Alevilerin kutsal saydığı Munzur Gözeleri’nin turizme açılacağı vali tarafından açıklandı. Valiliğin ve kalkınma ajansının desteğiyle doğal yaşam tehdit altında
Dersim’in Ovacık ilçesinde yer alan ve yöre halkı tarafından kutsal sayılan Munzur Gözeleri’nin “turizme kazandırılması” için hazırlanan projenin Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca onaylandığı Tunceli Valisi Tuncay Sonel tarafından açıkladı. Kalkınma ajansınının da desteklediği etkinliklerle nadir ekosisteme sahip ve bu nedenle büyük bir bölümü sit alanı olan Dersim coğrafyası, rafting vb. birçok etkinliklerle sermaye yararını içerecek biçimde yeniden dizayn edilerek bölge adeta işgale hazırlanıyor.
Proje onaylandı
Tuncay Sonel, kentin Ovacık ilçesinde sit alanında yer alan Munzur Gözeleri’nin turizme kazandırılması için hazırlanan projenin onaylandığını ve çalışmaların başladığını belirterek, “Ovacık Gözeleri’nde 8 milyon lira civarındaki bir projeye başlanacak. Orada ahşap ağırlıkta, doğaya, yöreye uygun bir proje gerçekleşmiş olacak. Bunun da müjdesini vermiş olalım. Hem Ovacık ilçemize hem Tuncelimize hem de memleketimize hayırlı olsun” dedi.
Maliyet 8 milyon lira!
Vali Sonel, “Ovacık’taki gözeler şu an itibariyle görüntü kirliliği arz ediyor, Munzur’a ve Tunceli’ye yakışmıyor. Bu konuda Fırat Kalkınma Ajansımız ile çok güzel proje yaptık. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğümüz, Fırat Kalkınma Ajansımız, Munzur’un ruhuna, suyuna, doğasına uygun proje hazırladı. Akdeniz ve Hacettepe üniversitelerimizden hocalarımız destek çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın da destekleriyle yine Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ndan projemiz onaylandı” diye belirtti
Dersimliler projeye karşı
Doğal yapısı gereği korunması gereken nadir alanlardan biri olan ve Alevilerin kutsal mekan saydığı Munzur Gözeleri daha önce de cemevi projesiyle gündeme gelmişti. Ancak Dersim’deki STÖ’ler siyasi parti ve halk herhangi bir projenin yapılmaması ve bir çivi dahi çakılmaması yönünde ciddi tepki göstermişti. Ancak tüm tepkilere karşın kalkınma ajansının hedefleri doğrultusunda sermaye etkinliklerine açılmak istenen Dersim coğrafyasını korumak amacıyla halkın tepkisinin artacağı belirtiliyor.
Koruma kurullarının görevi ne?
Munzur Gözeleri’nde kalkınma jansınca hazırlanan projeyi onaylayan koruma kurulları doğayı değil sermaye çıkarlarını korumaya dönük olarak çalışmaya başlamıştır. “Tabiat Varlıklarını ve Biyo çeşitliliği Koruma Yasası” olarak bilinen ve yıllar önce gündeme geldikten sonra yoğun tepkiler sonucu yasa tasarısı Meclis gündemine gelememişti. Tasarı açık bir biçimde tüm koruma alanlarının ve endemik bitki türlerinin tamamını sermaye insafına terk ederek yeni birikim yolu açmak amacı taşıdığı yasanın birçok maddesinde açıkça yer alıyordu. Yasanın en önemli özelliği “Doğal sit alanlarının, milli parkların” yani tüm doğal koruma alanlarının tamamının statülerinin ortadan kaldırarak yeni statü verilmesini içeriyordu. Amaçlanan şey, koruma bölgelerinin yeniden değerlendirilmesi ile birlikte sit alanlarında önceden belirledikleri ve sermaye adına iç etmek istedikleri bölgelerin koruma statü derecelerin düşürülmesi ya da kaldırılmasıydı. Yasa geçmedi ancak koruma kurullarının fiili olarak işlevi değiştirildi. Çevre Bakanlığı’na bağlanan koruma kurullarında karar alma çoğunluğunun bakanlığın atamalarıyla gerçekleşmesi sağlandı. Yine iktidarın torba yasalara eklediği maddelerle koruma alanlalrının statülerinin yeniden ele alınması sağlandı. Bugün koruma kurulları iktidarın emrinde ve sermaye yararına dönük olarak çalışmaktadır.
Kalkınma ajanslar
ı 2006’dan bu yana Türkiye’deki tüm bölgeler hatta bu bölgelerde ayak basılmamış yayla ve mezralara kadar, insan yaşamı ve doğal yaşamın her noktası, kapitalist üretim ilişkilerinin içine çekilmesindeki en önemli araç ‘Kalkınma Ajansları’dır. Kapitalizm ortaya çıktığından ve birikim sürecini emperyalizmle taçlandırdığından bu yana dillerden düşmeyen tek şey kalkınma vurgusudur. Türkiye’de 2006 yılında Avrupa Birliği’ne katılım müzakereleri çerçevesinde kurulmuş olan “Kalkınma Ajansları”, sermaye birikim yolunu hızla açan bir rol üstlenmektedir. Bölgesel ihtiyaçlar ve bölgelerin özelliklerine göre planlamalar yapan ajanslar, sermayenin bölgeler üzerindeki muradı neyse onu alıp bu murada uygun yine insan emeğinden ve doğadan elde etikleri biriklerle teşvikler ve hibeler düzenlemektedirler. Sermayenin insanların ve doğanın kanını son damlasına kadar emebilmesinin zeminini yaratmak kalkınma ajanslarının temel işlevidir ve Dersim’de son dönem atılan adımların tamamı bu işleve hizmet etmektedir
EKOLOJİ SERVİ