Dersim’de kayıp olan Gülistan Doku ve 15 çocuğa yönelik cinsel istismara karşı düzenlenen eylemde konuşan HDP’li Önlü, güvenlik kameralarını işaret ederek “O kadar, tecavüz, kadın katliamları yaşanırken neredeydiniz?” dedi
Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri, “Yozlaştırmaya geçit vermeyeceğiz. Kentimize, çocuklarımıza, geleceğimize, sahip çıkıyoruz” sloganıyla günlerdir kayıp olan üniversite öğrencisi Gülistan Doku ve Pertek’te 15 çocuğun tecavüze uğramasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Seyit Rıza Meydanı’nda yapılan açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Alican Önlü ve Mehmet Rüştü Tiryaki ile Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri’nin temsilcileri katıldı. “Jin jiyan azadî”, “Dersim uyuma Gülistan’a sahip çık” sloganlarının atıldığı protesto eyleminde konuşan HDP İl Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, Ovacık, Pertek ve Hozat ilçelerinde birbiri ardına çocuk istismarı vakalarının açığa çıktığını hatırlatarak, Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’dan ise günlerdir haber alınamadığını belirtti.
‘Sesimizin yasaklarla bastırılmasını kabul etmiyoruz’
Kadın, kız ve erkek çocuklarına yönelik özellikle cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların bu derecede artmış olmasının tesadüf olmadığını dile getiren Yeşil, “Tacize tecavüze istismara ve tehditlere karşı yetkili kurumlar üzerine düşeni yapmalıdır. Özellikle kamu görevleri ile ilgili taciz, istismar ve benzeri iddialarda şikayette bakılmaksızın gerekli soruşturmalar yapılmalıdır. Taciz, tecavüz ve istismar olaylarında caydırıcı cezai işlemler uygulanmalı, cezai indirimlere gidilmemelidir. Çocuk istismarcıların affı anlamına gelen yasa tasarısından vazgeçilmelidir. İlimizde çokça taciz, istismar kayıp haberlerinin art arda geldiği bu günlerde, halkımızın istismarcılara, tacizcilere, tecavüzcülere karşı yükselttiği bu sesin yasaklarla bastırılmasını kabul etmiyoruz” dedi.
‘Çocuklara tecavüz edilirken neredeydiniz?’
HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü ise, gençlerin, kadınların ve halkın yürüttüğü mücadelenin bir onur mücadelesi olduğunu vurguladı. Bunun karşısında bir onursuzluk tavrı da olduğunu dile getiren Önlü, bu onur mücadelesine birinci derecede sorumluluk sahibi olan mülkü amirleri ve emniyet güçlerinin olduğunu ifade etti. Polis kameralarına işaret eden Önlü, “Burada o kadar onursuzluk, tecavüz, kadın katliamları yaşanırken, bu kadar kamera neredeydi? İnsan biraz utanır. Bu kente çocuklara tecavüz edilirken, güvenlik güçlerinin kamerası, tecavüzcülerin haklarında istihbarat toplayamadı mı? Engelleyemedi mi? Vali de artık vali değil. AKP-MHP iktidarının bu ildeki il başkanıdır. Artık mülki amirlik sıfatını kaybetmiştir. Faşist iktidarın buradaki siyaset yürütenidir. Bu kentin huzurunu bozma diyor. Kendi sorumluluğu altında kadınlar katledilirken, çocuklara tecavüz edilirken huzurluydu. Ne zaman ki öğrenciler, kadınlar ve halk bu onursuzluğa karşı bir onur mücadelesi verdiğinde, bu kentin huzuru bozuluyormuş. Senin sorumluluğun altında bu kentin dokusu bozuluyor. Bu halk kin duymayacak mı?” dedi.
‘Vali etkinliği yasaklayacağına bir an önce istifa etmeli’
Bir algı yaratılmaya çalışıldığını dile getiren Önlü, “Vali bu etkinliği yasaklayacağına bir an önce istifa etmeli ve bu kenti de terk etmelidir. Çok kullandığı bir söz var. Türkiye’de en huzurlu kent Dersimmiş. Çocuklara tecavüz ediliyor. Kent garnizon kentine çevrilmiş. Geçmişte Elâzığ-Dersim kara yoluna Elazığ, Tunceli yolu deniyordu. Dikkat edin isim değiştirildi. Türkiye’nin en güvenlikli yolu diye geçiyor. Üniversite ve kent arasında askeri bölge olan, her adımın izlendiği ve güvenlik yolu dediğiniz yer günlerdir barajda araştırma yapılıyor. Söylediğiniz bu kent güvenlikli kenttir. Ya bu yalan ya da orada göstermelik aramanız yalandır. Türkiye’nin en güvenli kenti Tunceli ama bir şeyi daha bize aşılamaya çalışıyorlar. Ama bu ülkede en mutsuz kent Dersimmiş. Neden? Eğer kimliğini, onurunu, dilini, inancını ret edip faşist iktidara biat edersen, bu Tunceli’nin huzurudur. Ama nasıl ki günlerdir kadınların, öğrencilerin, halkımızın onur mücadelesi de Dersim kimliğidir” şeklinde konuştu.
‘Kameralarınızı bize değil kendinize tutun’
AKP yöneticilerinin Siirt’te polis ve uzmanların yüzlerce tecavüz ettiği kızlara yönelik sarf ettiği sözleri hatırlatan Önlü, şöyle devam etti: “Dağa çıkacağına, siyaset yapacağına fuhuş yapmaları en hayırlı iştir. İşte bu zihniyet tecavüzcü, kadın düşmanı zihniyettir. Bütün kenti kamera altında tutmanın, sorumluluğunuz altında çocuklara tecavüz edilmiştir. Kameralarınızı bizlere değil kendinize tutmalısınız. Bu saatten sonra kentte AKP’ye hizmet edenler, çocukların tecavüzünde pay sahibidir. Bütün devrimci, demokrat, yurtsever, kadın, gençlik, emek güçleriyle ortak bir mücadeleyle ancak bu onursuz yaşamı bize dayatan iktidardan kurtulabiliriz. Bu onur mücadelesi Kürdistan’ın her yerine yayılmalıdır” şeklinde konuştu.
Adana: Gülistan nerede?
Adana Kadın Platformu da Dersim’de kaybolan Gülistan Doku’ya ilişkin Heykelli Park’ta açıklama yaptı. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada, “Gülistan Doku nerede?” diye haykırıldı. Platform adına konuşan Avukat Zelal Demiray, AKP’nin iktidarı döneminde kadına yönelik tacizin, tecavüzün, cinayetin, ayrımcılığın ve şiddetin artığına dikkati çekti. Demiray, Doku’nun akıbetinin bir an evvel ortaya çıkarılmasını istedi. Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri’nin Doku için yapmak istediği mitingin valilikçe yasaklanmasına tepki gösteren Demiray, “Bu yasakçı zihniyete karşı ‘Gülistan nerede’ demeye ve olayın takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.
Mersin: Dersim susturuluyor
Mersin Kadın Platformu, Dersim’de kaybolan Gülistan Doku’ya ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Platform adına açıklama yapan Derya Narlı, “Dersim gibi küçük bir yerde, emniyet ve istihbarat birimlerinin çok iyi bildiği ve iğne kaybolsa bulunabilecek bir kentte, Gülistan neden bulunamıyor” diye sordu. Valiliğin uyguladığı yasaklarla kentin susturulmaya çalıştırıldığını belirten Narlı, Doku’nun kaybolmasında kilit rol oynayan ve kaybolmadan önce en son kendisiyle konuşan Zaynal Aborak adlı kişinin üvey babasının polis olmasından kaynaklı adeta korunarak il dışına çıkarılmasının kafa karıştırıcı olduğunu söyledi. Kadınlara ve çocuklara yönelik artan şiddetin, tacizin ve tecavüzün bir devlet ve iktidar politikası olduğunu vurgulayan Narlı, Doku’nun bulunması için sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti.