Meydana her hafta getirilen karanfiller, sonrasında kayıpların fotoğraflarının olduğu pankartın üzerine bırakılıyor. Anne, bir demet karanfili kucağına almış sessizce polisin müdahalesini izliyor. Karanfilleri sıkı sıkı tutmuş. Yaşananları izlerken, adeta 23 yıl öncesine gitmiş. O günden bu güne ne değişti… 23 yıldır karanfili soldurmaya çalıştılar, ama başaramadılar. Devletin öfkesi solmayan karanfile
İnsan kabullendiğinde vazgeçiyor. Yüzlerce kayıp ve onları arayan yüzlerce insan. 700 haftadır onları Galatasaray Meydanı’nda arayan Cumartesi Anneleri. 23 yıldır, 700 haftadır yakınlarının kayıp edilişini, onları kayıp edenlerin hesap vermeyişini kabullenmediler. Kabullenmedikleri için arayışlarından hiç vazgeçmediler. Vazgeçmedikleri için umutları, dirençleri, inançları her geçen gün biraz daha büyüdü. Cumartesi Anneleri 700 haftadır bıkmadan usanmadan yılmadan her hafta sessizce oturma eylemi gerçekleştiriyor. 700’üncü haftasında yapılacak olan kitlesel eylem İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklandı. Polis, meydana gelmek isteyen kitleye, bir yandan gaz bombası atıyor, bir yandan plastik mermi sıkıyor. Bir yandan grubu iterek pasajın içerisine sürüklüyor. Bütün bu kargaşanın içinde bir demet karanfille eyleme gelen Cumartesi Anneleri’nden bir kadın köşede durmuş olanları izliyor.
Bu devlette hala bir şeyler değişmedi
Her hafta getirilen karanfiller eylemden sonra kayıpların fotoğrafının bulunduğu pankartın üzerine bırakılıyor. Cumartesi Annesi bir demet karanfili kucağına almış sessizce polisin müdahalesini izliyor. Karanfiller sıkı sıkıya tutulmuş yüzünde derin bir hüzün, acı keder ve direncin izleri belirmiş. Yaşananları izlerken 23 yıl önceki oturma eylemlerinde yapılan saldırıya adeta gitmiş. O günden bu güne ne değişti diye soruyor kendine. Yüzündeki ifade “Hala biz suçluymuşuz gibi gözaltına alınıyoruz. Bir nesil büyüdü bu meydanda. Niceleri kayıplarını bulamadan göçüp gitti. Çocuklar büyüdü, mücadele mirasını devraldılar. Bu devlette hala bir şey değişmedi. Hala coplanıyoruz, gözaltına alınıyoruz. Bu zulüm, bu acı ne zaman son bulacak. Ne zaman adalet sağlanacak.” Gözlerindeki bu sözleri okurken, bir anda derin bir iç çekip karanfillerle birlikte Cumartesi Anneleri’nin beklediği pasajın içine gidiyor. Gözaltına alınmalar, gaz bombası ve saldırı boyunca Ahmet Kaya’nın ‘Beni Bul Anne’ parçası İstiklal’de son ses çalındı. Annelerin çocuklarını bulma çığlığı yıllardır dinmeyen sessiz çığlık. Şarkı İstiklal’de yankılanırken tam da bu sırada polis iki gencin kollarına girmiş gözaltına alıyor. Bu görüntüyü izlerken bir şarkı 23 yıl sonra güncel karşılığını aynı şekilde bulabilir mi? Hala iki yanımızda iki polis gözaltına alınıyoruz. Hala anneler çocuklarını ararken gözaltına alınıyor. Ne değişti? Değişmediyse nasıl değişecek? soruları kafamda beliriyor.
Bu arayış hiç bitmeyecek
Cumartesi Anneleri kaç yüz hafta daha çocuklarını arayacak? Kaç yüz hafta sessiz çığlığını göğe haykıracak? Daha kaç yüz hafta sessizce adalet isteyecek? Bu meydan bir adalet arayışı ve bu arayış hiç bitmeyecek. Evet gözaltında kayıplar bir devlet politikası olarak hala devam ediyor. Devlet politikası; çünkü insanlar kayıplarını ararken hala gözaltına alınıyor, gaz yiyor, şiddete maruz kalıyor. Devlet politikası; çünkü hala sessizce yapılan eylem yasaklanıyor. Devlet politikası; çünkü hala yalnızlaştırılmaya çalışılan bir eylem. Devletin bütün yalnızlaştırma politikasına, ana akım medyanın eylemi görmek istememesine rağmen Cumartesi Anneleri yalnızlaştırılamadı. Bu 700 hafta ve bu gün binlerce kişi Cumartesi Anneleri’nin sessiz çığlığına ses olabilmek için Galatasaray Meydanı’na geldi. Devletin bu günkü öfkesi, bu günkü şiddeti bütün çabalarına rağmen hala Cumartesi Anneleri’ne sahip çıkılmasıdır.
Sessiz çığlıktan korkuyorlar
23 yıldır bu sessiz çığlıktan korkuyorlar, bu sessiz çığlığın sesini kısmaya çalışıyorlar. 23 yıldır adaletsizliğe alıştırmaya, umudu kırmaya, bekleyişten vazgeçirmeye, karanfili soldurmaya çalıştılar. Ve 23 yıldır başaramadılar. Tam da bu yüzden, bütün basının, kamuoyunun gözü önünde, kadınlara, yaşlılara şiddet uygulandı. Devletin bu öfkesi sessiz çığlığa ve solmayan karanfile. O karanfil dünden bugüne hiç solmadığı gibi yarında solmayacak. Adalet sağlanana kadar, kayıpların hesabı sorulana dek, Cumartesi Anneleri sessiz çığlığını atmaya devam edecek. Galatasaray Meydanı direnişle adaletin nasıl geldiğine tanıklık edecek.