Yusuf Gürsucu/İstanbul
İran ve Azerbaycan’dan doğalgaz almayı sürdüren Türkiye, en büyük alımı ise Rusya’dan yapıyor. Boru hatları ile gelen doğalgazda arz fazlalığı ortaya çıkmasına karşın diğer yandan sıvılaştırılmış doğalgaz olan LNG’yi tankerlerle ABD ve Katar’dan ithal ediyor. Doğalgaz da ortaya çıkan tek yanlı bağımlılığı dağıtmak adına doğalgaz depolama alanları inşa edip LNG depoları kuran Türkiye’nin neye hazırlandığı anlaşılamıyor. Akdeniz’de süren doğalgaz sondaj savaşında da yer tutmaya çalışan Türkiye’nin, her geçen gün hem ekonomik hem de siyasal anlamda sıkışıklığı artmaya devam ediyor
Katar Akdeniz’de ABD ile çalışıyor
Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi’nde bulunan BOTAŞ’a ait LNG terminalinin kapasitesi geçen yıl içinde arttırılmıştı. Katar’ın dünyanın en büyük LNG gemilerinden biriyle ilk büyük LNG teslimatını buraya gerçekleştirdiği belirtildi. LNG teslimatı 315 metre boyunda ve 50 metre genişliğinde olan Al Sheenaniya LNG tankeri ile gerçekleştirildiği ve gelen LNG’nin 207 bin metreküp olduğu açıklandı. Katarlı şirket Qatargas ile BOTAŞ arasında 2017 yılında Türkiye’ye 3 yıl boyunca yılda 1.5 milyon ton LNG sevkiyatı ile ilgili bir anlaşma imzalanmıştı. Katar’ın Akdeniz’de ABD ile birlikte çalışırken Türkiye’yi desteklediği savları boşa düşüyor ya da iktidar her zamanki gibi kandırılıyor! Öte yandan Türkiye’nin 2018 yılında ABD’den en çok LNG ithal eden Avrupa ülkesi olduğu ABD Enerji Bakanlığı tarafından açıklanmıştı. ABD’nin LNG ihracatını kaya gazı üretimleri ile gerçekleştirdiği ve gaz çıkarılan bölgelerde, dönem dönem sektörler arasında su savaşları yaşandığı, doğal yaşamın ise bundan çok büyük bir zarar gördüğü biliniyor
LNG ithalatı
İzmir Aliağa’da Kolin-Kalyon ortaklığıyla yapılan LNG depolama ve gazlaştırma terminali olan FSRU tesisinin ikincisi Hatay Dörtyol’da devreye alınırken üçüncü ise Saros Körfezi’nde inşa edilecek. Hatay Dörtyol’da FSRU terminali olarak 345 metre boyunda bir LNG tanker gemisine FSRU sistemi kurularak, toplam 263 bin metreküplük LNG depolama kapasitesi devreye alındı. 2015 yılında 34 milyon metreküp olan günlük LNG’den gazlaştırma kapasitesi, 2016 yılında Egegaz terminalindeki kapasite artışı ve Aliağa’da ilk FSRU projesinin devreye alınmasıyla 64 milyon metreküpe yükselmişti. Egegaz terminalindeki kapasite artışı, Marmaraereğlisi LNG terminalindeki kapasite artışı ve Hatay Dörtyol’da kurulan yüzer FSRU’nun devreye girmesiyle bu rakamın 117 milyon metreküp doğalgaz elde edilebilir seviyesine ulaşıldığı açıklanmıştı.
Avrupa ABD ile anlaştı
Türkiye’nin 2018 Aralık ayında Rusya’dan doğalgaz ithalatını yüzde 14 azaltırken, ABD’den LNG alımını yüzde 66 arttırmış olması dikkat çekmişti. Türkiye aralık ayında Azerbaycan’dan boru hatları ile doğalgaz ithalatını bir önceki yıla göre yüzde 33, İran’dan ithalatını yüzde 13 arttırırken, Rusya’dan ithalatını yüzde 14 azalttı. Diğer taraftan Avrupa Birliği’nin ABD’den LNG ithalatı, 2018’in son sekiz ayında yüzde 181 oranında artış kaydetti. AB’nin LNG ithalatında ABD’nin payı ortak beyan öncesi Avrupa’ya yapılan ilk LNG gönderim tarihi 2016 Nisan ayında yüzde 2.3 iken, beyan sonrası bu oran yüzde 12’ye yükseldi. 2019 yılının Ocak ayında AB’nin ABD’den LNG ithalatı bir önceki yıla göre 102 milyon metreküp artarak 1.3 milyar metreküp oldu. Şubat ayında ise toplam 0.6 milyar metreküp LNG ithalatı gerçekleştirildi.
Boru hatları her yanı kapladı
Günlük 80 milyon metreküp Rusya’dan, 20 milyon metreküp İran’dan, 27 milyon metreküp Azerbaycan’dan doğalgaz alınıyor. Toplam günlük olarak 127 milyon metreküp doğalgaz için ithal edilen ülkelere alım garantisi verildiği biliniyor. Türk Akım ile günlük 80 ila 160 milyon metreküp daha doğalgaz almaya hazırlanan Türkiye’nin bu kadar gazı ne yapacağı ise merak konusu. Türk Akım’ın 80 milyon metreküpünün Avrupa’ya sevk edileceği ifade edilirken bu sürece ABD’nin müdahale etmesiyle, Türkiye Rusya ile bu bağlamda ciddi sorunlar yaşayacak bir sürecin arifesinde yer alıyor. Türkiye’nin dört bir yanı boru hatları ile kazılırken yaşam ise yerle bir ediliyor. ABD’nin Türk Akım boru hatlarına karşı tutumu ortadayken, ABD’den LNG ithalatının artıyor olması Türkiye’nin Rusya ile ciddi bir krizin eşiğinde olduğuna işaret ediyor.
Rusya ile aşkın sonu yaklaşıyor
Rusya’dan S-400 alımına karşı olan ABD’ye taviz vermeyeceğini ve S-400’lerden vazgeçmeyeceğini belirten Türkiye’nin tutumunu dünyada pek ciddiye alan olmadığı beliritlyor. ABD, Fransa, İtalya ve İsrail’in Kıbrıs’ı çevreleyen denizlerde doğalgaz sondajlarına bağlamış olması Türkiye’yi harekete geçirirken bölgeye 2 adet sondaj gemisi yolluyor olması farklı bir sorunu ortaya çıkarıyor. Türkiye’nin S-400 tutumunu Kıbrıs’taki çıkarları nedeniyle sürdürdüğü ancak baskılara dayanmasının imkansız olduğu ifade ediliyor. Yakın gelecekte Rusya ile giriştiği boru hatları ve nükleer santrallerin güdük kalabileceği ve bu nedenle de Suriye üzerindeki hesaplarının yerle bir olacağı yapılan iddialar arasında yer alıyor
Kaya gazı zarar veriyor
Trakya ve Diyarbakır coğrafyasında kaya gazı sondaj ve üretimlerinde bugünlerde bir hızlanma izleniyor. Yeraltı ve yerüstü sularını büyük oranda kullanıp tüketen ve aynı zamanda kirleten bu üretimlerin bu bölgelere geri dönülmez yaşamsal zararlar vereceği biliniyor. Tüm bunlara karşın üretimden vazgeçemeyen Türkiye’de bu üretimleri yapanların ise ABD’li ve Kanadalı firmalar olması dikkat çekiyor. Kimin eli kimin cebinde olduğu belli olmayan bu süreçte doğalgaz üretimlerinde bağımlılık ilişkisi ortadan kaldırmadığı gibi derinleştirdiği görülüyor. Karbon yakıtlardan vazgeçilmesi gerektiği ve bu nedenle yapılan iklim zirvelerinde verilen sözlerin ise sadece birer yalandan ibaret olduğunı yaşananlara bakınca anlamak mümkün oluyor.