Tutsak gazeteci ve DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, yargılandığı davada, ‘Gerçekleri yazdığımız için yargılanıyoruz. Özellikle Kürt gazeteciler üzerinde büyük bir baskı var. Ben de bunlardan biriyim’ dedi. Müftüoğlu’nun tutukluluğuna devam kararı verildi
Ankara merkezli soruşturma kapsamında 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu hakkında açılan davanın ikinci duruşması Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Mesleki faaliyetleri nedeniyle “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt yöneticiliği” iddialarıyla yargılanan Müftüoğlu, tutsak bulunduğu Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya bağlandı. Müftüoğlu’nun avukatları da duruşmada hazır bulundu.
DFG, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), DİSK Basın-İş, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) isimlerin yanı sıra çok sayıda gazeteci ile siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi duruşmayı izliyor.
‘Gazetecilik yargılanıyor’
Tanık hazır edilmediği için Müftüoğlu söz aldı. Müftüoğlu, “3 Mayıs’tan bu yana 9 aydır tutukluyum. Bu davada gazetecilik faaliyetim yargılanıyor. Bu tablo basın özgürlüğünü engelleyen bir duruma geldi. Bu durum hem gazetecileri hem de halkı mağdur ediyor. Gerçekleri yazdığımız için yargılanıyoruz. Özellikle Kürt gazeteciler üzerinde büyük bir baskı var. Ben de bunlardan biriyim” dedi.
Müftüoğlu şöyle devam etti:
“Bu kadar kadınlara yönelik şiddettin katliama vardığı, ekolojik kırımın olduğu ve çocuk istismarının bu kadar yüksek olduğu ülkede basının bu kadar susturulmaya çalışılıyor olması toplumu etkiliyor.
Ben Mezopotamya Ajansı’nda sigortalı olarak çalışıyorum. Ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ise yönetmeliğe uygun bir şekilde resmi olarak kuruldu. Ve DFG gazetecileri savunmak amacı ile kuruldu. Bizler orada onlarca gazeteciye eğitimler verdik.
Bu meslekte sahada pişmek dediğimiz bir olgu vardır. Ben yıllarca sahada çalıştım ve yıllar içinde haber şefliği yaptım. Bunlar benim mesleki yeterliliğim ile alakalı. Bunların örgütsel faaliyet olması mümkün değil. Yine yaptığım telefon görüşmeleri ‘örgütsel faaliyet’ olarak aktarılmış.
Gazetecilik faaliyetlerim yargılanıyor tahliyemi talep ediyorum.”
İddia makamı tutukluluğun devamını istedi
Duruşmaya açık Tanık Kerem’in beyanları ile devam edildi. Dicle Müftüoğlu’nun tanıdığını söyleyen tanık Gazeteci Müftüoğlu’nu KCK’nin düzenlediği basın komitisinde gördüğünü belirtti. O faaliyette eğitimci olarak bulunduğunu belirten açık tanık Kerem’e avukat Resul Temur tarihi hatırlayıp hatırlamadığını sordu. 2014 Temmuz-Ağustos olarak cevapladı.
İddia makamı gazeteci Müftüoğlu’nun tutukluluğunun devamını istedi.
Açık tanığın ifadesinde Dicle’ye dair hiçbir beyan yok
Müftüoğlu’nun savunmasını üstlenen Av. Resul Temur, “Soruşturma Kerem Gökalp’in beyanları üzerine yürütülüyor. Gökalp, KDP tarafından Türkiye’ye teslim ediliyor. Gökalp’ın ifade tutaniginda Dicle’ye dair hiçbir beyan yok. Aradan zaman geçiyor. Kerem Gökalp Ankara’ya götürülüyor ve orada Müftüoğlu’ndan bahsediyor.
Dicle Müftüoğlu hakkında tutukluluğa devam kararı verildi.