorumluluğumuzdur” dedi. BM’nin Efrîn halkına karşı sorumluluğunu yerine getirmediğini belirten Ebdi, “4 yıl geçmesine rağmen zeytin şehri Efrîn’de katliamlar devam ediyor” ifadelerini kullandı.
‘Dünyanın gözü önünde tüm uluslararası standartları ihlal ediyor’
Kuzey ve Doğu Suriye Kongra Star Koordinasyonu da yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Acı, çile, insanlığa karşı suçlar, cinayet, insan kaçırma, tecavüz, yağma, demografik değişim, insanların yerinden edilmesi, ağaçların yakılması ve kesilmesi gibi onlarca vahşi suç işlenme devam ediyor.
Türk devleti dünyanın gözü önünde tüm uluslararası standartları ihlal ediyor, ancak uluslararası toplum tarafından herhangi bir pozisyon alınmadı. Türk devleti ve çeteleri, tüm Suriyeli mülteciler için güvenli bir sığınak haline gelen Efrîn’i tüm savaş araçlarını kullanarak, sivillere karşı ağır silahlar ve ileri teknoloji kullanarak işgal etti. Sivillerin evlerini bombalayarak, tarihi yerleri tahrip ederek Efrîn’i yağmaladı. Kongra Star olarak Türk devletinin işlediği suçları ve uluslararası toplumun sessizliğini kınıyoruz. Tüm suçlar belgelenip ifşa edilse de dünya sessizliğini koruyor.
Tüm insan hakları kurum ve kuruluşlarını görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye, konumlarını netleştirmeye ve Türk devletinin Efrîn işgalini sona erdirmeye çağırıyoruz.”
Halep’te sanatçılardan eylem
Halep Sanatçılar Birliği de “Efrîn Bizimdir” sloganıyla eylem yaptı. Şêxmeqsûd Mahallesi’nin doğusundaki Cebanat bölgesinde gerçekleştirilen eylemde eylemciler, “Efrin bizimdir ve bizim kalacak”, “18 Mart Efrîn’in işgal günü, insanlığın alnında kara bir lekedir” pankartı açtı. Sanatçı Ehmed Xanê, “18 Mart bizim için ve Efrîn halkı için acılı ve karanlık bir gün. Hepimizin tek tesellisi tekrar Efrîn’e dönmek olacaktır. Efrîn’e dönmek için sonuna kadar mücadele edeceğimize söz veriyoruz” dedi. Ehmed Xanê konuşmasını bitirdikten sonra Efrîn’den göç edenlerin göç yollarında yaşadığı zorlukları anlatan bir klam seslendirdi.
HESEKÊ- HALEP