Asya, Afrika, Avustralya, Güney Amerika ve Kuzey Amerika’nın bazı bölgelerinde daha önce benzeri görülmemiş aşırı ısı ve nem kombinasyonlarını içeren binlerce olay tespit edildi
Yeni yapılan bir bilimsel çalışma, ABD Körfez Kıyısı bölgesi de dahil olmak üzere Asya, Afrika, Avustralya, Güney Amerika ve Kuzey Amerika’nın bazı bölgelerinde daha önce benzeri görülmemiş aşırı ısı ve nem kombinasyonlarını içeren binlerce olayı tespit etti. Bazı bilim insanları yüzyılın sonlarında tropik ve subtropik bölgelerde, ortaya çıkacak bu koşulların ekonomileri tahrip edeceğini ve hatta insanın hayatta kalmasının fizyolojik sınırlarını bile aşacağını belirtiyor. Basra Körfezi boyunca, araştırmacılar teorik olarak insanın hayatta kalma sınırını aşan bir düzineden fazla olguyu belirlediler. Araştırmayı yapanlardan baş yazar Colin Raymond, “Önceki çalışmalarda bu durumun birkaç on yıl sonra gerçekleşeceği öngörülüyordu. Ancak bu durum şu anda yaşanıyor. Bu olaylar artacak ve etkiledikleri alanlar küresel ısınma ile doğrudan ilişkili olacak” dedi.
Isı ve nem iki katına çıktı
Hava istasyonlarından 1979’dan 2017’ye kadar olan verileri analiz eden yazarlar, aşırı ısı ve nem kombinasyonlarının çalışma süresi boyunca iki katına çıktığını buldular. Hindistan, Bangladeş ve Pakistan’ın çoğunda tekrarlanan olaylar; Kuzeybatı Avustralya, Kızıldeniz ve Meksika’nın Kaliforniya Körfezi kıyıları boyunca yaşandı. En yüksek ölümcül olanlar Suudi Arabistan’ın Dhahran / Damman şehirlerinde 14 kez görüldü. Katar ve 3 milyondan fazla nüfusu birleştiren Birleşik Arap Emirlikleri Ras Al Khaimah, Güneydoğu Asya, Güney Çin, subtropikal Afrika ve Karayipler de yoğun olarak bu durum yaşandı.
Sağlıklı kişi bir saatte ölür
Önceki iklim araştırmaları geçmiş olayların çoğunu tanımlayamadı. Çünkü iklim araştırmacıları genellikle geniş alanlarda ve bir seferde birkaç saat boyunca ölçülen ısı ve nem ortalamalarına bakıyorlar. Raymond ve meslektaşları bunun yerine, 7.877 ayrı hava istasyonundan saatlik verilere doğrudan girerek daha küçük alanları etkileyen daha kısa ömürlü olayları saptadılar. Nem ısının etkisini çok yükseltir. Çünkü insanlar terleyerek vücutlarını soğuturlar; deriden atılan su fazla vücut ısısını azaltır. Nem, ter buharlaşmasını yavaşlatır ve durdurabilir. Bu durumda, klimalı bir ortama geçilmediği koşulda, vücut hayatta kalabilme aralığının ötesine geçer ve organlar çalışamaz hale gelir. Koruma giysileri olmayan ve içme suyuna sınırsız erişim bulunmayan, gölgede oturan ve fiziksel olarak güçlü olan kişi bile bir saat içinde ölür.
Fakir halklar risk altında
Klima, ABD ve diğer bazı zengin ülkelerde etkileri azaltsa da bunun da sınırları var. Şimdiye kadar bildirilen en yüksek ısı ve nem olaylarından biri, 31 Temmuz 2015’te İran’ın Bandar Mahshahr kentinde yaşandı. Halk, klimalı araçların ve binaların içinde kaldıklarını ve dışarıda kısa bir süre kaldıktan sonra duş aldıklarını bildirdi. Ancak Horton, insanlar uzun süre iç mekanlara giderek daha fazla zorlanırsa, zengin ülkelerde bile çiftçilik, ticaret ve diğer faaliyetlerin potansiyel olarak durma noktasına gelebileceğine dikkat çekiyor. Fakir ülkelerdeki birçok insanın elektriği bile yok ve riskleri çok yüksek. Orada birçoğu ağırişgücü gerektiren geçimlik tarım yapıyor. Horton, bu gerçeklerin en çok etkilenen alanların bazılarını yaşanmaz hale getirebileceğini söylüyor. Avustralya’nın Yeni Güney Galler Üniversitesi’nden bir klimatolog olan Steven Sherwood, “Bu ölçümler, dünyanın bazı bölgelerinin sürekli dayanılmaz bir ısıya ulaşma ihtimali beklenenden çok daha yakın” olduğunu söylüyor.
EKOLOJİ SERVİSİ