Bakan Dönmez, HDP’li Çepni’nin soru önergesine verdiği yanıtta, Sinop NGS projesinin devam ettiğini söyledi. Ancak proje için her hangi bir teklif yok ve buna karşın bölgenin nükleer atık deposu olma ihtimali çok yüksek
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin Sinop NGS ile ilgili soru önergesini yazılı olarak yanıtladı. Sinop Nükleer Güç Santralı (NGS) projesinin hayata geçirilmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini belirten Dönmez, “Bu kapsamda, Japonya dâhil nükleer endüstri sahibi diğer ülkeler ile karşılıklı bilgi alışverişi ve iş birliğine yönelik görüşmeler devam etmekte olup, uygun olabilecek teklifler değerlendirmeye alınmaktadır” dedi. Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Karbon Emisyon Hedefi doğrultusunda enerji portföyüne nükleer santrallerin eklenmesinin önemli bir adım olduğunu söyleyen Dönmez, nükleer santrallerin enerji arz güvenliği açısından da önemli olduğunu iddia etti.
Japonya çekildi yeni müşteri yok!
Sinop NGS projesinin kurulumu için Türkiye ile Japonya Hükümeti arasında 2013 yılında “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nde Nükleer Güç Santrallerinin ve Nükleer Güç Sanayisinin Geliştirilmesi Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşma” ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nde Nükleer Güç Santrallerinin ve Nükleer Güç Sanayisinin Geliştirilmesine Dair İşbirliği Zaptı” imzalandı. Ancak bu anlaşmalar çerçevesinde yapılan fizibilite çalışmalarına göre projenin maliyet ve takvim yönünden tatmin edici bulunmaması sebebiyle Japonya Hükümeti ile karşılıklı olarak iş birliği iptal edildi. Bakan her ne kadar uygun teklifleri alıyoruz dese de henüz bir müşteri yok.
600 bin ağaç katledilmişti
Altı yüz bin ağacın katledildiği alanda Sinop Nükleer Santrali’ni inşa edeceği açıklanan Japon şirketin çekilmesine rağmen ÇED süreci işletilerek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2019 yılında ÇED olumlu kararı verildi. Bu karara itiraz eden NKP bileşenleri ile çok sayıda demokratik kitle örgütü karara karşı dava açtı. Mahkeme bilirkişi heyeti incelemesine karar verdi. Mahkeme kendi atadığı bilirkişi raporunu ve itirazları görmezden gelerek, Sinop Nükleer Santralı ÇED raporuna karşı açılan davayı reddetti. Bilirkişiler, kaza durumunda acil tahliyenin güç, atıkların akıbetinin belirsiz, yer seçiminin hatalı, ÇED raporunda birçok eksik olduğuna dikkat çekmişti. Samsun 3. İdare Mahkemesi`ne açılan davada inceleme süresi bitmeden talebin reddedilmesi üzerine temyiz talebiyle 19 Nisan 2022 tarihinde Danıştay 6. Dairesi`ne başvuruda bulunuldu.
Santral olmazsa, atık deposu olur!
Sinop’ta Nükleer Santral projesinden Japon şirketin çekilmesi sonrası, Elektrik Üretim A.Ş’nin (EUAŞ) inşa sürecini üstlendiği iddia edildi. EUAŞ’ın anlaşma dosyasında EUAŞ’ın adresinin ‘Jersey Kanal Adaları Türkiye Merkez Şubesi’ olarak gösterilmesi dikkat çekmişti. Bir kamu şirketinin merkezinin Jersey Adaları’nda ne işi var sorusu tartışmalara neden oldu. Türkiye’de ilk ciddi nükleer santral adımı Mesut Yılmaz hükümetleri döneminde atıldı. Sonrasında ise Ecevit’in karşı tutum alması sonucu askıya alınan nükleer santral için o dönem ciddi rüşvetler dağıtıldığı basın organlarında çokça işlendi. Bugün Rusya ile gizli anlaşmalar yoluyla ilerleyen Akkuyu nükleer santral sürecinde ortaya çıkan gerçekler bu santralin Türkiye halklarına hiçbir katkısının olmayacağı ve bu durumdan Yılmaz hükümetinde yaşananlara benzer süreçleri işletenlerle Rusya devlet şirketinin bu işten kazançlı olacağı ortaya çıktı.
Ticari sır, gizli içerik!
Sinop’ta nükleer santral kurulmasına yönelik yapılan bir çalışma, 1978 yılında TEK tarafından gerçekleştirilip Akkuyu dışında ikincisi ve sonraki NGS’lerin kurulacağı yerlerinin seçimi için Batı Karadeniz kıyılarında araştırmalar raporlanmıştı. 1980 yılında gerçekleştirilen üçüncü çalışma ise, yine TEK tarafından yapılarak, “Sinop Nuclear Power Plant Site Local Studies Program” adı altında bir rapor daha yayınlanmıştı. TAEK, Sinop Sahası ile ilgili yürüttüğü tüm çalışmaları, 2012 yılında, Sinop İli İnceburun Mevkii’nde bir nükleer enerji santral kurulması için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) tarafından görevlendirilen, Elektrik Üretim Anonim Şirketine (EÜAŞ) devredildiğini duyurdu. TAEK, sahada yürütülen çalışmalara ilişkin talep edilen araştırma sonuç raporlarıyla ilgili, “Ticari ve stratejik bilgi ve belge mahiyetinde, belli seviyelerde gizli içeriklere sahip olabilen dokümanlardır” denilerek, talepleri reddetmişti.
Depolamada yasal engel yok!
TBMM’de onaylanan 6200 sayılı Kanun ”un değiştirilen 18. maddesinde, “… yeraltında depolama alanı kurulmasına bedeli karşılığında 29 yıllığına izin verilebileceği” yer aldı. İktidarın yine TBMM’de araya sıkıştırarak çıkardığı ‘nükleer atık’ ithalatına olanak sağlandı. Dünya Nükleer Atık Raporu’na göre 2019 yılına kadar Avrupa’da 2 milyon 500 bin m3 nükleer atığın ortaya çıktığı yer almıştı. Avrupa’daki mevcut nükleer santrallerin kullanım ömürleri boyunca yaklaşık 6,6 milyon metreküp nükleer atık üreteceğinin vurgulandığı raporda, bu boyutta bir depolamanın ise mümkün olamayacağı ifade edildi. Öte yandan, 6831 sayılı Orman Kanunu Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, “Ormanlık alanlarda kamu yararı ve zaruret bulunması halinde; … yer altında yapılacak patlayıcı madde depolarına…” izin verilecek olması dünya nükleer atıklarının yeni adresini tarif ediyor.
EKOLOJİ SERVİSİ