Lezgin Akdeniz/Diyarbakır-MA
Mimarlar Odası’nın verilerine göre Diyarbakır’da inşaat sektöründe yüzde 53 oranında daralma yaşanıyor. Bu nedenle iflaslar kaçınılmaz görünüyor, bunu işsizlik izleyecek. Ülkedeki siyasi atmosferin bundaki rolünün büyük olduğunu belirten Mimar Arif İpek, 2019 yılı için öngörülerinin de farklı olmadığını kaydetti. Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi’nin verilerine göre, kentte 2014 yılında yılda 3 milyon 200 bin metrekare, 2015 yılında 2 milyon 450 bin metrekare, 2016 yılında 2 milyon metrekare, 2017 yılında 1 milyon 800 bin metrekare inşaat yapılmışken, bu rakamlar 2018 yılında 1 milyon 150 bin metrekareye düştü.
Dolar maliyetleri artırdı
Konut satışlarının azalmasıyla küçülmenin görüldüğü sektörde, yine özellikle petrol, demir, alüminyum, cam gibi malzemelerin dolar endeksli olması konut yapım maliyetlerini artırdı. Örneğin demirin tonu 2017 yılında bin 600 TL iken, bugün 3 bin TL’yi aşmış durumda. Yaşanan küçülme ile birlikte sektördeki işsiz sayısı da arttı. Birçok mimar ve mühendisler bu dönemde işini kaybetti. Kentteki işsiz mühendis sayısının 1000’i, mimar sayısının ise 500’ü bulduğu belirtilirken, yeni mezunlar ise iş bulamaz durumda. Kente dair verilere baktıklarında son 6 yıl içinde yüzde 53’lük bir daralma ile sektörde ciddi sorunların baş gösterdiğini belirten Mimar Arif İpek, krizin ayak seslerinin 2017 yılı ile birlikte duyulmaya başlandığını kaydetti. İpek, “Sektördeki birçok müteahhit firma şu anda faaliyetlerini ya yavaşlatmış yada durdurma noktasına getirmiş durumda. Yine konut kredi faizlerinin yüksek olması, konut satışlarını olumsuz etkilemekte” dedi.
İflaslar başladı
Kentte sektörde yer alan 4 büyük firmanın iflas ettiği bilgisini veren İpek, böyle devam etmesi halinde önümüzdeki günlerde yeni iflasların kaçınılmaz olacağını ve bunun doğuracağı ciddi bir işsizlik sorunu ile karşı karşıya kalınacağını kaydetti. İpek, inşaat sektörünün kent ekonomisindeki yerinin yadsınamayacak derecede büyük olması nedeniyle sektördeki daralmayla birlikte gizli bir işsizliğin oluşacağını da vurguladı. Ekonomik krizin bölgeye dair yansımasının farklı olduğunu, “2 kat daha fazla hissediyoruz” diyerek ifade eden İpek, 2019 yılı için öngörülerinin de geçmiş yıllardan farklı olmadığını belirtti.