Döneminin en önemli krallıklarından olan Kommagene’ye yüz yıllar boyu başkentlik yapan Adıyaman’ın her adımı tarih kokuyor. Büyük oranda korunan insanlık mirası ziyaretçilerini bekliyor.
Sadiye Eser/Adıyaman-MA
Milattan Önce 163 yılında kurulan ve şimdiki Adıyaman topraklarını başkent edinen Kommagene Krallığı geride halen ayakta duran çokça eser bıraktı. Kommagene’den kalma Nemrut Dağı’ndaki tanrı heykellerinin yanı sıra Cendere Köprüsü, Karakuş Tümülüs’ü, Arsemia Antik Kenti, Eski Kahta Kalesi, Şeytan Köprüsü ziyaret edilebilecek mekanlar arasında yer alıyor. Yeterince tanıtımı yapılmadığı için turizm ayağı eksik kalsa da birçok yerli ve yabancı turist her yıl Adıyaman’a gelerek büyüleyici eserleri yakından görüyor. Her biri ayrı bir yolculuğa kapı aralayan bu tarihi yerleri gezmek için hiçbir ücret de ödenmiyor.
Tarihi mekanlar arasında olan Arsemia Antik Kenti, Adıyaman’ın Kahta ilçesi sınırları içerisinde. Nemrut güzergahı üzerinde bulunan bir müze ören yeri. Bir dönem Kommagene Uygarlığı’nın başkenti olan ve “Kale” olarak da isimlendirilen Arsemia Antik Kenti, savunma ve dini amaçlı tüneller kazmak için de kullanılmış. Dar bir patika yoldan çıkılan Arsemia Antik Kenti’ne ulaşmak sanıldığı kadar kolay değil. Herhangi bir giriş kapısının bulunmadığı Arsemia Antik Kenti’ne giriş ücreti ödenmiyor ve kent istenilen saatte ziyaret edilebiliyor.
Mağaralardaki gizem çözülemedi
Kommagene Kralı I. Antiochos’un (MÖ. 62-32) atalarından Arsames tarafından Milattan Önce 3. Yüzyıl’da kurulan kent, krallığın yazlık yönetim merkezi olarak işlev görmüş. Biri içecek ve gıdaların depolandığı, diğeri ise dinsel işlevli olan basamaklı kaya dehlizi üzerinde Anadolu’nun en büyük dini ve sosyal içerikli Grekçe yazıtı bulunan iki mağara bulunmakta. İki mağaraya da dar bir boğazdan merdivenleri inerek giriliyor. Mağaraların sonunun nereye vardığı ise şuana kadar gizemini koruyor. Mağaraların üst kısmında ise I. Antiochos’un babası Mithridates’e ait mezar yerine ait saray kalıntısı bulunuyor.
Kale eşsiz manzaralı
Adıyaman’ın Kahta ilçesinde Roma döneminde yapılan Şeytan Köprüsü, daha sonra Memlükler zamanında restore edildiği için de “Memlük köprüsü” ismiyle de biliniyor. Köprü altından akan Kahta Çayı ve başınızı kaldırdığınızda gördüğünüz Eski Kahta Kalesi mekanın tarihi güzelliklerinden birine tanıklık etme fırsatı veriyor.
Roma köprüsü dimdik ayakta
Cendere (Cabinas) çayı üzerinde inşa edilen köprü de Roma İmparatoru Septimius Severus (MS. 193-211) döneminde 16. Lejyon tarafından yaptırılan tarihi bir köprü. Yüksekliği 30 ve genişliği 7 metre olan köprü, 92 büyük blok taştan oluşan kemeri ile Antik Roma mimarisinin anıtsal bir örneği. Ayrıca turistlerin uğrak yeri olan Cendere’nin etrafında bulunan geniş ağızlı mağaralar ise bölge insanının vazgeçilmez piknik alanı.
Anıt mezar: Karakuş Tümülüsü
Adıyaman’ın tarihi mimarisindeki bir diğer mekan ise, üzeri taşlardan oluşan tümülüs ve etrafında sütunların yer aldığı Karakuş Tümülüsü. Kommagene Krallık Ailesi’ne ait bir anıt mezar olarak bilinen Tümülüsün güneyinde sütun üzerinde kartal, doğusunda sütunlar üzerinde aslan ve boğa, batısındaki sütun üzerinde ise Kral II. Mithridates’in kız kardeşi Laodike ile tokalaşma kabartması yer alıyor.