DİSK-AR ekonomik krizin 2018’de çalışma yaşamı ve işçi sınıfı üzerindeki etkilerini inceleyen “Krizde Emeğin Durumu: Ekonomik Krizin İşçi Sınıfına ve Çalışma Yaşamına Etkileri-1” adlı rapor hazırlayarak ekonomik krizin bilançosunu çıkardı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) ekonomik krizin 2018’de çalışma yaşamı ve işçi sınıfı üzerindeki etkilerini inceleyen bir araştırma raporu hazırladı. “Krizde Emeğin Durumu: Ekonomik Krizin İşçi Sınıfına ve Çalışma Yaşamına Etkileri-1” adlı raporda, görmezden gelinmeye ve üstü örtülmeye çalışılan ekonomik krizin çalışma yaşamı ve işçi sınıfı üzerindeki etkileri kapsamlı olarak incelendi.
Krizin bilançosu sıralandı
“Ekonomik durgunluğun ve küçülmenin, yüksek enflasyon ve yüksek işsizliğin birlikte görüldüğü 2018 krizinin etkilerinin uzun vadeli olacağı ve krizden çıkışın zaman alacağını söylemek mümkündür” denilen raporda, ortaya konan veriler ise şöyle sıralandı:
“* Krizin en çarpıcı sonucu ekonomik büyümedeki yavaşlama oldu.
* Kriz sanayi üretimini vurdu. Kasım 2018’de sanayi üretimi bir önceki yılın kasım ayına göre yüzde 6,5 oranında azaldı. Sanayi üretimindeki daralma daha fazla işsizliğin habercisidir.
* Kriz sanayide kapasite kullanımını düşürdü.
* Türkiye enflasyonda açık ara lider.
* Mutfak enflasyonu yüzde 31’e yükseldi. 2018’de ana harcama grupları arasında gıda enflasyonu yüzde 31, ev eşyası yüzde 29 oranında arttı.
* Elektrik yüzde 45, doğal gaz yüzde 31 arttı.
* Kredi faizlerinde tırmanış talebi düşürdü.
* Konut satışları çakıldı, inşaat sektörü durdu.
* İnşaat işkolunda istihdam depremi yaşandı. İnşaat sektöründe istihdam Ocak 2018 ile Ocak 2019 arasında 487 bin azalarak 1 milyon 747 binden 1 milyon 260 bine geriledi.
* Tüketici güven endeksinde sert düşüş oldu. Tüketici güven endeksi, Kasım 2018’de bir önceki yılın aynı ayına göre 7 puan azalarak 65’ten 58’e geriledi. Temmuz 2018’de 73 olan tüketici güven endeksi 6 ayda 15 puan geriledi.
* Kriz ekonomiye güveni sarstı. Ekonomiye güven Temmuz 2018’den itibaren düşüyor. Bir önceki yılın aralık ayında 95 olan ekonomik güven endeksi 20 puan azalarak Aralık 2018’de 75’e geriledi.
* Türkiye yüksek işsizlikte OECD’nin ilk üçünde.
* Krizde yarım milyon yeni işsiz var.
* AKP işsizliği yüzde 34 büyüttü. AKP döneminde işsizlik oranları AKP öncesi döneme göre yaklaşık dört puan arttı. 1988-2002 arasında ortalama işsizlik oranı yüzde 8 iken 2002-2018 arasında ortalama işsizlik yüzde 10,7’ye yükseldi.
* Açık iş sayısı azalıyor. Ocak-Aralık 2017 döneminde toplam 2 milyon 691 bin bine ulaşan İŞKUR’a kayıtlı açık iş sayısı 2018 Ocak-Aralık döneminde yüzde 11’lik azalışla 2 milyon 394 bine geriledi. İşverenlerin işçi talebi düştü.
* Kayıtlı işsiz sayısı 1 milyondan fazla arttı.
* Kayıtlı kadın işsiz sayısı erkekleri geçti. İlk defa 2018’de kayıtlı kadın işsiz sayısı kayıtlı erkek işsiz sayısını geçti. 2018’de kayıtlı erkek işsiz sayısı 1 milyon 704 bin olurken, kayıtlı kadın işsiz sayısı 1 milyon 805 bine yükseldi.
* İşsizlik ödeneği başvuruları yüzde 80 arttı. Aralık 2017’de aylık 117 bin olan işsizlik ödeneği başvuru sayısı Aralık 2018’de yüzde 80 artışla 211 bine ulaştı.
* İşsizlik ödeneği alanların sayısında tırmanış mevcut.
* Ücret Garanti Fonu’ndan yararlananlar krizde 10 kat arttı. Aralık 2017’de 293 olan Ücret Garanti Fonundan yararlananların sayısı Aralık 2018’de 7 bine yaklaştı. Ücret Garanti Fonu ödeme güçlüğüne düşen ve konkordato ilan eden işverenlerin ödeyemediği işçi alacaklarının bir bölümünü ödüyor.
*İşsizlik Sigortası Fonu işveren destek fonuna dönüştü.
* İşsizlik Sigortası Fonu gelirinden daha fazla teşvik ödemesi yaptı.
* Sigortalı işçi sayısı üç ayda 361 bin düştü. SGK’ye göre 2018 Eylül ve Kasım ayları arasında sigortalı sayısındaki azalış 361 bin oldu.
* Sigortalı işçi sayısı bir yılda 433 bin azaldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından açıklanan sendikalaşma istatistiklerine göre Ocak 2018-Ocak 2019 arasında sigortalı işçi sayısı 433 bin azaldı.
* İŞKUR’un işe yerleştirme verileri gerçeği yansıtmıyor.
* Asgari ücret açlık sınırında.
* Ücret artışı verimlilik artışının gerisinde kaldı.
* Vergi dilimleri düşük tutuldu, işçinin vergi yükü arttı.
* Kredi ve kredi kartı borçları ödenemiyor.
* Kriz hane halkı borçlanmasını ve harcamasını azalttı.
* Emekliye milli gelirden pay yok.
* Krizin yükü ücretlilere yükleniyor.
* Krizle birlikte işten çıkarmalar yoğunlaştı. İşten çıkarmaların en yoğun olduğu sektörler olarak konkordatoda başvurularında olduğu gibi inşaat, metal, petro-kimya, dokuma, madencilik ve gıda olarak öne çıkıyor.
* Kriz nedeniyle en az altı intihar girişimi yaşandı, üç işçi intihar etti. Kriz kaynaklı işten çıkarmalar ve işçi alacaklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli işçi eylemleri gerçekleşirken, kriz nedeniyle en az 6 işçinin intihar girişiminde bulundu, bunlardan üçü ise intihar sonucu hayatını kaybetti. İntihar girişimlerinin tümü işçiler ücretlerini alamadıkları için yapıldı.”
HABER MERKEZİ