Rêya Hakk Alevî inancının arkaik izlerini günümüze taşıyan, Aryenik kültürün direnen son kalesidir Dersim. Dersim hattı kadim tarihlerden günümüze direnen inanç gerçekliğini, direnen halk gerçekliğini zamanın ve mekânın ruhuna uygun olarak sürekli devriye etmiştir. Bu hakikatten dolayıdır ki Dersim, Rêya Hak, Alevî inancının serçeşmesidir, Anahita’nın mekânıdır.
Dersim’de animizm toplumsal formunun zihniyet yapısı hâlâ diridir. Bu coğrafya klan toplumsal formundan aşiret toplumsal formu çinde sürekli özgür yaşamış, bundan dolayı Nemrudi zihniyetlerin baskısına uğramaktan kurtulamamıştır. Rızalığa dayalı toplumsallığı esas alan ocak anlayış ile iktidarcı, devletçi anlayışlar arasında devamlı bir hakikat ve özgürlük arayışı damarı var olmuştur.
Dersim, Nahak zihniyet için kanayan bir yaradır. Ne pahasına olursa olsun bu korkunç çıban temizlenmelidir! 38 öncesi raporlarda bu ifade edilmiş, bölge kışlaya çevrilip, fiziki denetime alınsa da ruhlarda saklı olan özgürlük arayışı, Hak aşkı Xızır gayretini günümüze kadar korunmuştur. Zulmün her türlüsüne Xızır aşkı ile karşı koyup, kendi ziyaretlerine, ocaklarına, kutsal mekânlarına, pirlerine sığınarak direnen cevheri bugüne devriye ettiler. Bundan dolayıdır günümüzde Dersim yeniden “tam kuşatma” altındadır.
Terteleden sonra yeni okullar, Olgunlaştırma Enstitüleri, kışlalar inşa edilerek, katliamdan kurtulan çocuklara bu mekânlarda hafıza kaybı yaşatılmaktaydı. Her Dersimli çocuk epistemolojik olarak hafıza kaybına uğruyordu. Dersim’de yaşatılan asimilasyon tunçtan yapılmış el kadar ağırdır.
Son dönemlerde Dersim’de devlet-tarikat-cemaat örgütlenmesi toplumu tam kuşatma altına almaktadır. Dersim’de yaşanan tam bir “Sel Hareketi”dir. Kürt Rêya Hakk Alevî inancına ait ne varsa sürüp süpürmek, yok etmek, mecrasını değiştirmek, boğmak, sele vermek, ruhsuz, cansız, bedensiz bırakmaya çalışmaktır.
Türk İslam anlayışını esas alan Alevî, Bektaşi, Şiî ve sözde yardım dernekleri yeniden kışla görevi görmekteler. Her tarikat, dernek ya da sivil organizasyon Yeniçeri Ocağı’nın işlevini görmektedir. Daha önceleri Hace Bektaş’ı Veli dergâhındakı rızalığı esas alan anlayış yerine Balım Sultan’ı kayyum atayan anlayış Dersim’de yeniden tezahür etmektedir. Kışla kültürünün tedrisatında geçmiş yol düşkünü Hınzır Paşalar ile el ele vererek Dersim yeniden kuşatılıyor. Rêya Hakk Alevî inancının her ocağı “Yeniçeri Ocağı” hâline getirilmeye çalışılıyor. İçten gelen Hınzır Paşalar bu ocaklarda görev almasalar nasıl yaşam alanı bulacaklar? İsminin başında Alevî, Bektaşi veya benzer kavramlar bulunan kuruluşlar birer misyoner gibi faaliyet yürütmektedirler. Birçok yol düşkünü Dersimli bu kurumlarda mankurtlaşmakta, hafıza kaybı yaşamakta ve misyoner gibi görev almaktadır.
Dersim’de kışla kültürü ve Tam kuşatma çalışmaları elbetteki yeni değildir. Farklı zamanlarda, farklı aktörlerle kuşatma devam edildi. Millet-i Hakime anlayışı Osmanlılardan günümüze yeniden formüle ediliyor. Günümüzde Cumhuriyet Modernitesi Türk İslam anlayışı kimliğini politik tahakküm aracı haline getirerek Dersim’de tarihsiz, kimliksiz, belleksiz bir toplum yaratmaya çalışıyor.
Dersim’e yönelik kuşatma hareketine karşı, pirlerin, taliplerin, ocak evlatlarının, solcuların, komünistlerin, yazarların, şairlerin, ozanların, insanlık adına söz söyleyenlerin, birbirlerine heval, kirva, musahip diye hitap edenlerin, yıllardır irademizi temsil eden seçilmişlerin hepsinin ama hepsinin rolü vardır? 80 darbesinden sonra cemaat örgütlenmesi en kolay şekilde Dersim’de mekân buldu. Dört binden fazla Dersimli çocuk devşirilerek Kuran kurslarına gönderildi, buralarda hafıza kaybı yaşatıldı, mankurtlaşan bu kuşak an itibarıyla cemevlerinde, derneklerde, üniversitelerde, görev başındalar. Bu projenin başında değme Atatürkçü, Kemalist olduğunu söyleyen, lâik çağdaş uygarlığı savunan asker kökenli vali olan Kenan Güven bulunuyordu.
Dersim’de Kürt Rêya Hakk Alevî inancı ebedi olarak meftun edilmek isteniyor. Çünkü hakikat buradan görünür olacaktır.