Dersim’de Gülistan Doku’nun şüpheli şekilde kaybolmasının üzerinden yaklaşık 6 ay geçti. Doku ailesinin avukatı Ali Çimen, şüpheli olayı bilirkişiye gönderilen Sarı Saltuk Köprüsü’nde çekilen görüntülerin aydınlatacağını söyledi
Arjin Dilek Öncel-Fethi Balaman/Diyarbakır-MA
Dersim’de yaklaşık 6 aydır kendisinden haber alınamayan Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi 2. sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Gülistan Doku’yla ilgili arama çalışmalarından bir sonuç çıkmadı. Doku ailesinin avukatı Ali Çimen, yürütülen soruşturmanın seyrine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Doku’nun kaybolmasından 5 gün sonra, 10 Ocak’ta Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmanın bir numaralı şüphelisi Zaynal Abarakov ve ailesiyle ilgili gerekli yasal işlemlerin yapılmadığını aktaran Çimen, soruşturmadaki eksikler, çelişkiler, karartılan deliller ve oluşturulan sahte delillere ilişkin dikkat çekici bilgiler verdi.
‘Kriterlere uyulmadı’
Avukat Ali Çimen, kayıp vakalarında şüpheliye ulaşmak için bazı kriterlerin olduğunu, ancak Doku soruşturmasında bu kriterlere uyulmadığına dikkat çekti. Kayıp soruşturmalarında öncelikle kayıp olan kişinin eşi, nişanlısı ve sevgilisi gibi birinci derece yakınlarının sorgulandığını belirten Çimen, “İşte bu sorunun cevabı Zaynal Abarakov’u işaret ediyor. Yine böyle vakalarda ‘husumetli olduğu biri var mı?’ diye bakılır. Bu sorunun cevabı yine Zainal Abarakov’ı gösteriyor. Bir diğer kriter ise zamana bakılır. Kayıp olan kişi en son nerede görüldü? Bu sorunun yanıtı da Zaynal Abarakov’dur. Tüm bu kriterler aynı kişiyi gösterdiği için ilk aşamada tutuklanması gerekiyordu. Bu karar için geç kalındı. Aslında 48 saat zaman dilimi kayıp olan kişinin artık canlı olmadığını ya da zorda olduğunu gösteriyor. Ancak savcılık ‘cinayet’ demek için bir cesede ulaşamadığını söylüyor, oysa artık kritik bir aşamadayız. Savcının şüpheliyi gözaltına aldırıp sorgulatması gerekirdi. Şüpheli ile ilgili hiçbir işlem yapılmadan öylece bırakılıyor” dedi.
Şüpheli yalan ifade verdi
Doku’nun kaybolmadan bir gün önce bir pastanede yarı zamanlı işe başladığını hatırlatan Çimen, “Gülistan’ın akşam saatlerinde, baş şüpheli Zaynal Abarakov’un polis olan üvey babasının telefonundan bir teması oluyor. Bu telefon üzerine akşam saat 20.00’da patronundan izin alıp şüphelinin yanına gidiyor. Tahmini saat 21.00’da şüphelinin yanına gittiğini düşünürsek, 23.30’a kadar Gülistan’ın kayıp bir zamanı var. 23.30’da ise Gülistan’ın dolmuş durağına gittiği görülüyor. Bu sabit zaman diliminde neler olduğunu bilmiyoruz. Şüpheli, 4 Ocak gecesine ilişkin ifadesinde, ‘Eve geldi çay içtik sohbet ettik, onu yurda bırakacaktım kabul etmedi’ diyor. Şüpheli, Hatice öğretmenin ifadesi ortaya çıkana kadar, bu ifadesinde ısrar ediyor” diye konuştu.
Doku’nun kaybolmadan bir gece önce öğretmenine Zaynal Abarakov’un evinde darp edildiğini, zorla bir araca bindirilmek istendiğini ve olay yerine gelen polislerin şüphelinin evinde arama yaptığı anlatımlarını aktaran Çimen, “Zaynal Abarakov’un üzerinde kimlik olmaması nedeniyle polisler evinde arama yapıyor. Daha sonra şüphelinin polis olan babası geliyor” diyerek, şüphelilerin ilk ifadelerinde bu olaydan söz etmediklerini hatırlattı. Çimen, Abarakov’un yalan ifade verdiğini söyledi.
Görüntü ile bilgiler çelişkili
Doku’nun intihar ettiğine dair ortaya atılan iddiaların çürütüldüğünü de belirten Çimen, Pertek Karayolu’nda ilerleyen bir kişinin araç kamerasına yansıyan ve Doku’ya ait olduğu iddia edilen görüntüden sonra, Doku’nun şehir merkezine doğru ilerlediğine dair görgü tanıklarının olduğunu dile getirdi. Çimen, şöyle devam etti: “Köprüde Doku olduğu iddia edilen, yere çömelmiş kişi görüntüsü, 5 Ocak günü saat 12.24’de kaydedilmiş. 12.24’de bu görüntüyü çeken aracın Elazığ’dan şehre giriş yaptığı tespit edilmiş, dolayısıyla köprüden daha önce geçmiş olması lazım. Bu saat ve görüntü Gülistan’ın sinyal bilgileri ile uyumlu değil. Gülistan’ın 12.21’de sinyal bilgisi kesiliyor. Gülistan atladıktan sonra sinyal bilgileri kesilmiş olsaydı, bu görüntüde onu görmememiz gerekirdi. Bu görüntülerin anlamsız olduğuna dair iki tanığın ifadesi var dosyada. Tanıklar, 16.41’de Gülistan’ın üzerindeki kıyafetleri tarif ederek, köprüden şehir yönüne doğru yürüdüğünü söylüyorlar. Dolayısıyla araç kamerasına takılan ve Gülistan olduğu iddia edilen bu görüntü anlamlı bir veri değildir. Çünkü Gülistan bu görüntüden sonra görülüyor.”
Telefon incelemesi eksik
Dosyadaki baş şüpheli Zaynal Abarakov’un telefonuna 54 gün sonra el konulduğunu anımsatan avukat Çimen, Abarakov’un “mama” olarak kaydettiği kişi ile yaptığı Rusça mesajlaşmasının “özel mesajlaşma” denilerek incelenmemesinin kabul dilemez olduğunu, bu görüşmenin raporlara yansıması için gerekli itirazları yaptıklarını ifade etti.
Çimen, şüphelinin “mama” ile yaptığı mesajlaşmaya ilişkin, “O görüşme en kısa zamanda rapora yansıyacak. Çünkü bunun kararını verecek olan mahkemelerdir. O talimata göre bu incelemenin yapılması gerekirdi. Göreceksiniz o yazışmada Gülistan ile ilgili veriler ortaya çıkacak. Bu öyle sıradan yapılmış bir hata değildir. Bu aynı zamanda kötü niyeti de doğurur. Suçlular suçunu örtmek için suç failini ‘mama’ diye kaydedebilir” şeklinde konuştu.
Çimen, şüphelinin tüm mesajlaşmasının incelenmemesi bakımından “görevi kötüye kullanmaktan” görevliler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.
Savcı talimatlarına uyulmadı
Şüphelinin polis olan babasının Doku soruşturmasında yer almasından kaynaklı olayın çözülemediğini ifade eden Çimen, “Tüm sorunlar babanın soruşturmada yer almasından kaynaklı. Şüpheli bir aile ortada, bu aile aynı zamanda soruşturmada yer alıyor. Ceza usul yasası açısından bununla ilgili düzenleme yapılmamış belki ama ahlaken bu doğru değil. Soruşturma jandarmaya verilebilirdi. Jandarma yürütsün diye talebimiz oldu. Üstelik şüphelinin polis olan babası ile ilgili talimatlar var. Ancak savcının verdiği bu talimatlar yerine getirilmemiş. Babaya yönelik savcının verdiği talimatlar dosyada boşa çıkarılmış. Yerine getirilmemiş. Yerine getirmemek için bazı bahaneler üretilmiş. O veriler henüz tam toplanmadı. Toplandığı gibi gerekli girişimde bulanacağız” diye belirtti.
İntihar algısı yaratıldı
Doku’nun intihar mektubu bıraktığına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını, buna ilişkin tanık ifadelerinin dosyada yer aldığına değinen Çimen, “İntihar iddiası bir mektuba dayandırıldı. Ancak söz konusu mektup Gülistan’ın şaka olsun diye bir yıl önce arkadaşlarına yazdığı bir mektup. Dolabını toplamadığı için arkadaşları tarafından eleştiriliyor. O da şaka mahiyetinde ‘ölürsem vasiyetimdir odamı temizlersiniz’ diye yazıyor. Ki daha önemlisi Gülistan kaybolmadan bir gün önce yurda gitmeyerek öğretmeninde kaldı. O mektubu yurda bırakması mümkün değil. Bu mektubun şaka olarak bir yıl önce yazıldığına dair dosyada 4 tane ifade var. İntihar algısı oluşturulmak istendi” diye konuştu.
Görüntü aydınlatacak
Sarı Saltuk Köprü’nde kameraya yansıyan ve Gülistan Doku olduğu iddia edilen görüntüyü bilirkişiye gönderdikleri bilgisini de veren avukat Ali Çimen, son olarak şunları söyledi: “Bilirkişiden gelecek sonuç ile Gülistan’ın akıbeti ortaya çıkacak. O görüntüler bilirkişiden döndüğü takdirde dosya çözülecektir. Yine şüphelinin ‘mama’ mesajlaşmasına ilişkin gelecek rapor dosyayı aydınlatacaktır.”
Şüpheliye bilgi sızdırıldı
Şüpheliye, telefonuna el konulacağına dair bilgi sızdırıldığını, bu durumun şüphelinin “delil karartmaya” zemin hazırladığına dikkat çeken Ali Çimen, “Şüpheli dosyada tanık olan biri ile mesajlaşıyor. Çünkü henüz veriler toplanma aşamasında olduğu için şüphelinin tanıklara erişimi söz konusu. Bu durum tutuklanmasının önemini bir kez daha ortaya çıkarıyor. Mesajlaştığı kişiye ‘telefonumu gelip alacaklar’ diyor. Ben gidip teslim edeceğim demiyor, alacaklarını söylüyor. ‘Rızayen teslim’ diye bir tutanak tutulmuş. ‘Rızayen teslim’ olması bile bir facia. Olay şüphelinin rızasına kalmış” diyerek tepkisini dile getirdi.
Delilleri sildi
Şüphelinin lehine olacak hususları telefon ekran görüntüsü olarak kaydedip, Gülistan ile ilgili tüm delilleri sildiğini söyleyen Çimen, “Gülistan 5 Ocak’ta kayboluyor. 52 gün boyunca kendi telefonundan Gülistan’a bir mesaj atmayan şüpheli, telefonunun incelenmeye alınacağı tarihe yakın Gülistan’ın telefonunu mesaj yağmuruna tutuyor. ‘Neredesin, seni seviyorum’ diye mesajlar atıyor. Burada şu soru ortaya çıkıyor. Şüpheli bir noktada Gülistan kaybolduktan sonra onunla hiç iletişime geçme girişiminde bulunmuyor. Eğer bir sorgu olursa, bu soru ona sorulacak bir sorudur. Bu soruya engel olmak için mesajlarla sahte delil elde etmeye çalışmış. Şu aşamada tutuklanması lazım. Biz talepte bulunduk. Tutuklanacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
Şüphelinin ‘terör’ bahanesi
Şüpheli olan ailenin “terör” gerekçesini öne sürerek şehri terk ettiklerini söyleye Çimen, “Polisin görevi korumak, güvenliği sağlamak. ‘Terör’ olayı var ise buradaki halk ve onun çalışma arkadaşları ne yapsın? Polis olduğu için korumakla hükümlü zaten. Yine şüpheli Abarakov hakkında bir yaptırım yok, bu kadar delil ve şüphe var, hiçbir yaptırım yok. Yurt dışı yasağı bile yok. Soruşturma ile bağı kopmasın diye bir imza tedbiri dahi yok. Biz ona istediğimiz zaman ulaşamıyoruz. Bizim sorularımızı yöneltmek için istediğimizde şüpheliye ulaşmamız gerekirdi” ifadelerini kullandı.