Bursa’nın Karacabey Ovası’nda salçalık domatesleri ellerinde kalan üreticiler yüzlerce traktörle Bursa-İzmir Karayolu’nu kapatıp eylem yaptı. Yaşananları ve üreticilerin durumunu Tüm Köy Sen örgütlenme uzmanı Başkavak’a sorduk
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Karacabey Ovası’nda salçalık domatesleri ellerinde kalan üreticiler, Bursa-İzmir Karayolu’nda eylem yaptı. Emeklerinin karşılığını isteyen üreticileri, jandarma ve çevik kuvvet ekipleri engellemeye çalıştı. Gerginlik yaşanan eylemde domates üreticileri “Çiftçiye uzanan eller kırılsın”, “Hükümet istifa”, “Çiftçi mahsulüne sahip çık” sloganları atıldı. Çiftçiler, ürünlerinin tarlada kalsın istemiyor ancak salça fabrikaları bu durumdan yararlanarak domatesi maliyetinin yarısı fiyata almak için birleşmiş durumda. Geçen yıl iktidarın domates ve salça ihracat yasağı nedeniyle fabrikaların depolarında halen geçen yıldan salça olduğu iddialarıyla bir yandan sanayici de aklanmaya çalışılmakta. Oysa Türkiye’nin dört bir yanında tüm ürünlerde düşük fiyat politikası iktidar ve sermaye ortaklığı ile yürütülmekte.
Çiftçiye omuz verme zamanı
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, önceki gün Karacabey’de yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin en çok salçalık domates üreten bölgesinde, tarlada 3 liraya mal olmuş bir ürün maalesef şu anda serbest piyasada 2 lira 30 kuruşa kadar düşmüş. Çiftçi gerçekten çok büyük bir zarar ve umutsuzluk içerisinde. Onlarca TIR ürün maalesef meralara döküldü, hayvan yemine gitti. Aynen karpuzda olduğu gibi. Şimdi domatese el atma, Karacabey çiftçisine el atma, omuz verme zamanıdır” açıklamasında bulunmuştu.
İktidar göz yumuyor
Sarıbal eylemin yapıldığı Bursa-İzmir Karayolu’nda çiftçilere, “Çiftçiler sesini duyurmak için sabah 10.00’dan beri buradalar. Her türlü engellemeye, müdahaleye karşı çiftçiler buradalar. Çiftçi tarihin en büyük mücadelesini veriyor. Tüketicinin enflasyonu çiftçinin batışı olamaz. Mehmet Şimşek enflasyonu düşürme iddiasıyla çiftçinin malının yerle bir olmasına göz yumuyor” diye konuştu. Karacabey ve M.Kemalpaşa’daki çiftçiler durumlarını “Domates 1,70 TL, karpuz 50 Krş, soğan bedava” sözleriyle ifade etmeleri dikkat çekiciydi.
Kürt çiftçisine su bile yok
En temel gıda ürünlerinin bile ithalata bağlandığı Türkiye’de meralar ve tarım arazileri amaç dışı kullanıma açılırken, ekim alanları da her geçen azalmakta. Kürt çiftçisine devasa barajlardan su vermeyen iktidar, çiftçiyi enerji şirketine mahkum ederek, her yıl büyük zararlara uğramalarını izlemekte. Fıstık üreticisinin ağaçları susuzluk nedeniyle kuruduğu RÎha’da çiftçi elektrik hırsızı damgası vurularak tarımı terk etmesi ya da köleleşmesi için her yol deneniyor.
Çiftçiler örgütlenip birleşmeli
Domates üreticilerinin eylemi sonrası görüştüğümüz TÜM KÖY SEN Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak sorularımızı yanıtladı.
Bursa’da neler oluyor?
Sonra söyleyeceğimizi başta söyleyelim Bursa’daki çiftçi eylemleri de Kınık’taki çiftçi eylemleri de Rize’deki çayını yakan çay üreticilerinin eylemi de şunu gösteriyor Türkiye tarımı ve üretici köylüler tarım ve gıda tekellerinin eline ve insafına terk edilmiş durumda. Önce böyle değil miydi diye sorabilirsin, ancak önce de böyleydi ama bugün artık üretici köylüler bir tarafta, tarım ve gıda tekerleri diğer tarafta ve devlet tarım bakanlığı da ortada yok.
Salça da kısıtlama meselesi nedir?
AKP iktidarı geçtiğimiz yıl salçada ihracat kısıtlaması yaptı. Mayıs ayında kısıtlamayı kaldırdı. Geçtiğimiz yıllarda da limon ihracatını durdurmuşlardı limon üreticilerinin limonları elinde kalmıştı. Şirketler stoklarındaki salçaya güveniyor ve üç buçuk liraya sözleşme yaptıkları domates fiyatını 1 lira 70 kuruşa kadar düşürdüler. Tarım bakanlığı ortada yok şirketler köylüye bu yıl üretim az olacak ‘ekin dikin’ diyerek yönlendirirken, köylü şirketlerin sözüne güvenerek üretim yaptı ve ürünler ellerinde patladı. Bir sorunla değil pek çok sorunla karşı karşıyayız. Bunlardan birincisi AKP iktidarının bir tarım planlaması, planlı bir şekilde tarımın çökertilmesi oldu.
Sözleşmeli üretime isyan neden?
Başta domates üreticileri olmak üzere pek çok yerde üreticinin şirketlerin sözleşmeli üretim üzerinden bağlanmasıdır. Örneğin bu yıl şirketler 3,5 liradan domates üreticileri ile sözleşme yaptılar. Şimdi ne diyorlar hayır 1 70 veriyoruz. Oysaki sözleşmeli üretimi ürününüzü kime vereceğiniz belli kaç liraya vereceğiniz belli ve bu nedenle iyi bir tarımsal üretim modeli diye reklam ediyorlardı. Gelinen noktada üretici köylüler kendi tarlasında şirketlerin sözleşmeli işçileri haline geldiler. Şimdi taahhüt ettikleri miktarı bile vermiyorlar çünkü bunu denetleyecek ve üretici köylünün hakkını hukukunu koruyacak bir mekanizma yok.
Fiyatlar nasıl belirleniyor
Örneğin telefonu imal edip satan fabrika, traktörü imal edip satan fabrika, gübreyi tarım ilacını imal edip satan fabrika fiyatını da belirliyor. Fakat gelin görün ki tarım ürünlerinde fiyatı onu üretip ve satan üretici köylü değil alan tüccar ihracatçı ya da şirketler belirliyor. Senin domatesine şu kadar para veririm diyor. Fındık şu kadar diyor. AKP iktidarının Çaykur 17 liradan yaş çay alacak dediği koşullarda özel çay şirketleri 9 liradan yaş çay alabiliyor. Üreten köylü üzerinden kar sağlayan tarım ve gıda tekelleri asıl bu durumun değişmesi lazım.
İktidarın buradaki işlevi ne?
Toplama işçiliğinin bile 1 lira olduğu domatese 1 lira 70 kuruş fiyat dayatmak, dayatılmasına seyirci kalmak insafsızlık diyebiliriz ama içinde bulunduğumuz durumu insafla vicdanla açıklamak saflık olur. Bu AKP iktidarının kimin iktidarı olduğunu göstermesi açısından önemli bir durumdur. AKP işçinin emekçinin üretici köylünün değil tarım ve gıda tekerlerinin salça fabrikası patronlarından iktidarıdır. O nedenle de üretici köylü kazansın diye değil salça fabrikası patronları kazansın diye çalışmaktadır.
Peki ne yapmalı?
Tepkimizi gösterdik bağırdık çağırdık hükümeti de istifaya çağırdık döndük evimize sorun çözülüyor mu hayır. Birincisi talepler etrafında birleşmek lazım. Nedir talepler girdi maliyetlerini azaltılması, tarımsal üretimde kullanılan tüm girdiler de ÖTV ve KDV’nin tamamen kaldırılması. Tarım desteklerinin gerçek anlamda tarımsal üretimi devam ettirebilecek koşullara uygun olarak artırılması ve yılında gününde verilmesi. Çünkü biz de bir önceki yılın tarım desteği bu yıl veriliyor. Geçimlik tarım üretimi yapan çiftçi borçlarının silinmesi vb talepler etrafında birleşilmeli. Bu ayrı ayrı duran üretici köylülerin birleşik bir güç haline gelmesini ve tekeller lehine hayata geçirilen tarım politikalarının üretici köylüler lehine programlar oluşturulması için de bir baskı aracı olacaktır.