‘Birçok arkadaş yeni açılan S tiplerine gönderildi. Açılan bu yeni tipler bu şekilde doldurulacak gibi. Sessiz sedasız yeni tipler de hayata geçirildi. Bu konuda yaşanan sessizlik ve tepkisizlik konusunda söylenecek çok şey olsa da, söylemekle bir şeyin değişmeyeceği aşikar’
Hüseyin Aykol / İçerden
Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan Ergin Doğru, 7 Ekim 2024 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Dosyam usulden bozulduğu için tahliye olurum ve sizi ziyaret ederim diyordum ama dosyam halen Yargıtay’dan yerel mahkemeye gelemediği için buradayım. Dosyam Ocak ayında bozulmuştu. 10. aya girdik ama dosya yerinden kımıldamadı ve bu yüzden halen bekliyoruz😊
Değerli hocam, genel olarak iyi sayılırım. Geçen ay anjiyo oldum. Tabiri caizse motoru güçlendirdim. Şimdi daha iyiyim. Sağlık dışında durumumuz çok farklı değil. Yani değişen bir şey yok. Dışarıda demokratik gelişme olmadıkça, zindanın değişmesini beklemek mümkün değil.
Burada değişen tek şey, son dönemlerde yaşanan sürgünler. Birçok arkadaş yeni açılan S tiplerine gönderildi. Açılan bu yeni tipler bu şekilde doldurulacak gibi. Sessiz sedasız yeni tipler de hayata geçirildi. Bu konuda yaşanan sessizlik ve tepkisizlik konusunda söylenecek çok şey olsa da, söylemekle bir şeyin değişmeyeceği aşikar.
Yeni çıkan “Özgür Basın Tarihi” isimli kitabınız için kutluyor ve başarılar diliyorum. Önemli bir eksikliği gidereceğine inanıyorum. Büyük emek ve bedellerle var edilen, ayakta tutulan özgür basın geleneğinin tarihini yazmak çok önemliydi. Bunun tarihe düşülen not olduğuna inanıyorum. Umarım hak ettiği değer verilerek, dağıtım iyi yapılır ve okumak isteyen tüm insanlara ulaşması sağlanır.”
* * *
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan Yusuf Kenan Dinçer, 3 Ekim 2024 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Tekli ring aracı dayatmasını kabul etmediğiniz için 10 aydır Van Bölge Hastanesi’ne yapılan sevklere götürülmüyoruz. Bundan dolayı kronik ve sürekli takipte olan hastalıklarımızın teşhisi, tedavisi, kontrolü ve Sağlık Kurulu Raporu işlemlerimiz yapılamıyor.
Örneğin Talat Şanlı’nın kronik mide hastalığı olduğu ve Yusuf Kenan Dinçer’in idrar yollarından ameliyatlı olduğu için değişik tarihlerde hastaneye sevk edildiler ama tekli ring dayatması yüzünden hastaneye gidemediler. Hastaneye normal ring araçlarıyla sevk edilmek istiyoruz.
Talat Şanlı, Taner Korkmaz, Akil Nergüz, Murat Kaymaz ve Yusuf Kenan Dinçer ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü değil. Tek kişilik hücrede kalma istekleri de yok. Durumları benzer olan mahpuslar gibi üç ya da daha fazla kişinin kaldığı koğuşlarda kalma istekleri 92 aydır kabul edilmiyor. Bu yüzden, söz konusu kişiler sağlıkları bozulmuş durumda. Arkadaşlarımızın üç kişilik hücrelere alınmasını istiyoruz.
Hakkında toplatma kararı olmayan kitap, dergi ve yayınların verilmesini, kitaplar için getirilmiş olan sayı sınırlamasının kaldırılmasını istiyoruz. Haftada 10 saat sohbet hakkı, uygulanan tecridi kaldırmanın bir adımıydı. Biz buraya geldiğimizde haftada sadece 3 saat olarak uygulanıyordu. Bu hakkın 10 saat ya da 10 saate yakın kullanılmasını istedik. Ancak pandemi sonrasında haftada 2.5 saat olarak uygulanmaya başladı. Ancak Mart ayından itibaren iki buçuk saatin bir buçuk saati sohbet, bir saati ise spor olarak uygulanmaya başlandı. Yani sohbet hakkımız 1.5 saate indirilmiş oldu!
Taleplerimizi dile getirmek için kapılara vurmamız nedeniyle Yusuf Kenan Dinçer, Murat Kaymaz, Rabbena Hanedar, Talat Şanlı, Taner Korkmaz ve Akil Nergüz’e verilen disiplin cezalarına yaptıkları itirazlar Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da reddedildi ve cezalar kesinleşti.”
* * *
Trabzon-Beşikdüzü T Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan A.Rahman Buğday, 10 Ekim 2024 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Zindanlarda sürgünler ve infaz yakmalar artık moda haline getirilmiş durumda. Birçok arkadaşların cezaları bitmiş ama tahliye etmiyorlar. Keyfi gerekçelerle, hukuka aykırı bir şekilde infazları yakılmış.
Çoğu arkadaşımız 30 yıldan fazladır zindanda ve bu arkadaşların da infazları yakılmış halde. Şimdi de kuyu tipi denilen S tipi gibi yüksek güvenlikli cezaevleri açılıyor ve yoldaşlarımızı oralara sürgün ediyorlar. İnsan onuruna aykırı, güneş görmeyen ve hücre pencereleri tellerle kapalı bu cezaevlerinde kalan yoldaşlarımızın söz konusu cezaevlerinde kalmamak için eylem yaptıklarını duyuyoruz.
Benim Batman M Tipi Cezaevi’nde kalmakta olan kadın yoldaşlardan birinin adına ihtiyacım var. Çünkü onlarla iletişim kurmam gerekiyor. (Gazetemiz içeriye verilmediği için okurumuz ve onun aradığı yoldaşının bu satırları okuması mümkün değil. Ailelerden okurumuzu tanıyan varsa, aranan kişiyle iletişimin sağlanması yararlı olabilir. Sanırım ortak dosya ile ilgili bir iletişim ihtiyacı var.)”
TEŞEKKÜR: Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan çizerlerimizden Sinan Adıgüzel, geçen hafta gönderdiği mektubuyla birlikte 8 yeni çizimi bize ulaştı. Bazılarını burada yayınlayacağız. Kendisine tekrar teşekkür ediyoruz.
MEKTUBU GELENLER:
A.Rahman Buğday – Beşikdüzü T Tipi Kapalı Cezaevi
Ergin Doğru – Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Sinan Adıgüzel – Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi
- Kenan Dinçer – Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi