Kürt halkının özgürlük mücadelesini anlayacak ve sanatında dile getirecek sanatçılar çıkacaktır. Bu da Hozan Mizgîn’lerin çizgisinde yaşam bulabilir
İbrahim Sarı
‘Seni diğerlerinden farksız yapmaya
Bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada,
Kendin olarak kalabilmek,
Dünya’nın en zor savaşını vermek demektir.
Bu savaş bir başladı mı?
Artık hiç bitmez!’
- E. Cummings
Kültür genel anlamda, “doğaya rağmen” insanın yarattığı her şeydir denilebilir. Kültür yaşam tarzıdır, kültür kimliktir; kültür bir halkın ya da bir ulusun tarihten bu yana kendini var etme tarzıdır, onun dilidir, ilişkileri ve yaşam tarzıdır. Her halkın ve ulusun tarihten bu yana yarattığı değerler ve bir de bu değerlerle kendisini ifade etmesidir.
Kürtler yaklaşık 12 bin yıllık neolitik kültürün yaratıcısı ve taşıyıcısı durumundadır. Neolikte gerçekleşen tarım köy devriminden günümüze hem bu kültürü yaşamakta hem de savunucusu olmaktadır. Kapitalist sistemin gelişmesi ile toplumsal kültür sistem için varlık sorunu hale gelmiştir. Tekçi sistem üzerinden tüm farklı kültürler ortadan kaldırılmakta, kapitalizmin dayattığı liberal ve neoliberal politikalar halka kültürsüzlüğü dayatmaktadır. Son yüzyıldır Kürt halkı üzerinde gelişen kültür soykırımı saldırılarını bu çerçevede değerlendirebiliriz. Bu saldırılara rağmen Kürt halkı devrimci gençleri ile kültürünü savunmaktave korumaktadır. Bu konuda en çok bilinen isimlerden biri de Hozan Mizgîn’dir.
Hozan Mizgîn yaşamı ve duruşuyla kültür ve sanatın nasıl yapılacağını bizlere göstermektedir. Sanatın sadece bir dekorasyon aracı olarak değil hakikati ve onun oluşturmuş olduğu gerçekliğimizi anlatması gerektiğini göstermiştir. Özellikle sanat anlamında içerdiği gerçeklikler Kürt özgürlük mücadelesinden örnekler sunmaktadır. Hozan Mizgîn, Lo Hevalno şarkısında söylediği sözlerle faşist 12 Eylül rejimine karşı gelişen zindan direnişini aşağıdaki sözlerle anlatmaktadır.
Lo hevalno min got ezê herim hebsa Sêrtê hebsa Urfayê
Min got ezê herim hebsa Diyarbekira şewitî
Min got wezê binêrim halê şoreşger û şoreşvano lo hevalno lo
Zindanda gelişen devrimci direnişi sözleriyle sanatta buluşturmaktadır. Kendi döneminde yaşanan zindan direnişini ve devrimcilerin direnişini duygularıyla sanatta buluşturmaktadır. Çünkü sanatçı halkın duygularını temsil etmektedir. Eğer yaşananları hissederse ve doğru yoğunlaşırsa anlatamayacağı hiçbir hikaye yoktur. Aslında sanata aktaracağımız birçok konu bizleri beklemektedir. Hele ki sanatın konusu Kürt özgürlük mücadelesi olursa anlatılacak, yazılacak, bestelenecek ve sahnede sergilenecek birçok yaşam öyküsü vardır. Her biri insan direnişinin muazzam örneklerini bizlere sunmaktadır. Yapılamaz denilen her şeyin insan iradesi ile nasıl yapıldığının hepimiz canlı tanıklarıyız.
Bugün İmralı direnişinden tutalım başka alanlardaki direnişe kadar yaşananlar sanat ile mutlaka buluşturulmalı. Yaşananlar adeta tarihin yeniden yazımı gibidir. Sadece yaşamlarda değil sanat ile de buluşturulması gerekir. Bunun için Hozan Mizgîn, Hozan Serhad, Yekta Hêvî ve Halil Dağ gibi sanatçılara ihtiyaç duymaktayız. Kürt halkının özgürlük mücadelesini anlayacak ve sanatında dile getirecek sanatçılar çıkacaktır. Bu da Hozan Mizgîn’lerin çizgisinde yaşam bulabilir. Tarihler 11 Mayıs’ı gösterirken Hozan Mizgîn’i yad ediyor ve hayallerinin gerçekleşeceği inancını koruyoruz.