Hrant Dink Vakfı’nın düzenlediği Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün onuncusu Hrant Dink’in doğum günü olan bugün sahiplerini bulacak. Ödülün onuncu yılı dolayısıyla dün İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde, insan hakları, adalet ve özgürlüklerinin ele alındığı ‘Geçmişe Bakmak, Geleceği Tasarlamak’ başlıklı uluslararası konferans düzenlendi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Harvard Üniversitesi’ne bağlı Kennedy Kamu Yönetimi Okulu’nda uluslararası ilişkiler dersi veren Kathryn Sikkink, insan hakları ve demokrasi sorununun bugün Türkiye’de de dünyada da sorun olduğunu belirterek “Yapmamız gereken dünyada şimdiye kadar edinilen insan hakları kazançlarının üzerine yenilerini eklemek” dedi. Konferansın ilk oturumu “Tüm Zorluklara Rağmen Adalet Arayışı” başlığıyla yapıldı. Oturumda İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün İcra Direktörü Kenneth Roth, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı (Hrant Dink 2014 Ödülü sahibi) ve Sosyolog İsmail Beşikçi (2009-2015 Ödül Komitesi Başkanı) konuşma yaptı. Kenneth Roth, “Dünyada adalet arayışı ve insan haklarının geriye gittiği bir dönemdeyiz. Türkiye’deki durumda da darbe teşebbüsünden sonra binlerce insan yurtdışına çıkma, işlerini sürdürme, para kazanma gibi temel kişisel haklarından mahrum kaldı. İnsanlar adına hukuk mücadelesinden vazgeçmemeliyiz” vurgusu yaptı.
‘Kolluk 26 bin dava açmış’
2005’te işkencenin tanımı konusunda ceza kanununda yapılan değişikliğe atıfta bulunan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ise işkence suçlarında devletin ne kadar yüzeysel tutum sergilediğini rakamlarla gözler önüne serdi. Fincancı, “2005-2017 diyelim kaç dava açılabilmiş 94. maddeden. Soruşturma yürütülebiliyor mu? Nasıl oluyorsa sivillerin suçlarını düzenleyen eziyetten açmışlar kolluğa dava. Aradaki fark çok önemli çünkü, kolluğa oradan dava açarsanız onun görevi düzenlemesi söz konusu olacak. Kolluk kendini şöyle koruyor: ‘Bana saldırdılar,’ ya da ‘Direndiler, ben dava açmak zorunda kaldım.’ İşte Cumartesi Anneleri’nin 700. haftasında sevgili Ahmet (Şık), sevgili Garo’nun (Paylan) nasıl direndiğini hep beraber gördük değil mi? Direniyorlar arkadaşlar. Olmaz arkadaşlar kolluğa böyle bir şey yapamazsınız, öyle yok direnmek. 2017’de 26 bin 280 dava açılmış kolluk tarafından direndiğiniz için, işkence için 47 dava açılırken” değerlendirmesi yaptı. Sosyolog Yazar İsmail Beşikçi ise resmi ideolojinin karşısında yargının gerekliliklerini yerine getirmediğini söyledi.
İSTANBUL