AKP hükümeti tarafından 24 Haziran seçimleri öncesi açıklanan seçim paketinde yer alan ve kamuoyuna “müjde” olarak lanse edilen “İmar Barışı”, seçimlerden sonra Ankara Mamak ilçesinin Fahri Korutürk Mahallesi’ni teğet geçti. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, yaklaşık 4 yıldır yıkmayı planladığı evler için son tebligat Ocak ayında ailelere gönderildi. Gecekondu sahipleri ise Mayıs ayında yürürlüğe giren “İmar Barışı”ndan faydalanmak için 5 bin TL ödeyerek başvuru yaptı. Ancak yapılan başvuruya rağmen 25 Temmuz’da mahalleye iş makineleriyle birlikte yıkım ekibi gönderildi. Ekiplerin mahalleye girişini engelleyen mahalle sakinlerine, polis TOMA ve biber gazıyla müdahale etti. Karşılaştıkları direniş karşısında bir süre sonra geri çekilen yıkım ekibi, ertesi gün tekrar geldiği mahallede yurttaşlara saldırarak, 28 gecekonduyu yerle bir etti. Yıkımın ardından mahalle toz ve toprak yığını arasında kalırken, 50 yıl önce Ankara’ya göç eden ailelerin emekleri ve anıları da moloz yığınlarının arasında kaldı. Etrafa yayılan oyuncaklarını toplayan çocuklar ise evlerinin yıkımına tepki göstererek, son kez mahallelerinde oyun oynadı. Yoğunlukta Kürtlerin ve Alevilerin yaşadığı mahallede, evlerinin yıkımına tepki gösteren yurttaşlar, yaşadıkları mağduriyeti anlattı.
‘Tapu elimizde ama…’
50 yıldır aynı mahallede oturduğunu belirten Cennet Hökelek, belediye ekiplerinin tüm itirazlarına rağmen evleri yıktığını söyledi. Cennet Hökelek, yıkım anını şöyle anlattı: “Gelip bize biber gazı ve plastik mermilerle saldırdılar. Direndik ama başaramadık. Evimiz, emeğimiz her şeyimiz elimizden alındı. Tapumuzu alıyorduk bir gün sonra. Paramızı da yatırdık ama yine de yıktılar. Bundan sonra ne yapacağımızı bilmiyoruz. Tapu kağıtları ve kayıtlar elimizde ama hiçbir şeyi kabul etmediler. Üstelik hem evimizi yıktılar hem de bize saldırdılar. Oğlumun saldırıdan sonra kolları morardı, birçok yerinde darp izleri var.”
‘Devlet halkı kandırdı’
Evi yıkılan bir diğer yurttaş Songül Yılmaz, halkı kandıran devletin 28 haneyi mağdur ettiğini vurguladı. Songül, “Evlerimizin içine girdiler. Resmen haneye tecavüzdür bu. Eşyalarımız dışarıda kaldı. Yazık günah değil mi? Herkes dağıldı gitti. 50 yıllık emek hiç oldu gitti. Yalan söylediler devlet bu insanların hakkını almak için döverek gasp ederek hepsine el koydular. Evlerimizi yıktılar” dedi. Sonuna kadar mücadele edeceklerini belirten Songül, “Hakkımızı savunacağız. Vazgeçmek yok. Hakkımızı bunlara teslim etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Eşyaları dışarı atılan ve evinden geriye moloz ile taş yığını kalan Güldeste isimli yurttaş da, kameraları görünce “Çekin çekin de bizi nasıl perişan bir hale getirdiklerini gazeteye verin” diye tepkisini dile getirdi. Güldeste, “5 milyar yatırdık sonra da böyle yıktılar. Eşyalarımızı böyle dışarı savurdular. Ne yapacam şimdi ben? Bir avuç insanız. Çevik kuvvet ve TOMA’larla burada bir avuç insanın evini başına yıktılar. Bunun sorumlusu AKP ve devlettir. ‘İmar affı var’ dediler evimizi yıktılar. Şimdi bir şey konuştun mu hemen içeriye atıyorlar. Devletten kimse bizi korumuyor. Ama biz mağdur edildik hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi. Güldeste, ekiplere evin hemen yanında bulunan kümeste hayvanlarının olduğunu söylemesine rağmen ekiplerin “Biz veteriner miyiz? Bizi ilgilendirmez” diyerek yıktığını dile getirdi.
Dilan Babat- Habibe Eren/Ankara-Jinnews