Kara para aklamadan suç örgütü kurmaya kadar birçok suçtan tutuklu Dilan Polat’ın tahliyesi, siyasi ve hasta tutsaklara uygulanan çifte standardı bir kez daha gözler önüne serdi
İstanbul’da, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme”, “Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” ve “Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet” suçlarından hakkında açılan dava kapsamında Kasım 2023 tarihinde tutuklanan Dilan Polat, 9 aylık tutukluğun ardından tahliye edildi.
Polat’ın tahliye edilmesi, “Örgüte yardım etmek” iddiasıyla tutuklanan yüzde 61 engelli 82 yaşındaki Makbule Özer’e, cezaevindeki kızına para gönderdiği için evinden sedyeyle ile çıkartıldıktan sonra tutuklan 75 yaşındaki Hatice Yıldız’a, Van T Tipi Cezaevi’nde tutulan 76 yaşındaki ağır hasta tutsak Hanife Arslan’a ve daha binlerce hasta tutsağa uygulanan çifte standardı tekrar gündeme getirdi.
Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER) Eşbaşkanı Cihan Çiçekli ile MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) Yöneticisi Emine Kaya, uygulanan ikili hukuka dair değerlendirmelerde bulundu.
‘Siyasi tutsaklara rekor cezalar veriliyor’
Yasaların önünde herkesin eşit olması gerektiğini belirten MED TUHAD-FED Yöneticisi Emine Kaya, “Makbule Özer şuan cezaevinde. 82 yaşındaki bir insan ne suç işleyebilir? Siyasi tutsaklara rekor cezalar veriliyor. 30 yıllık tutsaklar ağır hastalıklarına rağmen tahliye edilmiyor. Ali Ekber Oruç, ağır hastalıklarına rağmen 21 yıl cezaevinde kaldıktan sonra bırakıldı ve şuan yoğun bakımda. Yasalar herkes için aynı olmalıdır. Kişiye göre muamele yapılmamalıdır” diye belirtti.
‘Polat’ın durumu çifte standart için bir örnek’
TUAY-DER Eşbaşkanı Cihan Çiçekli ise, Bazo Yılmaz, Zülküf Yıldırım, Mehmet Candemir ve onlarca siyasi tutsağın cezaevinde ya da tahliyesinden kısa bir süre sonra yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, “Yüzlerce yaşlı ve hasta mahpus hakkaniyetli ve insan onuruna yaraşır bir infazı bekliyor. Gerek yasa koyucu hükümet, gerekse cezaevi idareleri ve ATK bu konuda paydaş durumundadırlar. Yaşamlarını tek başına idame edemeyecek tutsaklar cezaevinde tutuluyor ve ölüme terk ediliyor. Dilan Polat’ın durumu yaşanan çifte standardı ortaya koymak bakımından önemli bir örnektir. Bunun hukuki bir izahatı olmadığı gibi insani bir izahatı da bulunmuyor” dedi.
Tüm çağrılara rağmen hasta tutsakların tahliye edilmediğine dikkati çeken Çiçekli, “Adalet mücadelesi vermek, hak kaygısı olan herkesin gündeminde olmalı ve verilen mücadele büyütülmelidir” diye belirtti.
Kaynak: MA