Colemêrg’de, uyuşturucu ve fuhuşa zorlanan P.K., yaşadıklarının bir akran zorbalığı olmadığını, babasının korucu, abisinin astsubay olan biri tarafından şiddet gördüğünü ve intihara sürüklendiğini söyledi
Bir devlet politikası olarak Kurdistan’da devreye konulan özel savaşın hedefinde genç kadınlar ve erkekler var. Asker, uzman çavuş ve polis gibi devlet görevlileri eliyle geliştirilen politikada ajanlaştırma, şantaj, uyuşturucu ve fuhşa sürüklenme gibi durumlarla gençler karşı karşıya kalıyor. Colemêrg’de son zamanlarda artan fuhuş ve uyuşturucu kullanımının yanı sıra, şüpheli ölümler de oldukça dikkat çekiyor.
Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen genç bir kadına yönelik şiddet vakasının arkasında da devletin özel savaş araçları yer alıyor. Devlet kurumları yaşananları her ne kadar bir akran zorbalığı olarak tanımlasa da P.K.’nin anlatımları, olayın bir akran zorbalığının çok ötesinde olduğunu gözler önüne seriyor. Colemêrg’de yaşayan P.K. isimli kadın, Ayşegül A. isimli kişi tarafından gözlerden uzak bir yere çağrılarak şiddete uğradı. P.K.’ye şiddet uygulayan Ayşegül A., şiddet anlarını da arkadaşı aracılığıyla kayıt altına alıyor.
Kentte geçtiğimiz ay bir grup genç tarafından darp edilerek zorla uyuşturucu ve fuhuşa sürüklenmek istenen P.K.’ yaşadıklarını JINNEWS’ten Rabia Önver’e anlattı.
Uyuşturucu ve fuhşa zorlama
Okuldan çıktıktan sonra arkadaşıyla beraber çarşıya doğru gittiklerini dile getiren P.K., üç kadın tarafından önlerinin kesilerek zorla ve tehdit edilerek bir parka götürüldüklerini söyledi. P.K., “Ben, Ayşegül A. tarafından darp edilen kızlardan biriyim. Ayşegül ve yanında bulunan iki genç kız, önümüzü keserek kolumuzdan tutup zorla parka götürdüler. Kamerasız bir yere götürüp, hakaret edip tehdit ettiler. Ayşegül ve yanındakiler uyuşturucu bağımlıları. Uyuşturucu ve fuhuş gibi teklifleri kabul etmediğim için beni orada darp ettiler” ifadelerini kullandı.
Gençleri uyuşturucuya alıştırdı
Darp edildikleri yerden ayrıldıklarını ve o esnada polislerin geldiğini söyleyen P.K., “Eve gidince anneme olanları anlattım. Annemle hastaneye darp raporu almak için gittik. İfadeye giderken bir kadın polis benim ifademi alırken alay eder gibi davrandı. Bana, ‘Bu kızı gerçekten şikayet mi edeceksin? Hiç mi karşılık veremedin?’ diye gülüyordu. Bir hafta boyunca Ayşegül ve onunla beraber olanları ifadeye çağırmadılar. Ayşegül, sadece bana değil, Hakkari’de bulunan birçok kadına aynı şeyi yaptı. Birçok kişiyi uyuşturucu kullanımına sürükledi ve onların hayatlarını mahvetti” diye konuştu.
Devlet yaşananları biliyor ve destekliyor
Colemêrg’de oluşan bu grup, genellikle genç kadınları uyuşturucu ve fuhşa sürüklemek için şantaj yoluyla tehdit ediyor. P.K., “Ayşegül A. ve yanındakiler, genç kızların fotoğraflarıyla oynayıp uygunsuz hale getirerek ailelerine göndermekle tehdit ediyor. Onu dinlemeyenleri ise intihara kadar sürüklüyorlar. Bunu tüm emniyet biliyor, kaç defa bu kadın hakkında şikayetler yapıldı ama hiçbir şey yapılmadı. Valilik, Sosyal Hizmetler ve Emniyet, benim ve diğer mağdurların hakkını savunmadı. Ayşegül A., ‘Benim dediğimi yapmazsanız bütün Hakkari’ye sizi rezil ederim, burada barındırmam, ölürsünüz’ diye tehdit etti. Ben sadece onun dediklerini yapmadığım için darp edildim, ama polisler, başsavcılık ve valilik hakkımı savunmadı. Bana ve diğer kızlara bunları yapanların ceza almasını istiyorum” dedi.
Sesimizi duyun, bizi koruyun!
P.K. son olarak şunları söyledi: “Hakkımın savunulmasını ve bana destek çıkılmasını istiyorum. Beni intihara sürüklediler, ama ben intihar etmediğim için memleketimden kaçmak zorunda kaldım. Birçok kız bu insanlar yüzünden intihar etti. Polisler, bizi her gün arayıp şikayetimizi geri çekmemizi istiyorlar. Ama biz şikayetimizi asla geri çekmeyiz. Psikolojim bozuldu. Ayşegül’ün babası korucu, ağabeyi ise astsubay olduğu için bu kadar korunuyor. Herkes sesimi duysun, bana ve diğer genç kızlara el uzatın.”
COLEMÊRG