Hüseyin Aykol
Çağdaş Hukukçular Derneği yöneticisi Avukat Ebru Timtik “adil yargılanma hakkı” talebiyle başladığı ölüm orucunun 238. gününde, 27 Ağustos 2020 tarihinde yaşamını yitirmişti. Ebru Timtik’in adil yargılanmadığını anlatmak uğruna yaşamını yitirdiği davada ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile ÇHD üyeleri Barkın Timtik ve Oya Aslan halen tutuklu yargılanırken; Ebru’nun talebi tüm dünyada yankı bulmuş; dünya genelinde birçok hukuk örgütü ve baro tarafından 14 Haziran günü “Uluslararası Adil Yargılanma Hakkı Günü” ilan edilmiş bulunuyor.
Bu gün kapsamında her yıl Adil Yargılanma Hakkı Mücadelesi veren bir kişiye de “Ebru Timtik Ödülü” verilmesi kararı alındı. Geçen yıl bu ödülün ilki Ebru Timtik’e atfen Avukat Barkın Timtik’e verilmişti. Bu yıl da Ebru Timtik Adil Yargılanma Hakkı Ödülü Mısır’da adil yargılanma hakkı için mücadele eden kişi ya da kurumlara verilecek. Ebru Timtik Ödül Töreni’ne tüm kurumlar adına Palermo Barosu ev sahipliği yapacak ve ödülün kazananı da bu törende açıklanacak.
Önceki gün işte böylesine önemli bir toplantıya katıldım. Altı hukuk örgütü 14 Haziran 2022 günü öğle saatlerinde Çağdaş Hukukçular Derneği’nin Ankara Şubesi’nde bir araya geldiler ve Adil Yargılanma Günü için bir basın toplantısı düzenlediler. Adalet için Hukukçular, ÇHD Ankara Şubesi, Demokrasi için Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, ÖHD Ankara Şubesi ve Toplumsal Hukuk’u temsil eden hukukçular ülkemizde hüküm süren hukuksuzluğu hatırlatarak şöyle dediler:
“Ülkemizde Adil Yargılanma Hakkı ihlallerine her gün bir yenisi eklenmektedir. Siyasi davalarda yasa dışı deliller ve gizli tanık/ itirafçı tanık beyanlarıyla hüküm kurulmaktadır.
Kamuoyunda Kobanê davası olarak bilinen HDP MYK üyelerinin yargılandığı dava olağanüstü bir hızla devam etmekte, AİHM/AYM kararları uygulanmamakta, gizli/açık tanık beyanları ile yargılama yürütülmektedir.
Şenyaşar ailesi halen Urfa adliyesi önünde oturma eylemi yaparak adil yargılanma hakkı talep etmektedir. Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım adil yargılanma talebi ile başladıkları ölüm orucunun 170’li günlerini aşmıştır. Çorlu Tren Katliamı, Hendek İşçi Katliamı, Soma Katliamı aileleri halen adalet beklemektedir.
Adil Yargılanma Hakkı günü vesilesiyle bir kez daha vurgulamak isteriz ki mücadeleler sonucu elde edilmiş yargılama ilkelerinin hayata geçirildiği, savunma ve adil yargılanma hakkının gereklerinin yerine getirildiği; somut, bilimsel delillere dayalı olarak belirli, öngörülebilir, açık, halktan yana ve halk için bir yargılama faaliyeti bir an önce etkin olmalıdır.
Gizli tanıklık, itirafçılık/iftiracılık, SEGBİS dayatması delilsiz, varsayımlara, soyut iddialara dayalı hüküm kurma, ceza yargılama ilkelerinin yok sayılması ile görünüşte bile adil olmayan yargılama oyunları son bulmalıdır.
Aynı şekilde Uluslararası Adil Yargılanma Hakkı Günü kapsamında yayımlanan ortak metin ve raporlar incelendiğinde Mısır’da adil yargılanma hakkı kapsamında yaşanan sorunların tüm muhalifleri etkileyen bir düzeyde olduğu da görülmektedir.
Yargısız infazlar, uzun tutukluluk süreleri, gözaltında kayıplar tüm muhaliflerin her gün karşı karşıya kaldığı sorunlara işaret etmektedir. Ülkemizde de olduğu üzere, Mısır’da da bu baskı ve zor uygulamalarına maruz kalan kesimlerin başında hak mücadelesi yürüten avukatlar gelmektedir.
Bizler, Adil Yargılanma Hakkı günü vesilesiyle bu hak mücadelesinin ülkemizde ve dünyada takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”
Sonradan duyduğuma göre, Ankara’da yapılan bu içerikteki basın açıklaması, aynı saatlerde yine hukukçular tarafından İstanbul ve Kocaeli’nde de yapılmış. Ancak böylesine anlamlı ve önemli bir etkinliğe sadece hukukçuların değil, basın mensuplarının da çok daha fazla ilgi göstermesi gerekiyor sanıyorum.