HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe, kayyumların düşman hukuku uygulayarak başta Van Gölü olmak üzere doğanın ve değerlerin talan edildiğini söyledi. Özgökçe, uzmanların Van Gölü’nün 25 yıl ömrünün kaldığını belirttiklerini ifade etti
Van’da Demokratik Bölgeler Partili (DBP) Büyükşehir Belediyesi ve 11 ilçe belediyesine atanan kayyumlar, başta Van Gölü ve Muradiye Şelalesi olmak üzere kentin doğal güzellikleri ve kültürel mirasını tahrip eden politikalar yürüttü. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Bedia Özgökçe, yaşananları “Kayyımlar, AKP’nin düşman hukukundan beslenen uygulamalarla karşımıza çıktılar” diye değerlendirdi.
‘Talan politikaları devrede’
Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyumdan ilçe belediyelerine kadar bir bütün olarak hepsinin insanlığa aykırı suçlar işlediğini kaydeden Özgökçe, halkın diline ve kültürüne yönelik DBP’li belediyelerin başlatmış olduğu tüm çalışmaların da yok edildiğini söyledi. Özgökçe, “Van’ın taşını, toprağını, suyunu, denizini, bu coğrafyayı talan eden politikalara imza attılar. Öncelikli sorun olarak bu çevre felaketi, çevresel etkiler ve çevreyi kirleten tüm uygulamalar şu an devrede. Halkın, köylünün meraları yok ediliyor. O arazilere ya at çiftlikleri kuruluyor ya da Güneş Enerji Santralleri (GES) kurulmuş durumda” dedi.
‘Bütün değerler yok ediliyor’
19. yüzyılda inşa edilmiş tarihi Muradiye Şeytan Köprüsü’nün üzerine asfalt dökülmesine de tepki gösteren Özgökçe, “Bunu hangi akılla izah edebiliriz?” diye sordu. “Tarihin hafızası, bu toprakların özü olan bütün değerler yok ediliyor” diyen Özgökçe, Muradiye Şelalesi’nin de içinde olduğu alanın “yeniden düzenlenmesi” adı altında 49 yıllığına bir firmaya kiralandığını, yandaşlara peşkeş çekildiğini vurguladı.
Arıtma projesi yapılmıyor
Bir diğer önemli sorun olarak Van Gölü’nün kirliliğine değinen Özgökçe, şunları söyledi: “Bugün bütün Vanlılar, bu coğrafyada yaşayan tüm insanlar ve Türkiye coğrafyasının bir bütün olarak zenginliği olan Van Gölü, denizimiz insan eliyle yok ediliyor. Artık Van Gölü’nün ömrünü tüketen bir hal almış durumda. Yıllardır uyarılarımızı yapıyoruz, çeşitli çalışmalar içerisindeyiz. Örneğin, Büyükşehir Belediye Eşbaşkanımız Sayın Bekir Kaya’nın başında olduğu bir proje söz konusuydu. Büyük bir arıtma sistemi ve göle atılan bütün evsel ve çevresel atıkların önlenmesi, arıtılmasına yönelik çok büyük bir proje yürütülüyordu. Kayyım atandıktan sonra bu proje devre dışı kalmış görünüyor çünkü bu konuda bir açıklama ya da bir bilgilendirme yok. Ayrıca mevcut arıtma sistemlerinin de çalışmadığına tanıklık ediyoruz.”
“Bizlerin canı, aldığı nefestir Van Gölü. Van Gölü’nü korumak gerekiyor” diyen Özgökçe, hatta bunun için seferber olunması gerektiğine işaret etti. Ciddi bir tehlikenin söz konusu olduğunu belirten Özgökçe, “Kayyım eliyle sazlık alanlar yok edildi. Van Gölü kıyılarının doğal tarihi görüntüsü yok edildi. İnsanların göz teması bile adeta kesildi. Yürüyüş yolu yapılacak diye doğal alan yok edildi, ağaçlar kesildi. Birkaç yıl önce Edremit-Gevaş arasında insanlar göle girebiliyorken bugün o imkan yok. Çünkü korkunç düzeyde kirlilik söz konusu. Uzmanlar böyle giderse Van Gölü’nün 25 yıl ömrünün kaldığını söylüyorlar. Bu çok acı bir tablodur” diye konuştu.
‘Kanun teklifimiz reddedildi’
Meclis’e defalarca verdiği soru önergeleriyle Van Gölü’nün çevresinde yapılan müdahaleleri hem sorduğunu hem de önlenmesini talep ettiğini kaydeden Özgökçe, Van Gölü’nü Koruma Kanunu’nun çıkarılması için çalışmalar yaptığını belirtti. Özgökçe, “Van Gölü Koruma Kanunu hazırladım ve teklifi Meclis’e sundum. Teklif, 15 Mayıs 2018 itibariyle listeye alındı. O gün Van Gölü’nü tartıştık, konuştuk. AKP ve MHP oylarıyla ve hiçbir gerekçe sunmadan kanun teklifini reddettiler” dedi.
Gölü korumak vazifemiz
Kayyumların bir memur gibi değil AKP’nin il başkanları gibi çalıştıklarını ve büyük düşmanlık sergilediklerini belirten Özgökçe, “Ben bir siyasetçi olarak böyle değerlendiriyorum. Çünkü başka hiçbir insan bunu yapmaz. Bu konudaki duyarlılık çağrılarımız Van kayyımı tarafından eleştirilmiş. ‘Başımıza çevreci kesildiler’ diye bir değerlendirmeleri olmuş. Elbette çevreyi, Van Gölü’nü korumak en büyük vazifemizdir. Elinizde yetkiler var, sayın kayyım. Sınırsız imkanlar var” dedi.
Kürt düşmanlığı doğaya da!
Yürütülen bu uygulamalara karşı sessiz kalmayacaklarını ifade eden Özgökçe, “Hem mücadelemizi sürdüreceğiz hem de farkındalık yaratan, bu çağrıya kulak veren her kim varsa ortaklaşacağız, kapılarını bir bir çalacağız. Bizim doğal kaynaklarımıza yönelik talan politikasına son verilmesi gerekir. Doğamıza, ormanlarımıza yapılan düşmanca tavırların bir bütün olarak Kürt halkına yönelik olduğunun da farkındayız. Kürt düşmanlığı doğaya da insani değerlere de yansımış durumda” dedi.
Rengin Azizoğlu/Jinnews-Van