Urfa-Suruç Ovası’nda suyun bedelini peşin ödeyen çiftçi, DSİ’nin DEDAŞ’a olan borcu nedeniyle susuz bırakıldı. Ziraat Mühendisi Demirbilekli, ‘DSİ’nin Suruç’la ilgili bir problemi olmalı ki bunu yaşatıyor’ dedi
Ülkenin tarım merkezlerinden Suruç Ovası’nda, susuzluk nedeniyle üretim iyiden iyiye düştü. Girdi maliyetinin yüksek olmasına rağmen tarımı sürdüren çiftçiler, bu kez Devlet Su İşleri’nin (DSİ) DEDAŞ’a olan elektrik borcu gerekçesiyle yapılan kesintilerle karşı karşıya. Bölgedeki su kesintisine tepki gösteren üreticiler, DSİ’nin ilçede tarımı bitirmeye çalıştığını söyledi. Mezopotamya Ajansı’ndan Müjdat Can haberinde DSİ’nin DEAŞ’a neden borcu olduğunu ve çiftçilerin bu borç nedeniyle nasıl mağdur edilebildiğini araştırdı.
DSİ’nin DEDAŞ’a borcu nasıl olur?
DSİ’nin DEDAŞ’a borcu nedeniyle olduğu iddia edilen ve parası peşin ödenen suya ulaşamayan çiftçiler tepkili. Suruç’ta 40 dönüm arazisinin 20 dönümüne buğday, 20 dönümüne de nohut eken çiftçilerden Ahmet Ceylan, bir ay önce ektiği ürünlerin kesinti nedeniyle susuz kaldığını belirtti. Herhangi bir borcu olmamasına rağmen DSİ’nin, DEDAŞ’a olan borcundan kaynaklı su verilmediğini kaydeden Ceylan, “Ürünlerimizi ektik, suyun gelmesini bekliyoruz. Barajdan su vermiyorlar. Muhtarımız DSİ ile görüşmeye gitti. DSİ’nin DEDAŞ’a borçlu olmasından dolayı su verilmiyor. Su paramızı peşin vermemize rağmen DSİ’nin borcundan dolayı tarlamızı sulayamıyoruz” dedi.
Borç yok ama su da yok!
Çiftçilerden Osman Demirbilekli, su verilmediği için bir ay önce ektikleri ekinlerin yeşermediğini söyledi. Bir aydır DSİ’nin su kesintisi nedeniyle mağdur olduklarını vurgulayan Demirbilekli, sorduklarında suyun azlığı ve elektrik borcunun öne sürüldüğünü dile getirdi. Demirbilekli, “Verim bu sene böyle giderse düşer. Vakit, sulama vaktini çoktan geçti. Bugün bile su gerekiyor ama yok. Nohut ve buğday eken çiftçilerin durumu kötü. Kimse sorunumuzu çözmüyor. Tek isteğimiz borcumuzun olmamasına rağmen verilmeyen suyun bir an önce verilmesidir” ifadelerini kullandı.
‘Çiftçi şimdiden zararda’
Ziraat Mühendisi Nihat Demirbilekli ise bölgede su nedeniyle yaşanan başlıca sorunları değerlendirdi. Mahallelerinde 5 bin dönüme yakın ekili arazinin olduğunu aktaran Demirbilekli, 2015 yılında Suruç’ta sulu tarıma geçildiğini kaydetti. 2022 yılında ise şu ana kadar DSİ tarafından bölgeye su verilmediğini söyleyen Demirbilekli, “Gerekçe olarak ödenmemiş elektrik ve su borcu gösteriliyor. Fakat birçok çiftçimiz kendi sulama ücretlerini ödemesine rağmen bölgeye su verilmiyor. Bundan yaklaşık bir, bir buçuk ay önce hububat eken çiftçilerimizin birçoğunun ürünleri tarlada kurudu. Birçoğu halen çimlenmemiş. Çiftçi şimdiden zarara uğramış durumda” dedi.
‘Bilinçli kuraklık yaşatılıyor’
Harran Ovası’nda 3 gün önce sulamanın başladığını söyleyen Demirbilekli, Suruç Ovası’nın ise hâlâ susuz olduğunu hatırlattı. Buğday, pamuk, mısır, mercimek gibi ürünlerin ekiminin yapıldığını belirten Demirbilekli, “Şu ana kadar böyle bir şeyle karşılaşmadık ama bu yıl itibariyle ciddi sorunlar ortaya çıktı. Çiftçiler, gerek bankalara gerek zirai ilaç bayilerine borçlu durumdalar. Geçtiğimiz yıl kurak geçtiği için buğday ve mercimek ekiminde bu yıl itibariyle yüzde 70 oranında azalma oldu. Barajlarda su olmasına rağmen bir fiil bilinçli kuraklık yaşatılıyor. Çiftçinin durumu göz ardı ediliyor. Hangi tarlaya gidip şu anda kazı yaparsanız buğday tohumlarının kuru vaziyette yerde olduğunu görürsünüz. Bazı yerlerde cüzi miktarda kısmi çimlenme var.”
Harran’a var, Suruç’a yok!
Çiftçinin su ücretini ödemesine rağmen neden suya ulaşamadığını günlerdir sorduğunu belirten Demirbilekli, sulama birliği ve DSİ’nin ise çiftçileri başından savdığını söyleyerek, “Bizi kurak, verimsiz, ürünsüz bir yıl bekliyor. Yakın zamanda su bırakılırsa çiftçilerimiz bir nebze de olsa verim elde ederler. Çünkü yağışın olmadığı yerlerde ciddi verim kayıpları oluyor. En azından çiftçi kendi borçlarını böylelikle kurtarmış olur. Aksi takdirde birçok çiftçi perişan olacak. Umarım yetkililer buna hızlıca bir çözüm bulur. Verilen su paralarının nereye gittiğini, kimin nerede harcadığının da araştırılmasını talep ediyoruz” dedi. DSİ’nin başına memur atadığı su birliğinin ödenmeyen borçları nedeniyle DSİ’nin suyu vermediğini söyleyen Demirbilekli, “Suruç Sulama Birliği ile DSİ arasındaki para hesapları nedir bilmiyoruz. Çiftçilerimizin yüzde 80’i parasını ödemiş. Çiftçi, parasını verdiği suyu kullanamıyor” diye belirtti.
DSİ, su kullanmayan da para alıyor
Demirbilekli, “Harran Ovası’na akan su niçin Suruç Ovası’na akmıyor bunun hesabının verilmesi gerekiyor. DSİ, kazmadığı tahliye kanallarıyla birçok köyü su altında bıraktı. Şimdi de su vermeyerek Suruç’ta tarımı bitirdi. Bir yeri sular altında bırakarak tarımı olumsuz hale getiriyorsunuz. Diğer yandan su vermeyerek, kuraklık yaşatıyorsunuz. Çiftçi eskiden bin dolarla iki ton gübre alabiliyorken şu anda bin dolar bir ton gübre ediyor. Yüz dekara 5 ton gübre alan adam, bayiye 75 bin TL borçlandı. Bu ciddi bir durumdur. DSİ, su kullanmayan tarladan bile ücret alıyor. Neymiş ‘Kanal orada ister sula, ister sulama. Biz size o suyu oraya getirmişiz’ diyorlar. ‘O zaman desteklememizi verin’ diyoruz onu da vermiyorlar. Neye göre para alıyorsunuz. ‘Ben ürün ekmedim ki, sulama yapmadım’ dediğimde ‘Olsun su orada var’ diyorlar. DSİ’nin bence ciddi anlamda Suruç’la ilgili bir problemi olmalı ki bunu yaşatıyor.
EKONOMİ SERVİSİ