Leyla…
Arapça’dan gelen ve “Gece Güzeli” anlamını taşıyan bir sözcük Leyla. Fakat son bir ayda anlamı tamamen değişti ve “direniş” oldu Leyla.
2009 Yerel Seçimler arifesinde tanıdım sevgili Leyla Güven yoldaşımızı. Urfa’ nın Viranşehir Belediye Başkanlığı’na aday olduğu süreçte, bir kadın etkinliğinde… Duruşu, konuşması adeta büyülemişti beni. Urfa’da feodalite hakim olduğu için, bir kadının Viranşehir meydanında sahneye çıkıp, binlerce kadına hitaben konuşma yapması tuhafıma gitse de hoşuma gitmiş ve gurur duymuştum Leyla Güven’le. Tıpkı bugün olduğu gibi.
Ve Leyla Güven o etkinlikten kısa bir süre sonra da Viranşehir’e Belediye Başkanı olmuştu. Ancak beş altı ay görev yapmadan KCK adı altında yapılan siyasi soykırım operasyonlarıyla gözaltına alınıp tutuklanmış ve bugün olduğu gibi Diyarbakır zindanına konulmuştu. O günden sonra Leyla Güven’in adı Viranşehir kadınlarının diline adeta pelesenk oldu. Her mahallede bir kadının Leyla Güven ile mutlaka bir anısı vardır.
Leyla Güven ile gerçek anlamda tanışmam ise 7 Haziran 2015 genel seçimler döneminde oldu. HDP’nin büyük başarı kazandığı seçimlerde Leyla Güven de Urfa’dan milletvekilli seçildi. Ancak HDP’nin başarısına tahammülü olmayanlar yeniden seçime gitme kararı aldılar ve yine seçimlerdeki haksızlıklardan kaynaklı Leyla Güven ikinci kez Urfa’dan milletvekili seçilemedi.
Aradan birkaç ay geçtikten sonra, belediye bünyesinde Viranşehir’de yapılan spor kompleksinin açılış töreninde Leyla Güven’i kürsüden Viranşehir halkına seslenirken gördüm. Aradan uzun bir süre geçmesine rağmen konuşması halen kulağımdadır. Şöyle diyordu Leyla Güven: “Ben Viranşehir halkına borçluyum. Beni iki defa seçmenize rağmen sizlere hizmet edemedim…”
Tıpkı bugün olduğu gibi o gün de kendini halkına borçlu hissediyordu. Oysa Leyla Güven görevden hiçbir vakit kaçmadı. Kendi isteğiyle görevini bırakıp gitmemişti. Aksine görevini yapmaktan alıkonulmuştu. Buna rağmen de kendini borçlu hissediyordu. Değil midir ki, hakikat mücadelesinin geleneğinde, halk öncüleri kendilerini halkına karşı hep borçlu hissedip, canlarını ortaya koymuşlardır.
Leyla Güven canı pahasına bir aydır direniyor. Barış için, özgür gelecek için direniyor. Bir ayı aşkındır bedenini halkı için, ülkenin selameti için açlığa yatırmış durumda. Yoldaşımızın açlığı yüreğimizi sızlatsa da gurur duyuyoruz mütevazı kişiliğiyle, direnişiyle…
Kürt tarihinde Leylaların yeri hep farklı olmuş ve her zaman bir LEYLA dönemine damgasını vurmuştur.
Bu dönemin Leyla’sı da Leyla Güven’dir.