Devlet Bahçeli, adam öldürme, yaralama, organize suç örgütü kurma dahil birçok suçtan mahkumiyeti olan Çakıcı’nın Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş’tan suçsuz olduğunu öne sürdü. Bahçeli, Çakıcı için ‘Devlet iyi tanır’ dedi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin organize suç örgütü lideri olmaktan makhumiyet alan Alaattin Çakıcı ile görüşmesi geniş yankı buldu. “Davalarının gözü kara yiğitleri olarak bilinen Alaattin Çakıcı, Kürşat Yılmaz’ı çürümeye terk etmek ne kadar adil?” diyerek siyasi suçlar hariç cezaevindeki adli tutuklular için af tartışması başlatan Bahçeli, önceki gün Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nde tedavi gören Çakıcı’yı ziyaret etti. MHP’yi izleyen gazetecilerle önceki akşam iftarda bir araya gelen Bahçeli, Çakıcı ile ilgili açıklamalarını sürdürdü. Çakıcı için “Devlet onu bilir” diyen Bahçeli, “Çakıcı Selahattin Demirtaş kadar suçlu değil” iddiasında bulundu.
Bahçeli’nin af gerekçesi
Af çıkışı ile yeni bir tartışma başlatan Bahçeli, gelen eleştirilere yanıt verdi. Bahçeli, siyasiler hariç adli tutuklulara af isteme gerekçesini şu sözlerle açıkladı: “2000 yılının Aralık, 2001 yılının Ocak ayında ‘F tipi cezaevine gitmeyiz’ gerekçesine dayalı bir cezaevi ayaklanması oldu. Ve çok sayıda insan hayatını kaybetti. Bazı konularda biz de bunlardan ders çıkararak erken uyarı yapıyoruz… 265 bin tutuklu var. Bunların içinde 38 bini terör, diğerleri beş altı suç unsurunda yoğunlaşmış kitleler. Biz tedbir alın diyoruz. Bu insanlar yarın birilerinin tahriki ile birtakım olaylara sebebiyet verirlerse Türkiye ne hale gelir? Diyorlar ki, ‘Sayın Genel Başkanım sıkışıklıktan üç kişi bir yatakta yatıyor, sekiz saat. İkinci sekiz saatte bir başka üç kişi, üçüncü sekiz saatte bir başka üç kişi.’ Böyle bir cezaevi hayatında bir tanesi battaniye yaksa, bir tanesi ranzayı kırsa bir diğeri iki gardiyanı tutsa…”
Demirtaş’la karşılaştırdı
Bahçeli Çakıcı’yı ziyareti ile ilgli olarak, “Uzun yıllar cezaevinde bulunan bir arkadaşımız, hastalandığı için Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’ne alınmış. Duyar duymaz ziyaretine gittim. Selahattin Demirtaş kadar suçlu değil. Beş tane siyasi parti kuyruk oldu, dışarı çıkarmak için gayret gösteriyorlar. Yani onlar tartışılmıyor da Alaattinin Bey niye tartışılıyor? Biz Alaaddin Bey ile beraber kader kurbanlarını da gündeme getiriyoruz. Alaattin Bey’in bir yönüyle vatan millet için verdiği mücadeleler var. Bilen bilir. Devleti yönetenler de bilir başkaları da bilir…” dedi. Bahçeli Çakıcı’nın affı ile ilgi ise “Cumhurbaşkanın yetkisi var. Yetki bende olsa şimdiye kullanmıştım” dedi.
2001 krizi senaryosu
Bahçeli, ekonomide yaşanan gelişmeleri 2001 krizine, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ise dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e benzetti. Bahçeli, “Siyasi yönden düşünülmüş olan kaos ve krizleri kuvvetlendirecek olan tek bir unsur vardır o da ekonomik kriz ve kaostur. Yaşadıklarımız var. 21 Nisan’da (2001) bu ülke neden bir ekonomik krize girdi? Faizler nasıl birden yükseldi. Ama arkasından siyasi hedeflerin ne şekilde hayata geçirildiği de hep beraber görüldü… Şimdi yine böyle bir küresel olgu Türkiye’de ekonomik yönden de sıkıntı yaratmayı amaçlamış görünüyor bana göre… Durup dururken Bülent Ecevit gibi çok değerli bir siyasi şahsiyeti Türkiye’de ne hale getirdiler, 2001 yılında. Dükkanlar yavaş yavaş bazı yerlerde kapanıyor. Bunlar işarettir. 2001 ile senaryo aynı. Aynı senaryo, hedefler farklı. Birisinde Ecevit idi, şimdi Erdoğan” dedi. Bahçeli ayrıca Fethullah Gülen Cemaati mensubu 5 bin hakim ve savcının görevden alındığını hatıratarak “5 bin FETÖ’cü hakimlerin baktığı davalar yeniden incelenmeli” dedi.
İşte Çakıcı’nın suç dosyası
Bahçeli’nin övdüğü Alaattin Çakıcı’nın suç dosyası kabarık. Gazeteci Hıncal Uluç’u yaralamaya azmettirmek davasında 3 yıl 4 ay hapis cezası aldı. 15 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Karagümrük Spor Kulübü Lokali’ne yönelik 26 Mart 2000 tarihinde düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili davada, “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan 3 yıl 4 ay, müessir fiile azmettirmekten de 14 yıl 9 ay cezaya çarptırıldı. Borsacı Adil Öngen’in arabasının kurşunlanmasıyla ilgili olarak 10 yıl 10 ay cezaya çarptırıldı. Uludağ’da, 1995 yılında eski eşi Nuriye Uğur Kılıç’ın öldürülmesi olayında azmettirici olduğu iddiasıyla yargılandı ve 2006 yılında Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından önce ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezası 19 yıl 2 aya indirildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezası aldı. Çakıcı Erdoğan’ı tehdit eden bir mektup kaleme almıştı. Yine Çakıcı’nın adı sık sık derin devlet ile anıldı. Borsacı Adil Öngen’in kurşunlanmasıyla ilgili davaya katılan Çakıcı, yurtdışında Millî İstihbarat Teşkilatı adına çalıştığını ve hep devleti koruduğunu ama “piyon gibi” kullanıldığını öne sürdü.
2001 krizinde neler yaşandı?
Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Başbakan Bülen Ecevit’e MGK’de anayayası fırlatmasıyla fitili ateşlenen kriz, hafızalara bir esnafın başbakanlık önünde yazar kasayı yere fırlattığı isyanı ile kazındı. MGK toplantısı sonrası 21 Şubat tarihinde bankalar arası piyasada gecelik faiz % 6200’e çıktı. Dolar kuru bir gecede % 40 artmış ve 680 bin liradan 960 bin liraya yükselmişti. Resmi devalüasyon yeterli olmamış, 22 Şubat’ı takip eden iki hafta içerisinde 1 milyon 200 bin liraya kadar yükseldi. İki günde % 57’ye varan devalüasyon yaşandı. Faiz oranları % 7500’e kadar fırladı. 15 bine yakın şirket iflas etti. 1,5 milyon kişi işini kaybetti. Milli gelir, 200 milyar dolardan 140-150 milyar dolara kadar indi. Türkiye IMF ile anlaşmak zorunda kaldı. Siyasi olarak ise Ecevit ve partisi DSP ile MHP kriz sonrası yapılan seçimde siyaseten silindi, yeni kurulan AKP tek başına iktidar oldu.
ANKARA