Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin görülen davada dinlenen tanıklardan dönemin Samsun Emniyet Müdürü Mustafa İlhan’ın sorulara genellikle “hatırlamıyorum” şeklinde yanıt vermesi dikkat çekti
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın 28’inci duruşmasına, Çağlayan’da bulunan İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 4’ü tutuklu 76 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına tutuklu sanık Ercan Gün, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Muharrem Demirkale’nin katılmadığı duruşmada, dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz’ün de bulunduğu beş tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu.
Bugünkü duruşmada, cinayetin faili Ogün Samast’ın Emniyet Müdürlüğü’nde Türk bayrağıyla fotoğrafının çekildiği Samsun’da, o dönem emniyet müdürü olan Mustafa İlhan tanık olarak dinlendi.
‘Biz görevimizi yaptık’
Tanık sıfatıyla duruşmada bulunan dönemin Samsun Emniyet Müdürü Mustafa İlhan, “İstihbarat Şube Müdürü Fikri Yalman, tespit edilen zanlının ilimizden geçeceğini söyledi. İstanbul’dan bilgi gelmiş. Terminalde önlem aldırdım ve ben de oraya gidip başsavcıyı aradım. Başsavcı ve jandarma komutanı da oradaydı. Ogün Samast alındı ve jandarma karakoluna götürüldü. İstanbul Emniyeti’yle görüşüldü. Oradan gelecek görevliler beklendi ve uçak bileti alındı. Zanlı Samast’ın basından uzak tutulmasını istedim, başsavcı da ‘Beyanını aldıktan sonra gönderelim’ dedi. Nöbetçi savcı Samast’ın ifadesini Samsun Emniyeti’nin terörle mücadele şubesinde aldı, biz görevimizi yaptık” dedi.
‘Çekimlerin yapılmaması gerekirdi’
“Basına konu edilen fotoğraflar (Ogün Samast’ın Türk bayraklı fotoğrafı) sonraki günlerde çıktı” diyen İlhan, “Savcıdan önce zanlıyla bir görüşme yapılmaması gerekirdi. Kimliği tespit edilmişti. Jandarma kayıt yapıyor, ‘Biz de yapalım?’ deniyor, onun üzerine gönderilmiş. Benim kayıttan ve bayrak önünde çekilen fotoğraflardan haberim yoktu. Bayraklı görüntüler 3 ayrı yere bırakılmış. Ben evdeydim, telefonla bilgi verildi. ‘Tuzak olabilir, tedbirli olun, savcıya haber verin’ dedim. Müfettişler de çalışıyordu. Bu çekimlerin yapılmaması lazımdı ama yapılmış” ifadelerine yer verildi.
Dönemin Samsun Emniyet Müdürü tanık Mustafa İlhan’ın sorulara genellikle “hatırlamıyorum” şeklinde yanıt vermesine sanık avukatları tepki gösterdi.
‘Zannediyorum basından duydum’
Hrant Dink cinayeti işlendiği dönemde terörden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Sabahattin Artun cinayet gününü anlattığı ifadesinde, “Bu cinayetin Samsun ile bir alakası olduğunu düşünmüyorum. 2007 yılında 19 Ocak’tı zannediyorum, ben basından öğrendim gelişmeleri” diye belirtti.
Mahkeme başkanının yönelttiği, “Ogün Samast’ın Samsun’a geleceğinden nasıl haberdar oldunuz?’” sorusuna Artun, “21 Ocak’tı sanıyorum. İstihbari bilgi vardı. Ekiplerimiz otogar bölgesine gitti. Şahıs orada alındı. Üst araması yapıldı. Otagarda yakalama tutanağı yazıldıktan sonra yapılan işlemlerle ilgim yoktur. Dönemin emniyet müdürü, bana sanığın uçakla İstanbul’a götürüleceğini ve organize etmem gerektiğini söyledi. Emniyet müdürü, ‘sağ salim Samsun ilinden gönderelim bu şahsı’ dedi. Ben o işlemlerle uğraştım” dedi.
‘Uzaktan gördüm’
Mahkeme başkanının, “Otogar Jandarma bölgesinde. Neden şahıs Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü?” diye sorması üzerine Artun, “Ben Ogün Samast yakalandığında nezarethaneye götürüldüğünü uzaktan gördüm. Emniyet ekiplerinin kolunda gördüm şahsı. Benim düşünceme göre, ihbar ve bütün bilgiler bize gelmişti. Bu nedenle Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü şahıs” şeklinde yanıt verdi.
Mahkeme başkanının sorusu üzerine, Sabahattin Artun emniyet müdürlüğünde Ogün Samast’ın yanına hiç çıkmadığını belirtti. Artun, Samsun Emniyet Müdürlüğü’nde olay tarihinde çekilen görüntü ve fotoğraflara ilişkin şunları söyledi: “TEMA vakfına ait bir takvim dağıtılmıştı tüm birimlere. Çay ocağında da o takvim konulmuştu. Ben terör ve güvenlikten sorumlu müdürdüm. Orada olsaydım bu fotoğraflara asla izin vermezdim. O rezillikten haberim olsaydı sorardım. Fotoğraflar basına yansıdıktan sonra öğrendim. Elindeki bayrakla fotoğraf çekme gibi bir talimat verildiği düşünmüyorum” dedi.
Mahkeme başkanı değişti
Öte yandan, 4’ü tutuklu 77 sanıklı davada mahkeme başkanı bir kez daha değişti
Duruşmada ilk olarak dönemin Trabzon Jandarma Görevlisi Hasan Gözalan dinlendi. Gözalan Trabzon’dan SEGBİS ile bağlandı. Cinayeti televizyondan öğrendiğini söyleyen Gözalan, ihbar tutanağını kendisinin çözdüğünü ifade etti. İstihbarat değerlendirme toplantılarına katıldığını dile getiren Gözalan, “Ama burada Hrant Dink adını duymadım” dedi.
Tutanak sorusu
Dink Ailesi Avukatı Hakan Bakırcıoğlu, Gözalan’a “İhbarın geldiği tarihten 9 gün sonra iletişim tespit tutanağının düzenlenmiş olduğu görülüyor, öncesinde bir tutanak düzenlendi mi?” diye sordu.
Gözalan, “O gün yarım saat, bir saat sonra ihbar tutanağı düzenledik. Eminim, ben çözüm yaparken Samast Samsun’da yakalanmıştı” dedi.
Ardından duruşmada cinayet öncesi dönemde İstanbul Emniyeti’nde görev yapan Yunus Dolar tanık olarak dinlendi. Dolar, İstanbul’da görev yaptığı sırada Zaman Gazetesi yöneticisi Ekrem Dumanlı’nın polis olan kardeşiyle aynı büroda çalıştığını belirterek o zaman polis adliye muhabiri olan Ercan Gün’ün cemaatle ilişkisi olduğunu, Dumanlı ve kardeşi arasındaki ilişkinin Ercan Gün tarafından yürütüldüğünü öne sürdü. Bu iddialara yanıt veren Ercan Gün bunların iftira olduğunu belirterek Dolar’dan iddialarını ispatlamasını istedi.
Mahkeme başkanı tanıklara karşı beyanların daha sonra alınacağını söyledi.
Duruşmaya yarın kaldığı yerden devam edilecek.
İSTANBUL