Diyarbakır’daki krizin kendini hissettirdiği Jiyan Kadın Semt Pazarı’nda iş yapamadıkları için borçlanan birçok pazarcı tezgahını kapatmak zorunda kaldı
Hükümet cephesinden yapılan aksi yöndeki açıklamalara ve iktidar güdümündeki medyanın gerçekleri gizleyen propagandalarına rağmen ülkede yaşanan ekonomik kriz, her geçen gün daha çok belirgin olmaya başladı. Dibe vuran ekonomik verilerle birlikte her ay binlerce kişi işsizlik ordusuna katılırken, asgari ücretin 2 bin 20 TL olduğu ülkede aylık gelir veya kazançlarının büyük bir bölümü kira, elektirik, su, ısıtma gibi temel harcama kalemlerine giden yurttaşlar, ellerinde kalanla da yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılama derdi içerisinde. Ancak çarşı pazarda ardı ardına gelen zamlar hem yurttaşları hem de esnafları kara kara düşündürüyor.
Türkiye’nin ilk resmi kadın pazarı olma özelliği taşıyan Diyarbakır’daki Jiyan Kadın Semt Pazarı esnafları, iyiden iyiye etkisini hissettiren ekonomik krizden kaynaklı iş yapamaz hale geldi.
Meyve ve sebze fiyatlarının her geçen gün arttığını belirten kadın pazarcılar, bu nedenle gelen yurttaşların alışveriş yapmadan evlerinde dönmesinden yakındı.
‘Günü kurtarmaya çalışıyoruz’
Pazarda 8 yıldır esnaflık yapan 3 çocuk annesi Fatma Doğan, haftanın 6 günü sabah saat 9.00’dan akşam 19.00’a kadar çalıştığını belirtti. Krizin her alanı olduğu gibi çarşı pazarı da etkilediğini söyleyen Doğan, bu krizi hissetmemenin mümkün olmadığını ifade etti.
Daha önce kilosu 2,5 liradan sattığı ciğerin şimdi 5 liraya çıktığını, yine önceleri günde 7 koli satarken, şimdilerde akşama kadar ancak 1 koli satabildiğibi belirten Doğan, “Günü kurtarmaya çalışıyoruz. Çocuklarımızın okul harçlığı çıkıyor. Başka bir kazancımız yok. Bir ürünü 3 gün gezdiren arkadaşlarımız oluyor. Satışımız olmuyor” diye belirtti.
‘Fiyatların artış hızına yetişemiyoruz’
3 çocuğuna bakabilmek için 6 yıldır pazarda çalışan Fatma Topval da, daha 7 ay öncesine kadar 800 TL’ye doldurabildiği tezgahının yarısını bugün 3 bin TL’ye ancak doldurabildiğini ifade etti.
Pazara gelenlerin karşılaştıkları fiyatlardan şikayet ettiğini anlatan Topval, halkın durumunu şu sözlerle yansıttı: “Ürünlerin fiyatı çok fazla yükseldi. Halk bize ‘ürünler niye pahalı’ diye soruyor. Bizden kaynaklı bir şey olmadığını paylaşıyoruz ama muhatabı kimse o anda sitemini ona yapıyor. Halden 1 liraya aldığımız ürün ertesi gün 1,5 lira oluyor. Fiyatların hızına biz yetişemiyoruz. Daha önce 3 kilo meyve alan müşterim, artık 1 kilo alıyor veya hiç alamıyor. Cebindeki para ancak 1 kiloya yetiyor.”
Topval, aylardır iş yapamadıkları için borçlanan bir çok pazarcı arkadaşlarının tezgahlarını kapatıp gitmek zorunda kaldığını da ifade etti.
‘Biz de güçlüyüz’
Yaşanan kriz yetmezmiş gibi bir de erkeklerin pazar yerlerini ellerinden almak istediğini söyleyen Topval, “Belli semtler var, biz orada pazara çıkıyoruz. Benim bir tane numaram var. 22 numara bana ait. Gelip buraya tezgah kurmak isteyen erkek pazarcıların 15 tane numarası var. Pazarın başında, ortasında, sonunda. Başka pazarlarda yine numaraları var. Ona rağmen geliyor benim numaramı da istiyor. Bu erkek egemenliğinin, emeğe saygısızlığı ve zulmü değil de nedir? Ekmek kavgasıdır güçlü olan kazanır diyor. Ülkemiz de ataerkil bir zihniyet var. Biz mücadele ediyoruz. Biz de güçlüyüz. 7 yıldır bir yandan belediyede bulunan kayyum bir yandan erkek pazarcılarla mücadele ediyorsak ve hala buradaysak demek ki biz de güçsüz değiliz. Kriz bizi her anlamda etkiliyor. Mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.