Diyarbakır’da düzenlenen yürüyüşle, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirilişi protesto edildi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü dolayısıyla Yenişehir İlçesi Ofis Semti’nde bulunan Sanat Sokağı’nda basın açıklaması yapmak istedi. Burada toplanan ve aralarında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz, Keskin Bayındır, HDP milletvekilleri, Tayyip Temel, Remziye Tosun, Dersim Dağ, Semra Güzel, İmam Taşçıer, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA) ile birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Burada açıklama yapmak isteyen kitleye polis, valiliğin yasak kararını gerekçe göstererek izin vermedi. Yürütülen müzakereler sonucunda açıklamanın Ofis Kavşağı’nda yapılacağı belirtildi.
‘22 yıldır sürüyor’
Burada ilk olarak konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, 22 yıldır süren komplonun bugün tecritle devam ettiğini ifade etti. Komplonun uluslararası zeminin olduğunu söyleyen Akdeniz, 4 parça Kürdistan’da yaşananların komplonun devamı olduğunu belirtti.
Komplo devam ediyor
AKP, MHP ve Ergenekon iktidarının, Kürt halkının kazanımlarına saldırarak bu komplonun devamını sağladığını kaydeden Aydeniz, “2013-2015 süreçlerinde Türkiye’de Kürt sorunun demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi için Abdullah Öcalan’ın barışta ısrarı, barış için harcadığı emeği hepimiz gördük. O günden bu güne Türkiye’de ekonomik krizin, toplumsal krizin, içte ve dıştaki siyasal krizin hat safhaya ulaştığını görüyoruz. Bu krizin tam sebebi İmralı’da işkence sistemiyle devam eden tecrittir. Bugün tecrit kadın katliamlarıyla, Kürtlerin katledilmesiyle, ekonomik krizle, Kürt halkının iradesine yönelen kayyım politikasıyla devam ediyor. Kürtler tüm saldırılara rağmen mücadelelerine devam ediyor. 9 Ekim vesilesiyle uluslararası komplonun tecritle devam ediyor. İmralı’nın kapısının açılması demokrasinin önünün açılmasıdır. Daha önceki iktidarlar gibi, iktidar tecritle kendi bitmişliğini ve sonunu hazırlıyorlar. Tecrit kırılana kadar mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Demokratik siyaseti tecrit çevreledi
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayyip Temel de, bulundukları alanın abluka altına alınmasına işaret ederek, “Türkiye’de tecridin ne anlama geldiğini işte bu meydanda görüyoruz” dedi. Tecridin demokratik siyaset ve direnişi çevrelediğini belirten Temel, “Halkı, Sayın Öcalan’ın yolundan döndürüp susturmak istiyorlar. Tecridin anlamı Kürt düşmanlığıdır. Eğer bugün İmralı’da tecrit devam ederse, bu düşmanlık Kürdistan’ın dört parçasına yayılır. İmralı’da bir millet, halk tecride alınmıştır. Bugün yine Amed meydanından sesleniyoruz; Kürt halkı, vicdan sahibi insanlar, Türkiye’deki halkların kardeşliğine inanan insanlar, gelin birlikte İmralı’daki tecridi kıralım. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü Türkiye’deki halkaların özgürlüğüdür. Öcalan’a uygulanan tecrit Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye’deki bütün halklara uygulanan bir tecrittir. Eğer Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kırılırsa; özgürlük, kardeşlik ve demokrasinin sesi yükselecek. 2013’ten 2015’e kadar Türkiye’nin her yerinde İmralı’daki barış sesi yükseliyordu. 9 Ekim 1998’den bu yana Sayın Öcalan’ın sesi yükseldi, Türkiye’de barış, özgürlük, demokrasi ve kardeşliğin sesi yükselmeye başladı. Düşmanlık, faşizm, baskı ve zora dayalı bir yaşam süregelmekte, bugün tecridi kıracak olan AKP ve MHP hükümetini değil Kürtlerdir, Türkiye’deki Kürt dostlarıdır. Ölümlerin yaşanmaması için tecridin kaldırılması şarttır. Bu meydanda gördüğümüz zulmün sonlanması için Tecrit kaldırılmalıdır. Bu vesileyle diyoruz; tecrit çatışmadır, ölümdür. Tecridin kırılması ise kardeşlik ve barıştır” diye konuştu.
Konuşmaların ardında kitle, 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.
DİYARBAKIR