DİSK, 12 Eylül’ün yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yayınladı. Açıklamada “Emeğin hakları ve demokrasi için mücadeleye devam edeceğiz” denildi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 12 Eylül 1980 darbesinin 39’uncu yıldönümü nedeniyle yazılı basın açıklaması yaptı. DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu adıyla yapılan açıklamada, 12 Eylül askeri darbesinin uygulamalarının günümüzde sürdüğü belirtildi.
DİSK hedefteydi
12 Eylül askeri darbesinin işçi sınıfının gücünü kırmaya, haklarını gasp etmeye yönelik sermayenin bir saldırısı olduğu belirtilen açıklamada, “Kamuoyunda ‘24 Ocak Kararları’ olarak bilinen işçi düşmanı politikalar 12 Eylül ile hayata geçirildi. Darbe ile 1961 Anayasası askıya alınmıştır. Grevler durdurulmuş ve özgür toplu pazarlık ortadan kaldırılarak toplu iş sözleşmeleri Yüksek Hakem Kurulu tarafından sonuçlandırılmıştır. Darbeciler işçi sınıfının gücünü kırmak ve haklarını gasp etmek amacıyla esas olarak DİSK’i hedef almıştır. DİSK’in faaliyetleri durdurulmuş, tüm mal varlığına el konulmuş, Genel Başkanı Abdullah Baştürk’ten işyeri temsilcilerine kadar binlerce üyesi gözaltına alınmış, seçilmiş yöneticilerin yerine kayyum atanmıştır. Cunta mahkemeleri DİSK’in kapatılmasını ve 78 yöneticisinin idamını istemiştir. DİSK üyesi İlerici Deri-İş Sendikası genel başkanı Kenan Budak, 25 Temmuz 1981 tarihinde İstanbul’un Zeytinburnu semtinde polis tarafından vurularak öldürülmüştür” denildi.
Grev hakkı
12 Eylül ile beraber getirilen oluşturulan otoriter emek rejimi ve sendikal haklara dönük sınırlamalar günümüzde de devam ettiği ifade edilen açıklamada, “Anayasal bir hak olan grev hakkı bugün de gasp edilmektedir. AKP’nin iktidar olduğu son 16 yılda sadece 81 bin işçi greve çıkabilirken, 192 bin işçinin aşını, ekmeğini ilgilendiren grevler erteleme adı altında yasaklanmıştır. Emeği giderek değersizleştirilen Türkiye işçi sınıfı, borçla yaşamaya, finans sermayesine, yani bankalara, tefecilere mahkum hale getirilmiştir. Hane halkı borcunun milli gelire oranı 2002’de yüzde 1,9 iken 2018’de yüzde 17,5’e yükselmiştir. 12 Eylül darbesinden bugüne hakları ve hukuku yok sayılan işçi sınıfı sadece açlığa ve yoksulluğa değil ölümüne çalışmaya da mahkum edilmektedir. Türkiye’de 2019 yılının ilk sekiz ayında en az bin 174 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir” ifadelerine yer verildi.
Demokrasi için mücadele
Bugün sadece emeğin değil, doğanın ve kentlerin de sermayenin sınırsız yağmasının hizmetine sunulduğu belirtilen açıklamanın devamında şunlara yer verildi: “1980 darbesi ve darbecileriyle hesaplaşılmamış, aksine onların amaçları doğrultusunda bir ülke adım adım inşa edilmiştir. DİSK, tüzüğünde yer alan ‘sınıfının onursal görevi olarak, faşizme, cuntacılığa, oligarşiye, baskıya, zulme ve işkenceci tüm rejim ve dikta yönetimlerine karşı mücadele etme’ görevi çerçevesinde emeğin hakları ve demokrasi için mücadeleye devam edecektir.”