Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan DTSO bünyesinde kurulacak olan kadın meclisi için hazırlıklar sürüyor. İş kadını Nevin İl, kadın emeğini ekonomide var etmeyi amaçladıklarını söyledi
Esra Solin Dal/Diyarbakır-MA
Dünya Bankası’nın Girişimcilik Araştırması’na göre, Türkiye’de şirket sahipliğinde kadınlar sadece yüzde 25,4’lik bir yer tutarken, kadın çoğunluklu yöneticilere sahip şirketlerin oranı ise yüzde 0,3’e tekabül ediyor. Türkiye’de şirketlerin sadece yüzde 5,4’ünde bir kadın üst düzey yönetici yer alırken, tam zamanlı çalışan kadınların oranı ise 21,9. Veriler, kadınların iş hayatında karar verme ve yönetim mekanizmalarında erkeklerle eşit olmadığını gösterirken, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), bu eşitsizliğe karşı harekete geçerek Kadın Meclisi kurma kararı aldı. DTSO Meclisi, 31 Ekim’de Kadın Meclisi’nin oluşturulma kararını onayladı. Türkiye’de aynı zamanda bir ilk olma özelliği taşıyan Kadın Meclisi, 2 Aralık 2018 tarihinde tanıtım toplantısını, 2019 Ocak ayının ikinci haftasında ise meclis seçimini gerçekleştirecek. Kadın Meclisi hazırlık çalışmalarını yürüten DTSO Yönetim Kurulu Üyesi Nevin İl, Mezopotamya Ajansı’na (MA) yaptığı açıklamada, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en belirgin dengesizliğinin ekonomik alanda görüldüğünü, bu yüzden kadın meclisini oluşturmaya ihtiyaç duyduklarını kaydetti.
‘Girişimci sayısı düşük’
Bölgede kadın girişimci sayısının oldukça düşük olduğunu, ekonomik alanda faaliyet gösteren sivil toplum kurumlarının karar alma organlarında da kadınların yok denecek kadar az olduğunu belirten İl, “Kadınlar, iş dünyasında hem görünür değiller hem de karar mekanizmalarında yoklar. Bütün bu yaşadığımız sorunlar bizi yeni çözüm arayışına yöneltti. Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu gibi yapılardan öte, kendimizin kurduğu, kalıcı, sürdürülebilir ve çalışmalarında da oda bünyesinde mekan ve finans açıdan desteklenebilecek bir yapı olması gerektiğini düşünerek böyle bir çalışmaya karar verdik” dedi.
‘Türkiye’de bir ilk’
Nevin İl, TOBB bünyesinde kadın girişimcilerinin bulunduğunu; ancak bunların tamamen odaların yönetiminde alınan kararlara bağlı kalmak zorunda kaldığını kaydetti. Bütçesi olmayan, karar mekanizmasında kadının yer almadığı kurum ve girişimlerin kadınlara bir aşama kaydetmediğini belirten İl, bunun üzerine kendi aralarında tartıştıklarını ve öncülüğünü yapmak üzere Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan Kadın Meclisi’nin kurulması için çalışmalara başladıklarını söyledi. Kadın Meclisi çalışmasının bölgede örnek teşkil eden bir model olacağını vurgulayan İl, Oda bünyesinde onun bir organı gibi, meclisi ve yönetimiyle, bütün birimleriyle eş güdümlü çalışabilecek ve ortak kararlar alabilecek bir meclis modelini hedeflediklerini kaydetti. İl, kadınların ancak böyle söz ve karar alma organlarına daha kolay ulaşabileceklerini düşündüklerini ifade etti.
‘Erkekler yönetiyor’
Kadın Meclisi çalışmasına başladıklarında ilk işlerinin tüzük hazırlığı olduğunu dile getiren Nevin İl, akademisyen ve kadın aktivistlerle bir araya gelerek nasıl daha iyi bir tüzük oluşturabilecekleri konusunda ortaklaştıklarını kaydetti. Kadın sivil toplum örgütleriyle de bir araya gelerek veriler hazırladıklarını ifade eden İl, “Topladığımız verilere göre, 2 bin 200 kadın ortaklı şirket var. Bunun sadece 350’si kendi işinin başında. 350’si de ya askıda ya da kapatma aşamasındadır. Diğer büyük çoğunluğu ise eşinin kendisi adına kurduğu ve yönettiği bir şirket modeli var karşımızda. Bu rakam da binleri buluyor. Yaklaşık 250 şirkete de ulaşamadık. Asıl vahim olanı şuydu; kadınlar adına var olan şirket de erkekler eliyle yönetilen şirketlerdi. Bu tablo, riskleri de barındıran bir yönetim biçimidir ve kadınları gelecekte başka bir riske sürükleyebilir” ifadelerini kullandı.
‘Risk kadınların’
İş dünyasının, kadınlar için en dezavantajlı alan olduğuna vurgu yapan Nevin İl, gücün ve erkin olduğu ekonomi alanında, bu gücün paylaşılmasının erkeklerin işine gelmediğini kaydederek, şöyle devam etti: “Söz, yetki, bütün karar organlarının çalıştığı yerlerde erkekler var. Buralarda kadınlar adına üretilen bütün politikalar erkek eliyle ekonomiden beslenerek geçiyor. Kadınlar, paranın sahibi değiller, sahibi olmadıkları paranın ve yetkinin bütün baskı araçlarıyla yüz yüzeler. Bu yüzden krizden en çok etkilenenler kadınlardır. Bizler yeni gelişmiş ekiple, toplumsal cinsiyet eşitliliğinin yaratılması konusunda politikalar yürütmeye çalışacağız.”
DİYARBAKIR