Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi ‘güvenli bölge’ anlaşmasının ilk safhasının hayata geçtiğini açıkladı. Demokratik Suriye Meclisi de varılan anlaşmanın DSG’nin önerisi olduğuna dikkat çekerek kalıcı çözüm için diyalog çağrısı yaptı.
ABD, Türkiye ve Demokratik Suriye Güçleri (DSG) arasında anlaşmaya varılan “güvenli bölge” anlaşmasının ilk safhasının hayata geçirildiği bildirildi. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Savunma Bürosu Eşbaşkanı Zêdan El Asî, önceki gün yaptığı açıklamada “Sınır güvenliğine ilişkin Türkiye ve ABD ile yapılan üçlü anlaşmanın ilk aşaması çerçevesinde yapılan anlaşmalar gereği 24 Ağustos itibariyle pratik adımlar atmaya başladık” açıklaması yaptı. El Asî, ilk olarak Serekaniye’deki sınır bentlerinin kaldırıldığını ve YPG’li birliklerin ağır silahlarıyla bölgeden çekilerek yeni noktalarına geçtiğini kaydetti. El Asî, “Sınır üzerindeki noktalar yerel güçlere teslim edilmiştir” sözlerini kullandı. El Asî, “güvenli bölge” anlaşmanın gerekliliklerini hassasiyetle uyguladıklarını ve komşu ülkelerle tüm sorunların barışçıl diyaloglarla çözülmesini istediklerini ifade etti.
DSM’den açıklama
Konuya ilişkin bir açıklama da Demokratik Suriye Meclisi’nden (DSM) geldi. ANHA’ya konuşan DSM Sözcüsü Emced Osman, ABD aracılığıyla yapılan görüşmelerde Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük yönelimlerini kısıtlama gibi kimi noktalarda anlaşmaya varıldığını söyledi. Osman, “Güvenli bölgeye ilişkin kimi noktalarda anlaşmaya varılması ile Türkiye’nin bölgeye dönük tehditlerinin bir süreliğine de olsa önüne geçildi” şeklinde konuştu.
DSG’nin bölgenin demografik yapısının değiştirilmesi girişimlerini engelleyebildiğini söyleyen Osman, her Suriyelinin kendi evine dönebilmesinin önünü açacaklarını vurguladı. Osman, görüşmelerde ayrıca Özerk Yönetim’e karşı suç işlemiş olanların geri dönmesi halinde gerekli tedbir ve yargılanmaların yapılacağı konusunda da anlaşmaya vardıklarını aktardı.
DSG’nin önerisi
Türkiye’nin varılan anlaşmalara rağmen tehditlerini halen sürdürdüğüne dikkat çeken Osman, “Türkiye, tehditlerini durdurmayacaktır ve her fırsatı değerlendirmek isteyecektir. Bu yüzden, Türkiye’nin tehditlerine karşı sürekli bir duyarlılık ve iyi ilişkiler yakalama çabası içerisinde olmalıyız” dedi. “Güvenli bölge” anlaşmasına göre YPG ve YPJ’nin çekildiği alanlara yerel askeri meclislerin yerleşeceğini belirten Osman, “Bu DSG’nin önerisiydi. 5 kilometre derinlikte bu öneri doğrultusunda hareket edilecek” dedi. Özerk Yönetim’in Suriye krizinin çözümü için emek vermek isteyen herkese kapı açtığını vurgulayan Osman, “Kalıcı bir çözüm için tüm taraflar ile diyalog geliştirmeye hazırız” ifadelerinde bulundu.
Demografik yapıya dikkat çekti
Türkiye’de bulunan Suriyeli mültecilerin “güvenli bölge” olarak belirlenen alana yerleştirileceği yönündeki haber ve iddialara tepki gösteren Osman, Türk ana akım medyasının bu haberleri ile bölge halklarını birbirine düşürmeyi hedeflediğini söyledi. Osman, “Biz bu projeyi kabul etmedik. Her bir Suriyelinin kendi evine dönme hakkı vardır. Ancak Suriye’nin yapısını değiştirecek girişimlerden uzak durulmalıdır” şeklinde konuştu. Osman, konuşmasının sonunda Kuzey ve Doğu Suriye halklarına evlerine dönme çağrısı yaptı ve Özerk Yönetim’in gerekli desteği sunacağını belirtti.
HASEKE