Altın madencileri geçtiğimiz yıl siyanür güzellemesi için Türkiye’de buluşmanın ardından bu yılda altın madenciliğini kutsayan konferans düzenleniyor. Konferansa Toplumcu mühendisler tepki göstererek, ‘yüzsüzlüğe dur diyelim’ çağrısı yaptı
Altın Madenciliğinde Sorumlu Altın Madenciliği Konferansı, Altın Madencileri Derneği (AMD) ve Dünya Altın Konseyi (WGC) işbirliğinde 16 Mayıs 2024 tarihinde Ankara Sheraton Hotel ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek. Konferansta, altın madenciliğinin çevreye duyarlılık-sosyal sorumluluk ve yönetişim boyutunda, uluslararası standartlarda nasıl yapıldığının ele alınacağı iddiasıyla gerçekleştirilmek istenen Konferansa, Toplumcu Mühendisler tepki gösterdi. Geçtiğimiz yıl da Altın Madencileri Derneği (AMD) ve Uluslararası Siyanür Yönetimi Enstitüsü (ICMI) tarafından Ankara’da ‘Uluslararası Siyanür Yönetimi Kodu’ başlıklı bir konferans daha düzenlenmişti. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürü verilerine göre, Türkiye’de 7 bin 500 işletme izinli ruhsat sahasından 19 tanesinde (19 şirket 25 saha) altın üretimi yapılırken, 19 maden de siyanür kullanımının sonuçlarından biri ise en son İliç’te yaşandı.
Sömürge muamelesi yapılmakta
Ankara’da düzenlenmek istenen konferansa tepki gösteren Toplumcu Mühendis, Mimar ve Şehir Planlamacıları, “Altın’cı Filo’ya Dur De!” başlığıyla bir açıklama yaptı. Açıklamada, İliç faciası hatırlatılarak, kayıp işçilerin cenazesine ulaşılamamışken ve facianın Mezopotamya havzasına verdiği zarar tümüyle saptanamamışken bu konferansın düzenlenmesini protesto ederek, kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya davet etti. Açıklamada, “Bu, günümüzün Altın’cı Filosu, yerli işbirlikçileriyle beraber bir sömürge muamelesi yaptıkları ülkemizde suçlarını aklayacak, İliç felaketindeki sorumluluklarını perdeleyecek bir girişimde bulunmaktadırlar. Başta İliç olmak üzere siyanürlü altın işletmelerinin kapatılması talebinin yükseldiği bugünlerde bu yüzsüzlüğe derhal son verilmelidir” diye belirtildi.
‘Afet üretmeye ihtiyaç yok’
Dünyada üretilen altın, büyük ölçüde mücevherat, yatırım ve merkez bankalarında stok olarak kullanıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Endüstride ve tıpta kullanım oranı çok düşüktür. 2023’te bu oran yüzde 6 olarak gerçekleşmiş ve 297 ton altın teknoloji alanında kullanılmıştır. Dünyada üretilmiş mevcut 218.500 ton altın, bu kullanım ihtiyacını en az 700 yıl karşılayabilir. Kaldı ki yılda 1.200 ton altın geri dönüştürülmektedir. Geri dönüşüm ile endüstriyel altın ihtiyacı neredeyse sonsuza kadar sağlanabilir. İnsan, canlı ve doğa odaklı bir bilim ve mühendislik zaten altın yerine kullanılacak çözümleri bulacaktır ve bulmaktadır. Ayrıca külçe ve granül altın yatakları tüketilmiştir. Topraklara, doğaya, canlılara işkence ederek, yok ederek altın üretmeye, afet üretmeye ihtiyaç yoktur” denildi.
Tek bir şirketin iştahı
Türkiye’de siyanürlü yığın liçi yöntemiyle çalışan 19 altın işletmesi olduğu belirtilen açıklamada, “Binlerce hektar arazide milyonlarca ton kayaç öğütülüp siyanürle altın elde edilmeye çalışılmaktadır. Bir ton kayaç siyanürlendiğinde birkaç gram altın elde edilmektedir. Elde edilen altının ekonomik değeri, oluşturulan çevre hasarlarının geri döndürülmesi maliyetini karşılamamaktadır. Siyanürlü altın işletmeciliği madencilik değildir, sanayicilik değildir, ihtiyaçları karşılamak adına üretim değildir. Bir grup, hatta dünya geneline yayılmış tek bir şirketin doymak bilmeyen iştahının adıdır” denilerek, TBMM Erzincan İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu üyelerine seslenildi.
‘Yüzsüzlüğe dur diyelim’
Açıklamanın devamında, “Sömürgecilerin ülkemizdeki lobi faaliyetlerine değil, bilime, tekniğe ve halkın, ülkenin çıkarlarından yana olan uzmanlara, Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği’ne, Türk Tabipler Birliği’ne kulak vererek değerlendirmenizi yapınız. TMMOB, TTB başta olmak üzere meslek örgütlerimize, sendikalarımıza ülkenin emekten, insan yaşamından yana doğamızı korumak isteyen tüm güçlere çağrımızdır; Gelin Uğur’un, Adnan’ın, Ramazan’ın, Kenan’ın, Fahrettin’in, Mehmet’in, Şaban’ın, Abdurrahman’ın canı, Fırat’ın suyu, Anadolu’nun toprağı, dünyamızın havası için sömürgecilerin 16 Mayıs’ta yapmak istedikleri bu yüzsüzlüğe dur diyelim” diye belirtildi.
EKOLOJİ SERVİSİ