2016’da katledilen Pakize Nayır’ı annesi ile mücadele arkadaşı anlattı: Çalışmalarıyla arkasında bir direniş tarihi, biz kadınlara mücadele mirası bıraktı
Botan kazanırsa tüm insanlık kazanacak’ diyen Kürt siyasetçi Pakize Nayır’ı herkes 14 Aralık 2016 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürecinde ve 79 günlük süren direnişle tanıdı. 24 yaşında özyönetim direnişinin 21. gününde yaşamını yitiren Nayır’dan geriye, tarihe mal olacak cümleler ve büyük bir mücadele mirası kaldı. Silopi’deki saldırılarda halkın sesini duyurmak için telefonla birçok yayın kuruluşuna bağlanan Pakize Nayır, “Yenilmeyeceğiz” diye haykırmıştı.
Pakize Nayır, 1990 yılında Silopi’nin Ziristan köyünde 8 çocuklu bir ailede dünyaya geldi. Küçük yaşta ailesiyle birlikte Mardin’in Nusaybin ilçesine göç etmek zorunda kalan Nayır, 6 yılını Nusaybin’de geçirdikten sonra, doğduğu yer olan Silopi’ye geri döndü. Bir kuaför dükkânı açarak çalışma hayatına atılan Nayır, diğer taraftan da siyasi çalışmalarda yer aldı.
Pakize Nayır’ı annesi Behiye Nayır ve mücadele arkadaşı Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Fehime Saruhan anlattı.
‘Okumayı çok seviyordu’
Anne Behiye Nayır, kızının çocukluğundan beri arkadaşları arasında sevildiğini, hiçbir zaman kimseyi incitmediğini, çok çalışkan bir çocuk olduğunu dile getirdi. Kızının okumak istediğini ancak kendilerinin “ayıptır” diyerek onu okuldan aldıklarını ve buna rağmen Pakize’nin hiçbir zaman okumaktan vazgeçmediğini söyledi. “Kızının sokağa çıkma yasaklarından sonra neler olabileceğini önceden tahmin ettiğini ifade eden anne Nayır, ‘Anne devlet kendi memurlarını buradan çıkarıyor. Başımıza bir felaket getirecekler’ dedi. Ben ise ona öyle bir şey olmayacağını söyledim. Ama kızımın dediği çıktı. Pakize’nin buradan çıkmasını istedik ama o kabul etmedi” sözlerini kullandı.
‘Bedeninde 5 kurşun vardı’
Pakize Nayır’ın katledilmeden önce teyzesinin evinden kendisini aradığını söyleyen anne Behiye Nayır, “Görgü tanıklarının söylemine göre ilk etapta Sêvê vuruluyor. Sêvê yaralı olduğu için kızım onunla ilgileniyor. Hatta o esnada onlara ambulans gönderebilsin diye İdris Baluken ile konuşuyor. Ancak sabaha karşı ambulans gönderiliyor. O zamana kadar kızımı da vuruyorlar. Pakize’nin bedeninde 5 tane kurşun vardı. Bizim çocuklarımızın elinde silah yoktu ama devlet bunu hiçe sayarak onları katletti. Madem teröristler, neden şu an Meclis’te yer alıyorlar? HDP sadece barış istiyor. Benim kızım da bu partiye mensuptu ve tek suçu barış istemekti. Kızımın katilleri bulunana kadar mücadelemi sürdüreceğim” dedi.
‘Mücadele mirası bıraktı’
2014-2015 yıllarında kadın çalışmalarında tanıdığı Pakize Nayır’ı anlatan Fehime Saruhan, şu ifadeleri kullandı: “Kişilik olarak çok çalışkan, kavrama gücü gelişkin ve çalıştığı halde zamanını iyi değerlendiren bir kadındı. Halk arasında da çok sevilirdi çünkü kültürel anlamda çok başarılı bir kadındı. Çalışmalarıyla arkasında bir direniş tarihi bıraktı. Biz kadınlara mücadele mirası bıraktı. O süreçte Pakize’den istenilen şeyi o başarıyla yaptı ve başka kadınların da önünü açtı.”
“Pakize toplumun öncülüğünü yapıyordu” diyen Saruhan, son olarak şöyle konuştu: “Devlet kadından korktuğu için her zaman kadını hedef alıyor. Tarihte olduğu gibi her zaman kadınlar hedef alınmıştır. Çünkü kadınların kazanımlarından korkuyorlar. Tıpkı Paris katliamında olduğu gibi.”
Rojda Aydın/Şırnak-Jin News