Van’da HDP’nin tek hedefi 14’te 14 yaparak tarihe Van’ı not düşmek. AKP’nin Van’da her seçim hayal kırıklığı yaşadığı gerçeğini ise en iyi Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklıyordu: Van bizi hep üzüyor
Seçim İzlenimleri-Adnan Bilen/Van
AKP’nin yıllardır bir laboratuar olarak görüp ameliyatlar yaparak kendi lehine yaratmak istediği bir şehir Van. Özellikle deprem sonrası AKP’nin kentte yarattığı bu ameliyat tutmazken, Vanlılar her seçim sonrası bu politikalara karşı büyük direnç gösterdi. AKP’nin Van’da her seçim hayal kırıklığı yaşadığı gerçeğini ise en iyi Erdoğan açıklıyordu; “Van bizi hep üzüyor.”
Sonucun bir önceki seçimlerden farksız olmayacağı öngörülen kentte, HDP’nin tek hedefi ise 2014’te “kıl payı” kaybettiği iki belediyeyi de alarak, tarihe tüm belediyeleri kazanılan kent olarak Van’ı not düşmek. Van’ın seçim sonuçları sadece Van’ı değil, kuşkusuz çevresindeki tüm kentleri etkileyecek durumda. 1 Nisan sabahı Van haritasının tamamının Mor’a boyanması içten bile değil…
2014 bir dönüm noktası
1990’lı yıllarda köylerin yakılarak boşaltılması sonucu özellikle Hakkari ve Şırnak’tan başlayan göçler Van kent nüfusunu bir anda iki katına çıkardı. Yapılan araştırmalarda 1990 ila 2000 yılları arasında Van’ın nüfus artışında yüzde 86’lık bir yükselme olurken, 1990 yılında kent merkezi nüfusu 150 bin olan Van’da 2000’li yılların başında ise bu nüfus 400 bine dayandı. Yaşanan bunca yoğun göç, kentin hem demografik yapısı hem de siyasi tercihinde büyük değişimler yarattı. 1963 yılından 2009 yılına kadar her seçimde parti değiştirme tercihi 29 Mart 2009 yılında Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) Van Belediyesi’ni yüzde 53 oy oranı ile alması bu süreci yeni bir yöne çevirecekti. Bu açıdan 30 Mart 2014 tarihinde yapılan yerel seçimler Kürt siyasi geleneğinden gelen BDP için büyük bir anlam taşıyordu. 2011 yılında kentin yaşadığı iki depremde insanların yaşadığı ağır mağduriyetler, deprem sonrası Belediye Başkanı Bekir Kaya ile birlikte kentin tüm siyasetçilerin “KCK operasyonu” ile tutuklanması kentte adeta ikinci deprem etkisi yarattı. AKP’nin o süreçlerde; “Van bizim için artık laboratuardır” söylemi üzerinden yürüttüğü siyasetle belediyeyi alacaklarından emin bir görüntü çizdi. Tüm bu yaşananlarla birlikte nihayetinde 2014 yılında yapılan seçimlerde BDP Van Büyükşehir Belediyesi ile birlikte 14 belediyeden 12’sini kazanarak bir nevi hem Van’ın 51 yıllık siyasi tarihine (her ne kadar kayyum atayarak gasp edilmiş olsa da) “bir daha kaybetmeme” notu düştü, hem de AKP’nin kenti laboratuvara çevirme siyasetine de cevap vermiş oldu. Tayyip Erdoğan’ın “Van’a yaptığımız hizmetin sonucunu alamadık. Halk hizmeti değil ideolojiyi seçti” söylemi yaşanan hayal kırıklığını en iyi anlatan konuşması olmuştu.
Eşbaşkanlar hala tutuklu
2014 seçimlerinde alınan 12 belediyeye de kayyum atanırken, birçok seçilmiş de tutuklandı. Tüm hizmetleri “suç” sayılan Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bekir Kaya’ya yargılandığı davalardan 18 yıl hapis cezası verilirken, Erciş Belediye Eşbaşkanı Diba Keskin ve Saray Belediye Eşbaşkanı Abdulkadir Çalışkan da hala tutuklu. Van’da herkesin dilinde 3 yıldır kayyumun yarattığı tahribatlar var.
Van sadece Van değil
Van şimdi yeni bir seçimin arifesinde. Kuşkusuz Van’ın seçimi sadece kentle sınırlı kalmıyor. Birçok seçimde olduğu gibi Van’da alınan sonuçlar Bitlis, Muş, Ağrı gibi çevresindeki birçok kenti etkileyebiliyor. Sokaklar çok hareketli olmasa da HDP’nin Van’da yarattığı enerji seçimin sonucunu da belirler nitelikte. Her seçim öncesi Van’da açılan seçim bürolarındaki kalabalıklar seçimin de sonucunun ne olacağını anlatıyor aslında. Kısa süre önce HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın açılışını yaptığı kadın seçim bürosunun mitinge dönmesi, yine Newroz’daki coşku bir nevi seçimin sonucunu da ilan eder gibiydi.
Takva’nın ispiyonculuğu
HDP’nin Van’da büyükşehire aday gösterdiği Bedia Özgökçe Ertan iki yıldır kentin milletvekilliğini yapıyor. Bir diğer eşbaşkan adayı Mustafa Avcı ise 30 yıldır Kürt siyasi hareketi içerisinde yer alıyor. AKP’nin adayı ise iki dönem Van Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığı görevini yürüten Necdet Takva. Vanlılar Takva’yı Kobani olayları sırasında Mülkiye Müfettişlerine Bekir Kaya hakkında verdiği ifadelerden tanıyor. Her ne kadar mahkemede “okumadan imzaladım” diyerek ifadesini değiştirse de Van sokaklarında “tanık” sıfatı ile niteleniyor. Takva’nın açtığı seçim bürolarının panzer ve polisler tarafından çepeçevre sarılması ve AKP’lilerin seçim çalışmalarını yine polis-asker eşliğinde yürütmesi de yurttaşın dikkatinden kaçmıyor.
Kahvede tek konu seçim
Kente iki kişinin bir araya geldiği yerde bile artık seçimin sonuçlarının ne olacağını ilişkin tartışmalar alıp başını gidiyor. Koyu çay sohbetleri arasında bir amca, “O giderse kurban keseceğim. Köyde herkes 31 Mart gecesini bekliyor. AKP giderse yandım ben. Ama olsun hep yanmaktansa…” derken yanındaki amca araya giriyor, “O sözünü bir daha kameraya söyle de seçim sonrası sen de Erdoğan gibi, ‘ben böyle bir şey demedim’ olmasın.”
17 yıldır o, her seçimde biz…
Sohbet illerken bir başka yurttaş, 17 yıllık iktidarın kentte yarattığı yoksulluk, işsizlik, baskı politikalarını hatırlatarak, “Erdoğan ve ortağı Bahçeli bize ‘terörist’ deme yarışına girmiş. Ülkede 20 milyon terörist varsa o zaman neden her gün TV’lerde ‘bitirdik’ diye konuşma yapıyorlar” diyerek tepki gösteriyor. Yurttaşa; Erdoğan’ın her seçim sonrası Van’ın sonuçlarına üzüldüğü yönündeki sözlerini hatırlatınca hemen cevabı yapıştırıveriyor; “17 yıldır her gün o bizi üzüyor. Biz ise seçimden seçime. 31 Mart sanırım üzüleceği son seçim olacak!”
‘Karakolda inen var mı?’
Sayıştay raporları, ihalelerde yaşanan usulsüzlüklerin basına yansıması, rüşvet iddiaları ve yine birçok ihalenin kayyum ve atanan genel sekreterin memleketlerindeki firmalara verilmesi ve belediyelerin “karakol hali” herkesçe biliniyor. Karakol meselesine burada yer açmak gerekiyor. Öyle ki; “belediyelerin karakola dönüştürülmesi” söylemi bir minibüs muavininin belediyenin önünden geçerken, “Karakolda inen var mı?” sözüyle en anlamlı halini alıyor. Muavin genç bu duruma karşı tepkilerin nasıl olduğunu şöyle anlatıyor; “Karakol deyince çoğu kişinin hoşuna gidiyor. Millet alıştı artık. Birçok kişi artık belediyenin önünden geçince ‘karakolda inecek var’ diye sesleniyor. Sanırım o durak artık karakol durağı olarak kalacak.”
Van’da tarih yazılacak mı?
Van’da HDP’li siyasetçiler ve yurttaşların hem fikir oldukları şey, önce 14 belediyenin tamamını kazanmak. Ama bu belediyeler kazanırken de küçük değil, tarihi bir fark atmak. Yurttaşların dediği gibi; “kazanmak var” ama bir de “eze eze kazanmak var” Sonuç olarak, HDP Van’ı, tüm belediyelerini kazandığı kent olarak tarihe yazdıracak gibi görünüyor.
14’te 14 mesajı…
HDP’nin Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı Bedia Özgökçe, halkın sandığı AKP-MHP politikalarına cevap verme yeri olarak gördüğünü ve halk öfkesinin sandıktan çıkacağını söylüyor. Özgökçe, Van Newroz’undaki kalabalık ve coşkunun herkesi kıskandıracak bir boyutta olduğu ve coşkunun aynı şekilde seçime de yansıyacağını düşünüyor. “Aramızda kalsın ama Van, Diyarbakır’dan daha görkemli ve coşkuluydu” diyen Özgökçe, “Bence son yılların en kalabalık Newroz’lardan birini yaşadık. Bugünkü Newroz bize 2013’un Newroz’unu hatırlattı. Meydandaki kararlı ve öfke biriktiren kalabalık hükümetin politikalarına cevap verdi” diyor. 2014 seçiminde 14 belediyeden sadece ikisini kaybettiklerini ancak bu seçimde Vanlıların bunu telafi edeceğini söyleyen Özgökçe, seçim sürecinde yaşananları şöyle anlatıyor; “Van’dan beklentimiz çok büyük. Halk ‘ne olursa olsun, ne yaparsanız yapın partimin arkasındayım’ diyor.
Van’daki tek hedef 14 belediyenin tamamını almaktır. Bu söylem siyasi bir söylem değil, halktan aldığımız mesajdır. Bunun gerçekleşeceğini 31 Mart’ta göreceğiz. Bize kaybettirmek için çok büyük hilelerin olması gerekiyor. Tabi halkımız ve bizler oylarımıza sahip çıkmak için önlemlerimizi aldık. Kısa bir süre önce sanırım ilk olarak biz projelerimizi açıkladık. Partimizi karalamak için sürekli; ‘projeleri yok’ propagandaları yapılıyordu. Projelerimizi açıklamamızla da hem bunlara cevap verdik, hem de kentimizin gelecek vizyonu için halkımıza ne yapacağımızı deklare ettik. Şimdi söz Van halkında. Eminim ki başaracağız.”
‘Büyük başaracağız’
Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı Mustafa Avcı ise seçim sürecinin ilk haftalarından itibaren Van’ın renginin ortaya çıktığını söylüyor. Avcı, “Biz ilk başladığımızda 14 belediyenin tamamını alacağımızı söylemiştik. O zaman belki bu kadar umut büyümemişti ama bugün hem oy oranını yükseltmek hem de 14 belediyeyi almak için çalışıyoruz ve inanıyorum bu sonuca ulaşacağız. Van’ın sıcaklığı, motivasyonu ve çalışma bilinci sadece bununla sınırlı kalmıyor. Bu irade çevremizdeki birçok kentimizi de etkiliyor. Her gün bize Van’da yaşanan coşkuyla ilgili telefonlar geliyor” dedi. Kadın seçim bürosu açılışında büyük bir kalabalığın toplandığını ve halkın orada rengini ortaya koyduğunu söyleyen Avcı, “Newroz büro açılışındaki rengi ve coşkuyu taçlandırmış oldu. Halkımız büyük başaracağının mesajını verdi. Newroz’da kayyum politikaları, savaş ve tecrit halkımız tarafından mahkum edildi. Kentte üç yıldır baskı, zulüm giderek derinleşmiştir. Bu baskı politikası ile halkı susturduklarını düşünüyorlardı ama halkımızın bir araya gelmesi ile bunun böyle olmadığı ortaya çıktı. Seçim sürecinden Newroz’a kadar büyüyen heyecan kesinlikle sandığa yansıyacaktır” ifadeleriyle Van’ı özetledi.
*(Van’ın halayı)