15-16 Haziran’ın yıldönümü nedeniyle DİSK, İzmir’de eylem düzenledi. Burada konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Kıdem tazminatı geleceğimizdir” dedi.
İzmir’de Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı sendikalar, 15-16 Haziran İşçi Direnişi’nin 50’nci yıldönümü nedeniyle açıklama yaptı. Konak ilçesinde bulunan eski Sümerbank önünde yapılan açıklamaya siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri destek verdi. “Kıdem tazminatıma dokunma”,”Ampulün kıdemi bizim kıdemimizi almaya yetmez” pankartı açılan eylemde açıklamayı DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu.
DİSK’in tarihinin aslında Türkiye işçi sınıfının da tarihi olduğunu belirten Sarı, “DİSK’i fabrikalarda engelleyemeyenler, DİSK’i baskıyla yok edemeyenler DİSK’i hileyle yok etmek için harekete geçmişti. Hükümet Sendikalar Kanunu’nda değişiklik yaparak DİSK’i fiilen ortadan kaldırmak istiyordu. Tüm baskılara rağmen DİSK yoluna devam ediyor” dedi.
Kıdem tazminatı
DİSK olarak kıdem tazminatı konusunda bir müzakere sürecinin parçası olmadıklarını ifade eden Sarı, son derece hukuksuz ve eşitsiz bir süreç olduğunu aktardı. DİSK’in sözünü kapalı kapılar ardında söyleyenlerden olmadığını belirten Sarı şöyle devam etti;“Kıdem tazminatı üreten, üretmeyen, iş arayan hatta iş aramaktan umudunu kesmiş ve yeni doğan çocuklarımızın geleceğidir. Geleceğimizi kimsenin çalmasına izin vermeyeceğiz. Grevse grev, direnişse direniş! Bu yanlıştan dönülmezse sokaklar işçilerin olacaktır. Kıdem tazminatı sadece dünün ve bugünün değil geleceğimizin de kazanımıdır. Gençlerimizin ve çocuklarımızın emanetidir. 100 yıllık mücadelemiz olan kıdem tazminatını kaldırmaya AKP’nin kıdemi yetmez.”
Dersim
DİSK Genel-İş Dersim Şubesi tarafından Dersim Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü önünde yapılan açıklamaya, sendika yöneticileri ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) yetkilileri katıldı. Açıklamada, “Krizin yükünü patronlar çeksin”, “Susma haykır kıdem haktır” yazılı dövizler taşındı
Açıklama yapan Genel-İş Dersim Şube Başkanı Şükran Yılmaz, 15-16 Haziran üzerinden 50 yıl geçse de hükümetin mücadele yürüten işçi ve emekçiler üzerinde korku aşılamaya devam ettiğini söyledi. İşçi direnişinin, sermaye ve iktidara karşı yükselen bir direniş olduğunu belirten Yılmaz, “16 Haziran, işçilerin inandıkları dava uğruna güçlerini birleştirerek mücadele edildiğinde kazanımlar elde edildiğini gösterdi. Bugün de iktidar ve sermaye, toplumun yaratmış olduğu zenginliği, toplumsal ihtiyaçlara değil sermayeye ayırmaya devam etmektedir. Demokratik haklara dönük ağır baskı, saldırı ve hukuksuzlukların son bulması için mücadele etmenin işçi sınıfının kaçınılmaz görevi bilinciyle, eşitlik, demokrasi, sömürüsüz bir yaşam, emeğin Türkiye’sini kurmak için mücadele edeceğiz” dedi.
HABER MERKEZİ