Devrimci mücadeleye 60’lı yıllarda başlayan ve dönemin TİP’inde yönetici olan Süleyman Kırteke ile konuştuk
Hüseyin Kalkan / Malatya
Süleyman Kırteke’yi 68’lilerden sayabiliriz. Ama onlardan da biraz önce başlamış devrimci mücadeleye. Şimdi 84 yaşında. Yarım asırdan fazladır devrimci mücadelenin içinde. TİP yöneticiliği yapmış, genel kurul delegesi olmuş. Gazete çıkarmış, haşhaş yasağına karşı yayınladığı bildiri nedeni ile arkadaşları ile hapis yatmış. Kırteke ile köyü Ören’de konuştuk. Burası onun doğduğu yer. Haşhaş gazetesinin de yayınlandığı yer. Dünya üzerinde uzun bir turdan sonra şimdi tekrar köyüne yerleşmiş.
Toplum polisi Furukolar
Süleyman Kırteke’nin devletle başının derde girdiği ilk olay, polislerin Malatya’da işçileri tartakladığı, darp ettiği bir olay nedeni ile olmuş. O günü şöyle anlatıyor: “Bir fabrika o aralar işçi alıyormuş. Polisin işe yazılmak için sıra bekleyen kadınları tartakladığı ve darp ettiği haberi geldi bize. İbrahim Kanlıbaş isimli arkadaşımla iş ve işçi bulma kurumuna gittik. Polis gerçekten kadınlara karşı çok sert davranıyor, yer yer ellerindeki coplarla kadınlara vuruyordu. Tabii biz müdahale ettik. ‘İbrahim’e dedim, dalalım mı?’ Dedi: ‘Dalalım’ Furukolar o zaman Malatya’ya yeni gelmişti. (O dönemde faal olan toplum polisine takılan bir gazoz markasının ismi) Bize de saldırdılar, biz karşı koyduk, bir inşaattan aldığımız çakıl taşlarını onlara fırlatmaya başladık. Ancak bu çok sürmedi, polisler çok kalabalıktı. Beni yakaladılar, arkadaş kurtulmayı başardı. Beni aralarına aldılar, hep birlikte vurmaya başladılar. Ben yere düştüm, bu arada arkadaşım Molla Demirel tesadüfen bu durumu görmüş, benim daha çok darbelenmemem için üstüme atlamış. İkimizi yakaladılar. Neyse sonuçta ikimiz de yargılandık 3 ay cezaevinde kaldık.”
Süleyman Kırteke anlatırken araya giriyoruz. O zaman siz TİP’li miydiniz?
Yok, artık THKO’luyduk. Ama TİP üyeliğimiz hep vardı.
Siyasete TİP’te mi başladınız?
Ben TİP’ten önce de sol siyasetle ilgiliydim. 1962 yılında TİP’in Ceyhan ilçesi kurucu üyesi oldum. O zaman bütün dinamikler TİP’in içindeydi. Gençlik, Kürtlerin bütün grupları… 1966’da Malatya’da yapılan TİP’in büyük kongresine Adana delegesi olarak katıldım. Ondan sonra da gitmedim. Göçtüm, buraya geldim. Sonra TİP Malatya il yönetimine girdim. İl başkanımız Avukat Hayrettin Abacı’ydı. Abacı daha çok sosyal demokrat eğilimliydi.
Benim hatırladığım 8 kişinin yargılandığı bir bildiri olayı vardı…
Evet, 1968 yılında Haşhaş yasağına karşı bir bildiri yayınladık. Sonra bir miting yaptık. Benim bir dükkanım vardı. Orada yazdım. Gelenlere imzalatmaya başladım. İlk önce Hacı Tonak geldi, Sonra Kürecik Çevirme Köyü Muhtarı Köse Polat geldi, Darıca köyünden Mehmet Ali Özdoğan’a imzalattım. Sonra Ali Dayı geldi. Raşo Ali, o zaman 75 yaşındaydı. Dedi: ‘Süleyman bizi hapse attırmayasın?’ Dedim, dayı olursa olur, birlikte yatarız. Ali Dayı da imzaladı. Hemen yayınladık. Bizi mahkemeye verdiler. Tutuklandık, 3 buçuk ay cezaevinde kaldık. Büyük yankı yaptı. Bütün büyük gazetelerde haber oldu.
Haşhaş yasağına karşı eylem
1960’lı yıllarda ABD’nin isteği üzere Süleyman Demirel hükümeti çiftçilerin haşhaş ekmesini yasakladı. Bu karar köylüler arasında büyük tepkilere neden oldu. Ancak bu tepkilerin eyleme dönüştüğü yerler sınırlı kaldı. Malatya, haşhaş yasağına karşı bildiri yayınlayan ve eylem yapılan yerlerin başında geliyordu. Burada yapılan miting büyük ilgi topladı, Türkiye’nin dört bir tarafından katılımlar oldu. Özellikle devrimci gruplar adeta Malatya’ya aktı. Süleyman Kırteke, aktif olarak bu eylemin içinde yer aldı. O günleri şöyle anlatıyor Kırteke: “Sonra haşhaş mitingi düzenledik. Ben tertip komitesinin sorumlusu olarak miting izni aldım. Miting alanı olarak Hükümet Meydanı’nı verdiler. Çok müthiş bir eylemdi. Çok büyük katılım oldu. Açılış konuşmasını ben yaptım. Şiirler okudum. Atilla Sarp o zaman Dev-Genç genel başkanıydı, Mitingde konuşma yapmak için geldi. 10 bin kişi karşıladı.”
En verimli çalışma
Süleyman Kırteke, sendikal çalışmalara da katıldı. Bu alandaki faaliyetleriyle ilgili şunları söylüyor: “Hayatımın en zorlu çalışmasıydı. Aynı zamanda en mutlu olduğum bu çalışmada Sivas’ı merkez aldık. Gölbaşı, Kayseri Develi, Turhal, Çeltek, Divriği, Hasan Çelebi’yi kapsayan bir çalışmaydı. Daha sonra Karadeniz’e uzandık ama darbe oldu. Bu çalışmayı ben örgütledim. Nedim Şah Hüseyinoğlu bu sendikanın ilk genel başkanıydı. Başta da söylediğim gibi en verimli çalışmalarımızdan biriydi.”
Süleyman Kırteke ile söyleşmemizi burada bitirirken, bize anlattıklarının detaylarını ve daha fazlasını eylül ayında Ayrıntı Yayınları’ndan çıkacak olan kitabında yer alacağını belirtelim.
‘Kürt hareketi en önemli dinamik’
Süleyman Kırteke, Kürt siyasetiyle de tanışmış ve destek vermiş. Bu tanışmayı ve yaşananları da şu ifadelerle aktarıyor: “Başlangıçta Kürtler bütün renkleri ile TİP’in içindeydi. Benim Kürtlerle tanışıklığım oradan başladı. Kürt arkadaşlar ‘Doğu Mitingleri’ adında mitingler tertipliyorlardı. TİP beni, milletvekili Şaban Erik’i ve Ali Karcı’yı bunları izlemekle görevlendirdi. Çok büyük bir dinamizmi vardı. Çok etkilendik. Konuşmaların tümü Kürtçe idi. Coşkunun tümü Kürtçe idi. Her şey Kürtçe idi. Biz üçümüz de çok etkilendik. Daha sonra TİP içindeki Kürtlerin de etkisiyle Kürt sorunu TİP’in programına girdi. Sonra bu nedenle parti kapatıldı. O günden beri Kürt meselesi hem yüreğimizde hem eylemimizde oldu. Yurt dışına çıktıktan sonra tekrar ilişiklerimiz oldu. Sürgündeyken Kürdistan Parlamentosu ile ilişki kurduk. O çalışmayı destekledik. Daha sonra MED TV çalışmalarına katıldım. Kürt hareketi bu ülkenin önemli dinamiği, sonuna kadar yanında olacağım.”
Vietnam’da abonesi olan gazete
Haşhaş gazetesi belki de bir köyde yayınlanan ilk devrimci gazeteydi. Türkiye devrimci hareketi üzerine konuşulurken, Haşhaş gazetesine hep atıf yapılır. Süleyman Kırteke, Haşhaş’a dair sorularımızı şöyle yanıtladı:
Haşhaş gazetesi ne zaman çıktı?
1967’nin Şubat ayında çıktı ilk sayısı.
Kaç sayı yayımlandı?
17 sayı yayımlandı.
Gazetenin sahibi sizdiniz sanırım?
Gazetenin sahibi ve editörü bendim. Dünyanın her tarafından yazılar geldi. Çok popüler bir gazete oldu. Yayın adresi burasıydı. Ören’di. Sorumlu yaz işleri müdürlüğü için lise mezunu olmak gerekiyordu. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Şevket Ayeri oldu. Ali Balkız, Necati Güngör, Hasan Çolak Çerçioğlu gibi sonradan yazmaya devam eden isimler ilk bizde yazdılar.
Haşhaş sadece Malatya’da mı satıldı?
Ne Malatya’sı? Vietnam’da bile abonesi vardı. Meclis’e gidiyordu. Cengiz Çandar, o zaman İşçi-Köylü gazetesi vardı, onu getiriyordu buraya. Haşhaş’ı da İstanbul’a, Ankara’ya götürüyordu.