Dünyanın birçok bölgesinde ve özellikle Afrika, Ortadoğu ile Güney Amerika’da susuzluk ölümcül boyutlara ulaşırken, bu nedenle büyük göçleri ortaya çıkarıyor
Trakya Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Suya Dair” paneline katılan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Handan, küresel iklim değişikliği ve afetlerin sağlıklı suya erişimi engellediğini söyledi. Dökmeci, dünya nüfusunun yüzde 40’tan fazlasının su kıtlığıyla karşı karşıya kaldığına dikkat çekti
2050’de 4 milyar insan susuz kalacak
Suyun canlı yaşamı için hayati önem taşıdığını belirten Dökmeci, “Su kıtlığı dünyayı tehdit eden önemli bir durum. İnsanlar besin olmadan uzun süre hayatta kalabilirken, susuz olarak yaşam çok zor. Bu suyun da güvenli içme suyu olması lazım. Dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının su kıtlığı çektiği biliniyor. Bu durum önümüzdeki yıllarda artacak. 2040 yılında her 4 çocuktan 1’inin aşırı su sıkıntısı çekeceği tahmin ediliyor. 2050 yılına geldiğimizde 4 milyar insan su sıkıntısı çeken bölgelerde yaşayacak” dedi.
Seller altyapıya zarar veriyor
Dökmeci, doğa ve çevrenin tahrip edilmesinin afet boyutunca iklim olaylarına neden olduğunu belirtti. AA’da yer alan habere göre, sel ve kasırga gibi afetlerin güvenli suya erişimi sağlayan altyapı sistemlerine zarar verdiğini aktaran Dökmeci, “Yaşanan sellerin ardından içme suyu kaynakları doluyor zannediliyor ancak mevcut kaynakların kirlenme riski oldukça fazla. Atık su tesisleri zarar görebiliyor. Kanalizasyon sistemleri arızalanabiliyor ve sızıntılar oluyor. Bu durum salgın hastalıklar gibi ciddi sorunlara neden olabiliyor” diye konuştu.
EKOLOJİ SERVİSİ