Taliban’ın bin 500yıl önce Afganistan’daki dünya kültür mirası arasındaki Bamiyan Vadisi’nde kayalara oyulmuş Buda heykellerini yok etmesi gibi İhvan-Selefi gruplar da Rojava’da yüzyıllardır ayakta kalmış tarihi eserleri yok ediyor ya da yağmalayıp satıyor
Ortadoğu’da birçok medeniyeti konaklamış kentlerde binlerce yıldır, insan ve zamanın öğütücülüğüne rağmen ayakta kalmayı başaran tarihi eserler, BM’nin, UNESCO’nun (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) gözleri önünde İhvan-Selefi gruplarca ya yok ediliyor ya pazarlanıyor. Küresel güçler de silah poliçeleri ve askeri çıkarları uğruna tahribata, yok etmeye ve talana seyirci kalıyor.
ANHA’dan Selwa Ebdulrehman’ın haberine göre Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’deki tarihi eserler çeteler tarafından çalınarak Suriye dışına kaçırılıyor. Eserlerin bölgenin kimliğini yansıttığını kaydeden Minbic Tarihi Mekanlar Müdürü Arkeolog Abdulvahap Şêxo, kentleri kontrol altında tutan güçlerin Suriye’nin tarihi mirasına zarar verdiğini vurguladı.
Mozaikler, levhalar…
Onlarca tarihi mozaik ve levhanın yok edildiğini dile getiren arkeolog Şêxo, her gün tarihi mekanlarda kazılar yapıldığına dikkat çekti. Tarihi eserlerin tarihe ilişkin belge niteliğinde olduğunu belirten Şêxo, bölgenin tarihine ışık tutan eserlerin yok edilmesinin tarihin yok edilmesi anlamına geldiğini ifade etti. Şêxo, “İnsanlığın ortak mirası olan tarihi eserlerimizi ticari bir malmış gibi satıyorlar” dedi. Efrîn Tarihi Mekanlar Müdürlüğü geçtiğimiz 11 Kasım’da yaptığı açıklamada kentten çıkmayı reddeden güçlerin tarihi höyükleri tahrip ettiğini ve bu höyüklerdeki değerli parçaları Suriye dışına kaçırdığını belirtmişti.
MINBIC