Midyat’ta çobanlık yaparak geçimini sağlayan Musa Çelik’i katleden ve ‘Devlet için öldürdük’ diyen korculardan ikisine beraat ve tahliye verildi. Mahkemeye teşekkür eden sanıklar MHP sembolü kurt işareti yaparak, ‘Devletçiyiz’ dedi
Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Mesken kırsal mahallesinde 21 Kasım 2021’de çoban Musa Çelik’in öldürülmesine dair korucubaşı Şükrü (Şirin) Akçay ile kardeşleri Veysi ve Mahsum Akçay hakkında açılan davanın 4’üncü duruşması görüldü. Midyat Ağır CezMa Mahkemesi’nde görülen duruşmada, “kasten öldürme” suçlamasıyla yargılanan tutuklu 3 sanık da hazır edildi. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şubesi avukatları ile sanık avukatların katıldığı duruşmayı, tarafların aileleri de izledi.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada savcılık, esasa dair mütalaasını tekrar ederek, korucubaşı Şükrü Akçay’ın “kasten adam öldürme” suçlamasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca Akçay’ın “kamu görevlisi olması” nedeniyle cezasının arttırılması, cinayeti “haksız tahrik altında işlediği” iddiasıyla cezasının indirilmesi istendi. Veysi Akçay’ın “nitelikli tehdit” suçlamasıyla cezalandırılması talep edilen mütalaada, kardeşlerden Mahsum Akçay’ın ise beraatı istendi.
‘Devlet için öldürdük’ demişti
Mütalaaya karşı son savunmaları istenen sanıklardan Şükrü Akçay, “Ben köyde muhtar ve korucubaşıyım. Ben iş adamı değilim” derken, Çelik’i yanında çalıştırdığını reddetti. Önceki savunmasında “Devlet için öldürdük” diyen Akçay, önceki savunmalarında olduğu gibi Çelik için “terörist” iddiasını sürdürdü. Ardından savunma yapan Veysi Akçay da, Kürtçe savunmasında Çelik’in kendilerine saldırdığını iddia ederek, “Kardeşime ateş etti. Ben olayın şokuyla keleşi aldım ve rastgele ateş ettim. Amacım öldürmek değildi, ailemi korumaktı” iddiasını öne sürdü.
Sanık Mahsun Akçay ise, “Mağdurum, beraat istiyorum” ifadelerini kullandı.
‘Meşru zemine çekmek istiyorlar’
Çelik’in ağabeyi Mahsum Çelik ise, mütalaada istenen “haksız tahrik” indirimini kabul etmediğini belirterek, “Cinayeti meşru zemine çekmek istiyorlar. Bu nedenle de terör savunması yapıyorlar. Kardeşimi onlar öldürmedi ise kim öldürdü. 27 yaşındaki kardeşimin yaşam hakkı elinden alınmıştır. Cezalandırılmalarını istiyorum” dedi.
‘Fikirbirliği içine işlendi’
Ardından savunma yapan Çelik ailesinin avukatlarından Leyla Kaya, cinayetin fikir birliği içinde işlendiğine dikkati çekerek, haksız tahrik indiriminin uygulanmaması talebinde bulundu.
Avukat Erdal Kuzu da, Çelik’in 27 yaşında hayatı sonlandırılmış bir insan olduğunu ifade ederek, “Adil bir karar verilmesini istiyoruz. Mütalaaya katılmıyoruz. Olayın nasıl gerçekleştiği ilk olay tutanağında izah edilmiş. Deliller ortadadır. Bu cinayeti bu kadar rahatlıkla gerçekleştirebilecek gücü sağlayan da koruculuk sistemidir. Sivil bir insanın bu kadar rahat öldürülmesini başka bir durum sağlayamaz. Devletin silahıyla bir insanın öldürülmesini sağlayan koruculuk sisteminin kendisidir. Verilecek karar caydırıcılık sağlayacak. Kamu görevlilerinin bu kadar rahat silah kullanmasının önüne geçecek. Vereceğiniz karar bir başkasının hayatını kurtaracak belki de. Cinayetin fikir birliği içinde işlendiği açıktır. Bu nedenle caydırıcı bir ceza verilmesi gerekiyor. İndirim yapılmaksızın, artırıcı unsurlar uygulanarak cezanın artırılmasını istiyoruz” diye belirtti.
Ödül gibi ceza
Sanık avukatları yaptıkları savunmada Çelik’in “örgüt üyesi olduğu” iddiasını sürdürürken, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesini istedi.
Kısa bir ara veren mahkeme heyeti ardından kararını açıkladı. Heyet, korucubaşı Şükrü Akçay hakkında “Haksız tahrik altında kasten adam öldürme” suçundan 12 yıl 6 ay ceza vererek, tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme rastgele ateş ettiğini beyan etmesine rağmen Veysi Akçay hakkında da “Haksız tahrik altında silahla tehdit” suçundan 1 yıl 8 ay ceza vererek tahliye ederken, Mahsum Akçay hakkında ise beraat kararı verdi.
Mahkemeye teşekkür
Kararın ardından korucubaşı Şükrü Akçay, mahkeme heyetine “Teşekkür ederim başkanım. Sizin gibi devlet adamları yaşasın. Devletçiyiz” diye seslenmesi dikkati çekti. Sanıklar salondan çıkarılırken, “Osmanlı torunuyuz. Devletçiyiz, kahrolsun teröristler” diye bağırarak, bozkurt işaretleri yaptı.
MARDİN