Çevre Bakanlığı, 3. derece doğal sitalanı olan 30 bin metrekarelik arazinin imarını değiştirip Tansu Çiller’in oğlu için otel alanı yaptı. Öte yandan ‘kesin korunacak hassasalan’ ilan edilen Hafik Gölü ise turizm alanı ilan edildi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 3. derece doğal sit alanının statüsünü değiştirip imara açtı. İmara açılan sit alanının tapusu ise eski başbakanlardan Tansu Çiller’in oğlunun yönetiminde olduğu şirkete ait. Sit alanı olan arazi Sarıyer Kilyos’ta ve yaklaşık 30 bin metrekare. Geçtiğimiz günlerde Trakya Platformu sözcüsü olan Av. Bülent Kaçar, doğanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı savunulması gerekir sözlerinin ne kadar doğru olduğunu gösteren bu uygulama AKP iktidarının yanında fotoğraf veren Tansu Çiller’in özel talebiyle gerçekleştiğinin belirtiliyor olması şaşırtıcı değil. Diğer yandan Hafik Gölü’nün turizme açılmasında içeriği değiştirilen koruma statüleri ile zemin hazırlandı.
Araziye yüzde 80 imar
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sarıyer Kilyos’ta 3. derece doğal sit alanı olan arazide yüzde 25 yani 4 bin 586 metrekarelik inşaat yapılabilecek alan yaklaşık 5 kat arttırılarak 24 bin metrekareye çıkarıldı. İmar değişikliği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından askıya çıkarıldı. Turizm tesis alanı ilan edilen arazi, Marsan Marmara Holding A.Ş.’ye ait. İTO kayıtlarına göre şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Yılancıoğlu, yönetim kurulu üyelerinden biri ise eski başbakanlardan Tansu Çiller’in oğlu Berk Uçuran Çiller. Şirketin eski yönetim kurulu üyeleri arasında da Tansu Çilller’in diğer oğlu Mert Çiller bulunuyor. Plan raporuna göre tamamı 3. derece doğal sit alanı sınırları içerisinde kalan parsel daha önce de koruma statüsüne rağmen ‘düşük yoğunluklu konut, park, yol’ alanı olarak belirlenmişti.
İBB itiraz etti
Parsele otel, motel ve pansiyon yapılabilecek. Yeni yapılanma koşulları da arttırılarak bina yüksekliği, yükseklik 10.50 metre (3 kat) olarak belirlendi. Buna göre parselin 22 bin 902 metrekarelik bölümüne bodrum kat ile birlikte 24 bin metrekare otel inşaatı yapılabilecek. Konuyla ilgili Sözcü gazetesi tarafından görüşüne başvurulan, İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı tarafından yapılan değerlendirmede turizm fonksiyonunun çevre yapılaşma koşulları ile uyumlu olmadığı, inşaat alanının 5 kat arttırıldığı, imar yollarının genişliğinin 10 metreden 7 metreye indirildiği belirtildi. Yapı yoğunluğunu arttıran plan değişikliğinin ulaşım sistemine de ek yük getireceği kaydedilerek planın bu hususlar doğrultusunda revize edilmesi istendi.
Hafik Gölü’ne turizm!
Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayınlanan kararla kesin korunacak hassas alan edilen Hafik Gölü’nün turizm alanı olarak düzenleneceği açıklandı. Sivas Valisi Salih Ayhan, ‘kesin korunacak hassas alan’ ilan edilen Hafik Gölü’nün turizme kazandırılacağını belirtti. Hafik ilçesi yakınlarında 67 hektarlık alanda yer alan yazın 5, kışın ise 3 metre derinliğe sahip olan göl, yerleşik ve göçmen kuşların doğal üreme alanı. Yağma için statüler değişti Son bir yıldır yapılan bilimsel çalışmalar sonucu gölün doğal sit alanı ilan edildiğini aktaran Ayhan, “İşin en önemli kısmı halledilmiş oldu. Bundan sonra atılacak her adımın hukuki altyapısı oluştu” ifadelerini kullandı. 1. derece sit alanı, bilimsel ve arkeolojik çalışmalar hariç, kesinlikle dokunulmaması gereken seviye. AKP iktidarı koruma alanlarının statülerini sürekli olarak düşürülüp imar, enerji ve madenlere terk ediliyor. Kesin korunacak hassas alan statüsü, geçmişte 1. derece doğal sit alanı olarak belirleniyordu. İktidarın yaptığı değişikliklerle bu statüler iptal edilip yerine yeni statüler belirlendi.
Statüler değişti yağma büyüdü
Geçmişte 1. derece sit alanlarında, bilimsel ve arkeolojik çalışmalar hariç, kesinlikle dokunulmaması gereken seviye olarak değerlendirilirken, kesin korunacak hassas alanlar için ‘Kaynak değerlerinin korunması için; alan kullanımı ve alana tüm etkilerin sınırlandırıldığı, gerektiğinde insanların bölgeye girişlerinin engellendiği, bilimsel araştırmalar, eğitim ya da çevresel izleme amacıyla özel önlemler alınarak korunacak kara, su, deniz alanları olup, Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilerek yapı yasağı getirilen mutlak korunması gereken alanlardır’ ibaresine karşın yasanın devamında, ‘Ancak bu alanlarda Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu izniyle; kesin yapı yasağı olmakla birlikte, resmi ve özel kuruluşlarca zorunlu olan alanlarda, teknik altyapı hizmetlerinden kanalizasyon, içme suyu, doğalgaz hattı, enerji nakil hattı ve orman yangın yolu yapılabileceği gibi maddelerle alanın kullanıma açılabilmesi sağlandı. Bir diğer maddesinde ise ‘Kesin Korunacak Hassas Alanlar ile Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında; örtü altı tarım, kültür balıkçılığı ve entegre tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yapılabileceğine, katı atık düzenli depolama tesisi, atık su arıtma tesisi, yat çekek yeri, akaryakıt istasyonu gibi uygulamaların yapılabileceğine, üst ölçekli planlara uygun olmak şartıyla sanayi tesislerinin yapılabileceğine, doğal peyzaj ve silüet dikkate alınarak kum, çakıl, taş, maden ve benzeri malzeme alınabilmesi’ AKP iktidarı tarafından büyük bir doğa yağması olarak yasalara geçirildi.
EKOLOJİ SERVİSİ