Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 3 yıl önce Rize’nin Güneysu ilçesindeki Kıbledağı’nın zirvesinde 1160 metre yüksellikte cami açılışı yapılmıştı. Bulutların üzerinde ihtişamlı cami olarak nitelenen ibadethanede kimler ibadet ediyor bilinmezken cami Tv dizileri için bir plato işlevi görüyor. Diğer taraftan İstanbul’un yaşayan tek doğal alan olan Kuzey Ormanları, 3. Havalimanı ve buna bağlı olarak açılan 3. Köprü, çevre yolları ile bölgede başlayan imar çalışmaları ile katledildi. Her iki doğa düşmanı adımın Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan tarafından başlatılmış olması ise dikkat çekiyor. Kendisine ‘çevrecinin daniskasıyım’ yakıştırması yapan Erdoğan’ın çevreden ne anladığı ise halen öğrenilebilmiş değil.
Orman kent ormanı olmaz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2011 yılında başbakanlığı döneminde, Güneysu ilçesine 9 kilometre uzaklıktaki 1160 rakımlı Kıbledağı’na giderek, o dönem ismi Ayane olan camiyi ziyaret etti. Erdoğan, aynı alanda yeni bir cami yapılmasını ve zaten ormanlık alanda ise kent ormanı oluşturulmasını istedi. Rant ve gösteriş merakını ortaya çıkaran bu kararla doğal ve el değmemiş orman ekosistemi, ayak basılmamış topraklar ‘mesire’ alanı haline getirildi. Kıbledağı’nın etrafında ağaç kıyımı yapılarak yeni yollar açıldı. “Kent Ormanı” adı altında bölge orman bütünlüğünden koparılarak iş araçlarıyla kuru boş bir ağaç dekoruna çevrildi.
Katledilen yaşamlar
İstanbul’un nefesi olan Kuzey Ormanları, 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu gibi devasa ölçekte doğa yıkımı yaratan projeler ve bu amaçla açılan taş ocakları, maden sahaları ile bölge adeta katliama uğratıldı. İktidara yakın şirketleri beslemekten gayri kimseye hayrı olmayan ve doğal yaşamın, halkın yaşam alanlarının, evlerinin yağmalanarak ortaya çıkardıkları inşaatlar için yeni imar alanları Kuzey ormanlarında da ortaya çıktı. 3. Havalimanı’nda büyük bir iş yapılmış edasıyla gerçekleşetirilen açılışta, doğal yaşam üzerinde hakimiyet kurup yok etmenin adeta bir fotoğrafı verildi. 38 işçiye mezar edilen ve ormanları katledilen alanın üzerinde ortaya çıkan rantsal mekanın bir avuç sermaye çıkarı için gerçekleştirildiği ise net olarak görülebilmekte. Tahtakurulu yataklarda yatmak, böcek dolu yemekleri yemek ve kölece çalışmak istemeyen işçilerin direnişi baskı ve saldırıyla karşılık bulurken, gözaltıındaki işçilere işkence yapılması ve tutuklanmaları bu havalimanının bir avuç sermaye çıkarı için gerçekleştirildiğinin açık göstergesiydi.
EKOLOJİ SERVİSİ