Semsur’da depremzedelere ağlık hizmeti için sahada olan doktorlardan Amed Tabip Odası üyesi Fırat Akengin, yurttaşların çekindiğini ve bu yüzden sahada daha çok kadınlar olması gerektiğini vurguladı
Kurdistan, Türkiye ve Suriye’de etkili olan depremlerin üzerinden 17 gün geçti. Binlerce insanın hayatını kaybettiği kentlerde dayanışma ve yaraları sarma çalışmaları da devam ediyor. Onlarca gönüllünün yürüttüğü çalışmalarda en büyük görevlerden biri de sahadaki sağlık emekçilerinin omuzlarında.
Amed Tabip Odası üyeleri de çalışmalar kapsamında Semsûr (Adıyaman) merkezinde kurulu 50 çadırlık alanda açtıkları revirle poliklinik hizmetleri veriyor. O çalışmaya katılanlardan biri de Doktor Fırat Akengin.
TTB ve KESK sahada
Aynı zamanda Tabip Odası Genel Sekreteri olan Dr. Akengin, günlük yaklaşık 20 kişiye hizmet verdiklerini ve düzensiz gelen ilaçların işlerini biraz zorlaştırdığını belirterek,” İlaç konusunda belli düzenlemeler olursa daha sağlıklı yürütülebilir. Adıyaman’da 3 hekim arkadaş kalıyorduk. Çadır kentte Türk Tabipler Birliği (TTB) dışında Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) koordinasyonun da çadırı vardı. KESK’li sağlıkçı arkadaşlarla köylere ulaşıp orada taramalar yapıp ihtiyaçları karşılamaya çalışıyorduk” dedi.
Daha çok kadın olmalı
Riha (Urfa) ve İstanbul tabip odalarının da kentin farklı bölgelerinde sağlık hizmeti verdiklerine dikkati çeken Akengin, kadın hekimlerinin sayısının az olduğunu ve bu konuda yurttaşların zorluk çektiğini söyledi. Akengin, “Adıyaman’da gözlemlediğimiz kadarıyla gönüllü ağında erkek hâkimiyeti daha çok var. Bu nedenle kadınların ihtiyaçları geri planda kalıyor. Benzer sorun sahada çalışma yürüten kadın sağlıkçılarda da var. Bu nedenle kadın depremzedelerde bir çekingenlik söz konusu olabiliyor” diye belirtti.
Bölgeye uygun gıda ve giyecek lazım
Deprem bölgelerine gelen yardımlarda eksikliklerin yaşandığını da ifade eden Akengin, “Bölgeye yerel halkın kültüründen uzak yiyecekler ve giysiler geliyor. Örneğin, çocuğuyla kahvaltı yaparken kimi çocukların hiçbir şey yemediklerini gördük, çünkü kültüründe olmayan yiyeceklere alışık değil. Depremzedelerin kültürlerine uygun giysiler gönderilmediği için depremden kaçtığı ilk elbiselerle hala üzerinde olan yurttaşlar var. Barınma alanlarının yetersiz olmasından dolayı hijyen sorunu oldukça öne çıkıyor” diyerek saha deneyimlerini paylaştı.
İhtiyaçları sıraladı
Depremde etkilenen kesimin en çok kadın ve çocuklar olduğunu da hatırlatan Akengin, şunları ifade etti: “Daha spesifik konuları öne çıkarmalıyız, yaşlılar uzun paçalı don ve atlet giyiyor örneğin. Ped, doğum kontrol hapları (oral kontraseptif), gebelik testi, iç çamaşırı gibi ürünler yalnız başına konuşabilecekleri bir kadın yoksa alınamıyor. Bu nedenle sahada daha çok kadınların olması gerekiyor. Ayrıca deprem bölgesindeki hekim ve sağlıkçılar, sağlık müdürlükleri üzerinden 20 Şubat’ta işbaşı yapmaya çağırılmıştı. Bu insanların da yakınlarını kaybettiği veya ailesini güvenli bir alana ulaştırmak çalıştığı göz önünde bulundurmalı ve yerlerine başka illerden sağlıkçılar görevlendirilmeli.”
AMED