Diyarbakır’da kurulan pazarlarda çalışmak zorunda bırakılan çocuklar, yaşlarından ağır yükler taşıyor. Günde ortalama 20-30 lira kazanan ve eve destek için çalıştıklarını söyleyen çocuklar, ‘Para kazanmak zorundayız’ diyorlar
TÜİK’in geçen yıl “Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Bölgesel Sonuçları 2019” raporunda “Yoksul Kent”ler arasında yer alan Diyarbakır, çalıştırılan çocuk sayısının en fazla olduğu kentlerden biri. Kentin Bağlar, Kayapınar, Yenişehir ve Sur ilçelerinde haftanın belirli günlerinde kurulan semt pazarlarında yaşları 7 ila 16 olan birçok çocuk çalıştırılıyor. Çocuklar, pazar alışverişlerini yapan yurttaşların poşetlerini el arabalarıyla taşıyor. Pazarlardaki sayıları her gün artan çocuklar, gün içinde kimi zaman 3, kimi zaman 4 sefer yaparak günde yaklaşık 20 ila 30 TL kazanıyor.
‘Çalışmak zorundayım’
Çocuklardan kimileri okul sonrası el arabalarıyla pazar yolunu tutarken, kimileri ise ekonomik gelirlerinin olmamasından kaynaklı okula gidemiyor. Çocukların bu iş yöntemine aileleri, ekonomik gelir sağladıkları gerekçesiyle göz yumuyor. Pazarda yaklaşık 2 yıldır yük taşıyan, hem kendi hem de ailesinin ihtiyaçlarını karşılayan 11 yaşındaki B.K., ekonomik durumları iyi olmadığı için her gün başka bir pazarda çalıştığını söylüyor. B.K, “Yük taşıyarak para kazanıyoruz. Bazen apartmanın en üst katına kadar yükleri taşıyoruz. Ortalama 20-30 lira kazanıyoruz” dedi. “Neden bu işe yapıyorsun?” sorusunu ise B.K “Para kazanmak zorundayım” diyor.
‘Destek için çalışıyorum’
M.B. (13) ise ekmek parası kazanmak, ev ihtiyaçlarına katkı sunmak amacıyla 1 buçuk yıldır pazara geldiğini dile getiriyor. Ailesinde sadece kendisi ve babasının çalıştığını anlatan M.B., “Toplam 5 kardeşiz. Babam çalışıyor. Yorucu ama yapacak bir şey yok. Kazandığımız para değişiyor. İşimiz ağır oluyor ancak yapacak bir şey yok. Taşıdığım yük uzaksa fiyatı ben belirliyorum. Yakınsa ne kadar verirlerse. Okula gidiyorum. Eve destek amacıyla çalışıyorum” diyor. Lise 1 öğrencisi M.K. adlı çocuk da 7 kardeş olduklarını ve 3 yıldır pazarlarda çalıştığını dile getiriyor. M.K., “Çalışma amacıyla geliyorum. Ben ve babam çalışıyoruz. Günde 20 ila 30 TL arasında kazanıyorum. Haftada sadece iki gün pazara gitmiyorum” dedi. F.Y. ise, ailesinde kimsenin çalışmadığını, bu yüzden 5 yıldır pazarda çalıştığını ifade etti.
‘Önlem alınmıyor’
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi Ömer Sansarkan, çocuk işçiliğinin artışındaki en büyük nedenlerini, “nüfus artışı, göç, işsizlik ve ekonomi” olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından çocuk işçiliğine dikkati çekmek ve önüne geçmek için taraf olduğu sözleşmelere imza attığını, fakat yasal düzenlemeler ve denetimde yetersiz olduğunu aktarıyor.
Binlerce çocuk işçi
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), “Çocuk İşgücü Araştırması 2019” verilerine göre, ülke genelinde 5-17 yaş grubundaki çocuk sayısı 16 milyon 457 bin. Bu çocuklardan 720 bini çalıştırılıyor. Bu yaş grubundaki çocuklar, kurumsal olmayan nüfusun yüzde 20.3’ünü oluştururken, 5-17 yaş grubunda çalıştırılan çocukların aynı yaş grubundaki çocuklar içinde payını gösteren istihdam oranı ise yüzde 4.4 olarak belirlendi.
Kaynak: Ergin Çağlar- Cahit Özbek/Diyarbakır-MA