Gazeteci Hesen, Newroz kutlamasında 4 sivilin katledilmesiyle başlayan protestolara ilişkin,’Efrîn’de Kürtler korku duvarını yıktı’ dedi
Efrîn’in Türkiye ve himayesindeki paramiliter grupların 24 Mart 2018 tarihinden bu yana işgal edilmesiyle kent, şiddet, tecavüz, katliam, hak ihlalleri, saldırı, gasp, tecavüz ile anılır oldu. Son olarak 20 Mart’ta Efrîn’in Cindirês ilçesinde bir aileden 4 kişi, Newroz kutlamak istedikleri için katledildi, 2 kişi de yaralandı. Türkiye’ye bağlı Ehrar El Şerqiye grubu tarafından gerçekleştirilen katliam, Efrîn halkını sokaklara döktü. İşgal altındaki Efrîn’de 5 yıl sonra ilk defa sokaklara dökülen halkın, bu saldırılara karşı öfkesi devam ediyor.
Rojava TV muhabiri Nurhat Hesen, Cindirês ilçesindeki katliam ve Efrîn halkının devam eden protestolarıyla ilgili Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
‘Halkın göç etmesini amaçladılar ‘
Hesen, Efrîn’de onlarca kişinin Türkiye’ye bağlı paramiliter gruplar tarafından katledildiğini söyledi. 20 Mart’ta Newroz kutladıkları için Türkiye’ye bağlı Ehrar El Şerqiye üyeleri tarafından 4 sivil yurttaşın katledilmesiyle ilgili konuşan Hesen, “Bu katliamların en büyük amacı halkı göç ettirerek demografyayı değiştirmek. Depremden etkilenen Cindirês’te Türk devleti halkın göç etmesi için elinden geleni yaptı, ancak halk evleri yıkılmasına rağmen göç etmedi ve kendi kurdukları çadırlarda kaldılar. Halkın göç etmemesi, onların amaçlarına ulaşmasını engelledi. Bu nedenle de çeteler eliyle 4 sivili katlettiler. Newroz ateşi zalime karşı gelmenin sembolü, onlar da zalim olduklarını biliyorlar. Bu nedenle de Newroz ateşi zorlarına gidiyor, halkın kutlamasını istemiyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Efrîn’de hiçbir kanun yok’
Efrîn’de Kürt halkına yönelik bir soykırım olduğuna dikkat çeken Hesen, şöyle devam etti: “Türk devleti Cindirês’te katledilen sivillerin ailelerini ölümle tehdit ediyor. ‘Bu protestoları durdurmazsanız sizi de öldürürüz’ diyorlar. Bu nedenle Efrin’de yaşananlara sadece işgal diyemeyiz. Efrîn’de Kürt halkına karşı bir soykırım uygulanıyor. 5 yılda 7 binden fazla Kürt zindanlara atıldı, birçok kişi katledildi. Yaşlı bir kadın ile adam zindanda katledildi. Kürt kadınları zindanlarda tecavüze uğradı. Yani işgalin de kendine göre kanunları var, ancak Efrîn’de hiçbir kanun yok. Bu nedenle Efrîn halkına yönelik bir soykırım gerçekleşiyor” dedi.
‘Katliamlardan Türkiye sorumlu’
Bu katliamlardan Türkiye’nin sorumlu olduğunu belirten Hesen, Türkiye çetelerin Efrîn’e girmesine izin verdi. Aynı şekilde bu çetelerin Efrîn’de katliamları yapmasına izin veriyor. Uluslararası devletler de diyor ki, biz Türkiye’nin bu katliamı yapanları yargılamasını istiyoruz ama bu katliamları asıl yapan Türkiye, kendisini nasıl yargılayacak? Uluslararası devletlerin de böyle bir çelişkisi var. Efrîn halkı da bu katliamların asıl sorumlusunun Türk devleti olduğunu biliyor. Efrîn yeni işgal edildiğinde Türk devleti çetelerle bir toplantı yaptı. Toplantıda çetelere Kürtleri bu bölgeden çıkarın diye emir verilmiş” diye belirtti.
‘ENKS işgali meşrulaştırıyor’
Türkiye ve ENKS iş birliğine de değinen Hesen, ENKS’nin geçmişten beri Türkiye ile ilişki içerisinde olduğunu belirtti. ENKS’nin Türkiye’nin Efrîn’deki işgalini meşrulaştırdığının altını çizen Hesen, “Türk devleti Barzani Yardım Vakfı’nın depremden etkilenen Cindirês ilçesine girmesine izin verdi. Çünkü Türkiye ile Güney hükümetinin arası iyi. Fakat depremden etkilenen Cindirês halkı, yardım istemediklerini belirtip, çetelerin bölgeden çıkmasını istediler. ENKS ise halkın protestolarını engellemek istiyor. Halka sürekli evlerinize girin, protestoları durdurun diyorlar. Türk devleti de katledilen 4 sivilin ailesini tehdit ederek ‘bu protestolar durmazsa sizi de öldürürüz’ diyorlar. Fakat buna rağmen protestolar devam ediyor. ENKS Türk devletinin Efrîn’deki işgalini meşrulaştırıyor. Türk devleti ENKS’yi kullanarak, ‘biz Efrîn’i işgal etmedik, bakın bir Kürt partisi burada’ diyerek işgalini meşrulaştırıyor. Kürt halkının bu tür partilerden uzak durması gerekiyor” dedi.
‘Sadece Özerk yönetim işgale karşı’
Türk devleti Özerk Yönetimin Efrîn’e girmesine izin vermediğini belirten Hesen, “Düşünün, Suriye sınırları içerisinde bir yönetimin yardımı dışardaki bir devlet tarafından engelleniyor. Çünkü Özerk Yönetim dışında hiç kimse Efrîn’deki çetelere ve Türk devletinin işgaline ses çıkarmıyor” şeklinde konuştu.
Efrîn’liler ‘artık korkmuyoruz’
4 sivilin katledilmesiyle 5 yıl sonra Efrîn halkı ilk kez sokaklarda ‘Şehitler ölmez, Efrîn Kürtlerindir, ey şehit kanın yerde kalmayacak’ sloganları atıyor. Efrîn’de Kürtler korku duvarını yıktı. Efrîn’de bir anne ‘sokaklarda öldürülüyoruz, artık korkmuyoruz’ diyor. Efrîn’de bir baba bu konuşmadan sonra ‘öldürüleceğimi biliyorum’ diyor ama yine de ‘konuşacağım’ diyor. Bu protestolar sonlasa dahi yine halk sokaklara çıkacak. Artık korku duvarı yıkıldı” dedi.
Efrîn Halkına güçlü destek çağrısı
Efrin’deki hak ihlallerine karşı Birleşmiş Milletler’in (BM) raporlarına da değinen Hesen, raporlara rağmen uluslararası devletlerin Türkiye ile olan çıkarlarından dolayı sesiz kaldıklarını söyledi. Efrîn halkının eylemlerine devam etmesi için güçlü bir desteğe ihtiyaçları olduğunu kaydeden Hesen, halka şu çağrıda bulundu: “Bugüne kadar sokağa çıkan ve eylemlere katılan çok sayıda kişi tutuklandı. Cindirês ve Efrîn’de çok sayıda yurttaş tutuklanıp işkence gördü ama eylemler hala devam ediyor. Rojava bölgesinde de bu katliama karşı çok sayıda tepki, açıklama ve gösteri yapıldı. Bunun yanında güçlü bir tepki görmedik. Avrupa’da eylemciler tepki gösterdi ama yeterli değil. Efrîn halkının çok güçlü bir desteğe ihtiyacı var. Kürt halkının her yerde sokaklara çıkıp bu desteği göstermesi gerekiyor. Kürtlerin de birlik olması gerekiyor. Birlik olursak Efrîn halkının isteklerine cevap olabiliriz.”
HABER MERKEZİ