Doğubeyazıt’ta ‘Kendimizi savunuyoruz’ kampanyası kapsamında çalışma yürüten TJA’lı Hacer Karaoğlan, devletin asimilasyon politikalarını, özsavunma ile boşa çıkaracaklarını söyledi
Tevgera Jinên Azad-TJA’nın 15 Eylül’de başlattığı ve 4 ay sürecek olan “Em xwe diparezin” (Kendimizi savunuyoruz) kampanyası kapsamında birçok kentte ev ve sokaklarda kadınlarla bir araya gelen TJA’lılar, kampanya hakkında bilgilendirme yapıyor. Kampanyanın Ağrı ayağında görev alan TJA aktivisti Hacer Karaoğlan, yürüttükleri kampanyaya ilişkin Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
Karaoğlan, kampanya ile anadile, mezarlıklara, kültüre, emeğe ve kadın bedenine yönelik saldırılara karşı son 40 yıldır özsavunma ile verilen mücadeleyi güçlendirmeyi amaçladıklarını ifade etti. 25 Kasım’ın erkek-devlet şiddetine karşı direnen kadınların mücadele günü olduğunu hatırlatan Karaoğlan, “Kürt kadınları olarak bizler de şiddete karşı bulunduğumuz her alanda 40 yıldır mücadelemizi yükseltiyoruz. Şimdi de TJA olarak, Kürt halkına özelde de Kürt kadınlarına sistemin dayattığı sömürge politikalarına karşı öz savunmamızı geliştiriyoruz” dedi.
Etkinliklerimiz düzene cevap niteliğinde
Ağrı’da artan şüpheli kadın ölümlerine dikkat çeken Karaoğlan, kadınlara ulaşarak daha doğru tespitler ve aktarımlar yapabildiklerini dile getirdi. Ağrı’da yaşanan şüpheli kadın ölümlerinde şuana kadar kimsenin yargılanmadığını da kaydeden Karaoğlan, kadın cinayetlerinin politik olduğunu, buna karşı kadınların özgürlükçü düşünceyi sahiplenmesi gerektiğini söyledi.
Karaoğlan, eylem ve etkinliklerinin düzene bir cevap niteliğinde olduğunu belirterek, “Biz her kadına ulaşmak için çalışmalarımıza sabah akşam devam ediyoruz. Bu çerçevede ne kadar çok kadına ulaşırsak o kadar güçlü olacağız. Bu anlamda önümüze koyduğumuz programları sürekli kılacağız. Direnerek özsavunmamızı sağlayacağız” dedi.
HABER MERKEZİ