PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı 63 gündür açlık grevinde olan tutuklu Ömer Kabul, Bedeli ne olursa olsun tecridin kırılması dışında hiçbir sonucu seçmeyeceklerini söyledi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi 101’in gününde. Aynı taleple farklı cezaevlerinde çok sayıda tutuklunun başlattığı açlık grevleri ise 63’üncü gününe girdi. Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan Ömer Kabul de, cezaevlerinde başlatılan eyleme katılan ilk gurup arasında yer alan bir isim. 2009 yılından bu yana tutuklu bulunan ve halen 3 yıla yakın bir cezası kalan Kabul, cezaevinden gönderdiği mektupla eylemine ilişkin mesaj verdi.
‘Başarıdan başka yol yok’
Eyleminin 50’inci gününde mektubu kaleme aldığını ve moralinin yerinde olduğunu aktaran Kabul, “Leyla yoldaşın şahsında yakılan kıvılcım, bugün ateşten bir sel gibi milyonlara çarparak, kendisiyle birlikte sürüklüyor” dedi. Açlık grevinde bulunan tutukluların uzun bir yolunun olduğunu ve ağır bir sorumluluk ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Kabul, “Biz de bütün gücümüzle bu kervanın onurlu direnişinin içerisinde yer aldık. Bizim hayal ettiklerimiz ve hasretlerimiz de büyük. Halen doğmamış hasretlerimiz ve çocukluğumuzun hayallerinin gerçekleşmesi için direniş ve başarıdan başka bir yol ve seçeneğimiz yok” ifadelerini kullandı.
‘Halkımız kararlığı ile faşizmin duvarlarını yıkacak’
“Bedeli ne olursa olsun tecridin kırılması ve faşizmin yıkılması dışında hiçbir sonucu seçmeyeceğiz” diyen Kabul, şöyle devam etti: “Halk ve örgüt olarak bu gücümüz var. Kendimize güveniyoruz. Çünkü biz haklıyız. Halkımız kararlığı ve direnişi ile faşizmin duvarlarını yıkacak.”
‘Tecrit kırılıncaya kadar bedenlerimizle direneceğiz’
Öte yandan, Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan İsmail Kocaman, Ahmet Emin Eren, Hayri Demir, Hüseyin Barsak ve Selami Kılıçaslan isimli 5 tutuklu da 16 Ocak’tan bu yana açlık grevine giren isimler arasında. Bu isimlerden İsmail Kocaman’a 2015 yılında siyasi faaliyetlerden ötürü 10 yıl 3 ay hapis cezası verildi. 6 Şubat’ta cezaevinde ailesiyle açık görüşte bir araya gelen Kocaman, eyleme başlamalarının ilk günlerinde cezaevi idaresi tarafından kendilerine B1 vitamini verilmediğini ancak kararlılıkları sonucu vitaminlerin verilmeye başladığını aktardı. Morallerinin yüksek olduğunu belirten Kocaman, ailesi aracığıyla kamuoyuna şu çağrıyı yaptı; “Tecrit bir insanlık suçudur. Bu suç ortadan kalkıncaya, tecrit kırılıncaya kadar bedenlerimizle direneceğiz. Tecrit kırılıncaya kadar eylemimiz sürecektir. Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit, siyasi bir karardır ve hukuki değildir. Tüm duyarlı kamuoyunu ve insanların bu konuda çaba sarf etmeye davet ediyoruz” Kocaman’ın babası Hasan Kocaman da, oğlu ile birlikte bedenlerini açlığa yatıran tüm tutukluların haklı bir talep etrafında eylem başlattıklarını belirtti.
‘Cezaevlerinden tabutlar çıkmadan bu talepler karşılansın’
Devlet yetkililerine seslenen Kocaman, tutukluların haklı taleplerinin kabul edilmesini istedi. Tüm günlerinin oğlu ve açlık grevinde olanları düşünerek geçtiğini söyleyen Kocaman, “Yemek yiyemiyoruz, yediğimiz an aklımıza geliyor ve boğazımız düğümleniyor. Cezaevlerinden tabutlar çıkmadan bu talepler karşılansın. Tecrittin kırılması önünde yasal bir engel yok. Bir an önce bu taleplere kulak verilmeli. Açlık grevinde bulunan insanlar ölmemeli. Bu direnişe ses olmak için tüm tutsak aileleri ve duyarlı insanlar bir araya gelmelidir. Haklı talepler için mücadele edip, tutsakların dışarıdaki sesi olmalıdır” dedi.
Kaynak: MA