Şırnak’tan Diyarbakır’a uzanan 20 köyü ve tarihi Hasankeyf’i yutacak olan Ilısu Barajı’nın kapakları kapanıp, baraj doldurulmaya başlandığında Dicle Nehri’nin eşsiz manzarası da yok olacak. Baraj setinin arkasına hapsolacak Dicle artık eskisi gibi akmayacak. 12 bin yıllık tarihi Hasankeyf’i sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı inşaatını görmek için Şırnak’ın Cizre ilçesinden Güçlükonak’a bağlı Günyurdu (Taruni) köyüne doğru yola çıkıyoruz. Kilometreler boyunca Dicle’yi seyrederek yukarı uzanan yolda yerel halkın “Çemê Avî” diye adlandırdığı noktaya gelindiğinde, Gabar Dağı’nın oluşturduğu bir tepe etrafında kıvrılan Dicle suları eşsiz bir manzara sunuyor ziyaretçilerine. Gabar Dağı ile Dicle Nehri’nin dansının izlenebildiği bölge, bir korucu kulübesine mesken edilmiş.
İnşaatta sona gelindi
Devam edilen yolda onlarca bölgede benzer manzaralarla karşılaşmak kaçınılmaz oluyor. Ta ki Şırnak, Siirt, Mardin ve Diyarbakır’da 120 köyü yutacak olan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi kapsamında devam eden santral ve baraj seti inşaatına ulaşana kadar. Günyurdu (Taruni) köyüne ulaşıldığında devasa bir set ve iç içe dikilmiş olan hidroelektrik santraline ait elektrik direkleri bölgeye saplanan bir hançeri andırıyor. Suyu tutacak olan set neredeyse tamamlanmış. Dicle suları şimdilik üç adet tahliye tünelinden salınıyor. Elektrik üretilecek olan ve boşaltılmış Ilısu (Germav) köyünü içine alan santralin set duvarının örülmesi ise sürüyor.
‘Askeri amacı da var’
Bölge sakinleri, barajın tamamlanmasıyla birlikte Diyarbakır’a kadar uzanan bölgede 120 köyün yanı sıra mezraların ve ormanlık alanların da sular altında kalacağını dile getiriyor. Boşaltılan köylerin birçoğunun yerine TOKİ aracılığıyla kurulan/kurulacak yeni köylerin eskisi gibi ziyaret edilecek köyler olmadığını da sözlerine ekleyen bölge sakinleri, Ilısu Barajı ile sadece tarımsal sulama ve elektrik üretimi yapılmayacağının da farkında olduklarını aktarıyor. Bölge sakinleri, “Güvenlik barajı” diye adlandırdıkları Ilısu Barajı’nın tarihi ve kültürel yıkımıyla öne çıkmasının yanı sıra askeri amaçlı bir proje olduğunu ekliyor. Dereleri borulara hapsedilen Karadeniz’in yaşadığı felaketlere dikkat çeken bölge sakinler, “Dicle de eskisi gibi akmayacak. Bu manzaralar olmayacak. Belki bu manzarayı izleyen son nesiller olacağız” sözleriyle kaygılarını dile getiriyor.
Ahmet Kanbal/Şırnak-MA