İkinci Dünya Savaşı’nın yıkıntıları arasında geçen hayatı ölümsüzleştiren fotoğraf sanatçısı Werner Bischof’un ilk kişisel sergisi İstanbul’da açılıyor. Sergi foto-röportaj eserlerinden oluşuyor
İsviçreli fotoğraf sanatçısı, İkinci Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkımı belgeleyen sergisi “Werner Bischof: 1936-1954” yarın dünyaca ünlü sanatçıların eserlerine evsahipliği yapmaya devam eden Leica Galeri İstanbul’da açılıyor. Fotografevi ve Werner Bischof Estate işbirliğiyle gerçekleşen sergi, Werner’in İkinci Dünya Savaşı’nın neden olduğu yıkım üzerine yayınladığı foto-röportaj eserlerinden oluşuyor.
Hayatlara tanıklık etti
Werner Bischof’un İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa ve Asya kültürlerine ait fotoğrafları,1945’ten bu yana foto muhabirliğinin en önemli ve ayrılmaz parçasını oluşturuyor. 1949’da kurucu üyelerle birlikte Magnum Fotoğraf Ajansı’na katılan ilk fotoğrafçı olan Bischof, fotoğraflarında endüstri ve teknolojiden etkilenen geleneksel kültürlerin gündelik yaşamlarını da belgeliyor. Avrupa, Hindistan, Japonya, Kore, Hong Kong, Güney Amerika gibi farklı coğrafyalardaki hayatlara tanıklık eden Bischof, bu anları fotoğraflarıyla ölümsüzleştiriyor.
Dünyanın gerçek yüzü
Fotoğrafçılık serüvenini, “Dünyanın gerçek yüzünü keşfetmeye mecbur hissettim. Bolluk içinde tatmin edici bir yaşam sürmek bir çoğumuzu kendi sınırlarımızın ötesindeki muazzam zorluklara karşı körleştirmişti” sözleriyle özetleyen Werner Bischof’un Türkiye’deki ilk kişisel sergisi olan “Werner Bischof: 1936- 1954” başlıklı sergi 4 Temmuz- 30 Ağustos 2018 tarihleri arasında bomontiada’daki Leica Galeri İstanbul’da görülebililir.
Werner Bischof hakkında
Kısa hayatına rağmen fotoğraf tarihinde büyük iz bırakan isimler arasında yer alan belgesel fotoğrafçı Werner Bischof 1916’da Zürih’te doğdu. 16 yaşındayken resim alanındaki becerisini keşfedip sanatçı olmaya karar veren Bischof, 1932 yılında başladığı akademide fotoğrafa duyduğu ilgiyi keşfetti. 1939 yılında kendini geliştirmek için Paris’e gitmesine rağmen 2. Dünya Savaşı’nın başlaması ile tekrar Zürih’e döndü. 26 yaşında aylık olarak yayınlan “Du” dergisinde fotoğraf çalışmalarını ilk kez yayınladı ve derginin şef editörü Arnold Kübler’in etkisi ile çalışmalarında önceki deneysel çalışmalarından farklı olarak belgesel eğilimle insan fotoğrafları çekmeye başladı. Savaşın sona ermesi ile altı yılın ardından İsviçre dışına çıkarak, Almanya’ya savaşın yarattığı yıkımı gözlemlemeye ve fotoğraflamaya gitti. Aynı yıl Hollanda ve Fransa’da da benzer çalışmayı yaptı. 1951-52 yılları arasında Kore’ye üç kere giden Bischof, burada uluslararası basın için savaşın iç yüzünü fotoğrafladı. 1952 yılında bu kez de savaş fotoğrafçısı sıfatıyla Hindiçine gitti. Bischof dünya siyaseti açısından önemli gelişmeleri takip ederek durumun iç yüzünü tanımlamaya çalıştı.
KÜLTÜR SERVİSİ