Kayıp gazeteci Kaşıkçı olayı uluslararası diplomasinin 1 numaralı meselesi haline geldi. ABD Başkanı Trump olayı bizzat izlediğini açıklarken, İngiltere en büyük silah alıcısı olan Suudilerle ilişkiyi bozmadan olayı izlemeye çalışıyor
ABD Başkanı Donald Trump, 2 Ekim’de Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki başkonsolosluğuna girdikten sonra kendisinden haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçın’ın kaybolmasından Riyad yönetiminin sorumlu olabileceğini ima etti ancak net ifadeler kullanmaktan kaçındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, olayı araştırdıklarını tekrarlarken, Guardian gazetesi ise olayın İngiliz-Suudi ilişkilerini zora sokacağını yazdı. Fox News’a telefonla bağlanan Trump, Kaşıkçın’ın kaybolmasından ya da ölümünden Suudilerin sorumlu olup olmadığına dair soruya, “Sanırım şu ana kadar biraz öyle göründüğünü söylemek durumundayız. Bekleyip görmemiz gerekecek” yanıtını verdi. Trump bu açıklamasından önce de Oval Ofis’te gazetecilere, Kaşıkçın’ın kaybolmasıyla ilgili olarak Suudi Arabistan makamlarıyla son günlerde “en üst düzeyde” görüşmeler yaptığını söylemişti. Suudilerden bilgi mi talep ettiği yönündeki soruya ise “Her şeyi talep ediyoruz” diye yanıt veren Trump, “Bu hem bizim hem de Beyaz Saray için çok ciddi bir durum… Bu işin temeline kadar inmek istiyoruz” ifadesini kullanmıştı. “İnsanlar, (Kaşıkçın’ın) içeri girdiğini gördü, ama dışarı çıktığını görmedi” diyen Trump, bu olaya “çok ciddi bir şekilde bakacaklarını” belirtmişti.
Trump’a mektup
ABD’de hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat Kongre üyelerinden oluşan 22 senatörün Trump’tan Suudi Arabistan’a yönelik olası yaptırımlar konusunda soruşturma başlatmasını talep etmesi Beyaz Saray üzerindeki baskıyı artırmıştı. Senatörler Trump’a gönderdikleri mektupta, ABD Başkanının Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası kapsamında bir soruşturma açmasını ve Kaşıkçın’ın kaybolmasından sorumlu kişilere yaptırım uygulanıp uygulanmaması gerektiği konusundaki kararını 120 gün içinde bildirmesini istedi.
Prens’ten talimat iddiası
Kaşıkçı konusunda ABD üzerindeki baskıyı artıran bir diğer unsur, Suudi gazeteciyle ilgili olayda Amerikan istihbaratının ihmali olabileceği iddiasını ortaya atan Washington Post gazetesinin haberleri oldu. Gazetenin haberine göre, 2017’den beri Virginia’da yaşayan Kaşıkçı’ya tuzak kurmak isteyen Suudi yetkililerin arasında geçen bir diyalog ABD istihbaratına takıldı. Bu iddiasına isimleri açıklanmayan ABD’li yetkilileri kaynak gösteren Washington Post’a göre, söz konusu Suudi yetkililer Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’a geri dönmesini ve bu ülkede gözaltına alınmasını sağlamak amacıyla bir plan yapıyordu. Haberde, Kaşıkçı’ya yönelik bu operasyonun talimatını bizzat Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın verdiği iddia edildi. Geçmişte Suudi Arabistan’ın eski istihbarat başkanı Prens Türki bin Faysal’a danışmanlık yapan Kaşıkçı, Veliaht Prens Muhammed bin Selman aleyhindeki görüşleri yüzünden tutuklanabileceği endişesiyle 2017’de ABD’ye taşınmıştı. Kaşıkçı, ABD’ye yerleştikten sonra Washington Post için Suudi Arabistan konusunda yazılar kaleme almaya başlamıştı.
Erdoğan: Araştırıyoruz
2 Ekim’de olayı duyar duymaz soruşturma talimatı verdiğini söyleyen Erdoğan, olay günü Başkonsolosluğun kameralarının bozuk olduğuna ilişkin iddialara da yanıt verdi: “Olayın cereyan ettiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda kamera sistemlerinin olmaması mümkün müdür? Yani buradan bir kuş uçsa, buradan bir sivrisinek çıksa bu sistemler bunu yakalar ki onlar da bu sistemlerin en ileri dereceleri vardır.”
Suudi-İngiliz ilişkileri zorda
İngiliz Guardian gazetesinde dün yayımlanan bir analizde, İngiltere’nin Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaybolması nedeniyle bir diplomatik açmaz içerisinde olduğu belirtildi. Gazetenin diplomasi editörü Patrick Wintour tarafından kalem alınan analizde, Cemal Kaşıkçı’nın Suudi yetkililerce öldürüldüğüne ilişkin iddiaların “İngiliz dış ilişkilerinin anadireği olan” Suudi Arabistan ve İngiltere arasındaki yakın ticari ve güvenlik ilişkilerini zora soktuğu yorumu yapılıyor. Öte yandan son dakika ajanslara düşen bir habere göre Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’da bulunan kardeşi ve kardeşinin eşi evinde ölü bulundu.
DIŞ HABERLER