Munzur Üniversitesi’nde yaşanan sorunları kamuoyuna açıklayan Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Rektör Ubeyde İpek’in görevden alınmasını istedi
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Munzur Üniversitesi Rektörü Ubeyde İpek’in faaliyetlerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Ubeyde İpek’in Dersim’in tarih, doğa ve inancına karşı asimilasyoncu politikalar sürdürdüğü dikkat çekilerek, görevinden alınması çağrısı yapıldı. Munzur Üniversitesi’nin bilim mekânı ve sembolü olması gerektiği belirtilen açıklamada, “Ancak ne yazık ki üniversite, toplumun beklentilerine, kentin tarihi, kültürel ve sosyal yapısına karşı âdete politik bir odak haline gelmiştir” denildi.
YAŞANAN SORUNLAR
Açıklamanın devamında ise, Ubeyde İpek tarafından yönetilen Munzur Üniversitesi’nde yaşanan sorunlar şöyle sıralandı:
“* Üniversite ilk kurulduğunda, Dersimlilerin büyük beklentileri vardı. Fakat sonradan adı Munzur Üniversitesi olarak değiştirilen bilim-eğitim kurumu, kenti her alanda geliştirmek yerine, nitelik itibariyle kentin gerisine düşmüş ve dinamiklerinin gelişmesinin önünde engel olmaya başlamıştır. Evrensel bir kavram olan üniversite fikriyatının içeriği boşaltılarak politik, ekonomik, sosyal açılardan kadrolaşmaya kurban edilmiş, cemaat mensuplarına, iktidar partisiyle irtibatlı Elâzığ menşeili ilişki ağlarına rektör eliyle teslim edilmiştir.
* Dersim’de işsizlik had safhada iken, Munzur Üniversitesi’nin bütün kapıları Dersimli gençlere kapalıdır. Dersimli gençlere ve kadınlara layık görülen kadrolar ise temizlik işleri gibi düşük statülü güvencesiz işlerdir. Durmuş Boztuğ (eski rektör) döneminde az da olsa bir denge gözetilerek kadroya alınanlar dışında, Dersim kökenli akademisyenler neredeyse yok denecek kadar azdır.
* Munzur Üniversitesi adeta rektör ve çevresinin iş ve işçi bulma kurumu gibi hareket etmektedir. Rektör İpek tarafından Üniversite’ye alınan akademisyenlerin büyük çoğunluğu Dersim’e yabancı, Elazığlı sağcı, milliyetçi ve dinci kimselerden oluşmaktadır. Rektör İpek, yandaşlarına/hemşirelerine kadroyu garantilemek için farklı birimlerde eş zamanlı kadro ilanları çıkarmakta, şoförüne, balıkçısına, Fırat Üniversitesi’nde tanıdığı akademisyenlerin yakınlarına sürekli kadro tahsisleri yapmaktadır.
* Dersimli veya demokrat akademisyenler arasında da ‘makbul’ akademisyen tipi yaratmakta, kafasına uymayanları da atanmaları gereken üst kadrolara atamamaktadır. Bu amaçla başta Barış İmzacısı akademisyenler olmak üzere imzacı olan olmayan pek çok akademisyen rektör ve yönetim eliyle hukuksuzca ihraç edilmişlerdir. Yıllardır Dr., Öğretim üyesi kadrosu bekleyen Dersimli ya da demokrat akademisyenler ise atanmayarak adeta cezalandırılmaktadırlar.
* Munzur Üniversitesi, Dersim halkıyla değil Ensar Vakfı ve diğer dinci vakıflarla iş birliği yapmaktadır. İncelendiğinde üniversite dekanları/müdürlerinin büyük çoğunluğunun Elazığ orijinli kurumlarla ilişkili olduğu pekâlâ görülebilir. Üniversitede 14 profesör varken, üst düzey görevler için sürekli olarak Fırat Üniversitesi’nden görevlendirme yapmaktadır. Sözgelimi, bir önceki rektör yardımcısı yine Fırat Üniversitesi’nden getirilmiş, süresi dolduğunda üniversitesine dönmüş olduğu halde hala Tunceli Ensar Vakfı’nın başkanlığını yürütmektedir.
* Munzur Üniversitesi gerek bina içleri gerekse dış mekanlar açık cezaevini andıracak biçimde kameralarla donatılmıştır. Bu da yetmiyormuş gibi her birimde istihbarat çalışması yürüten askeri personeller (uzman) yerleştirilmişlerdir. Üniversite çalışanlarının her adımı denetlenip gözetlenmektedir. Öyle ki rektör tarafından, çalışanların yatak odalarına kadar dinlenildiği algısı oluşturulmaktadır. Özellikle Dersimli ve demokrat akademisyenlere karşı büyük bir baskı ve yıldırma politikası uygulanarak yandaş akademisyen haline getirilmeye çalışılmaktadır.
* Munzur Üniversitesi, Dersim halkını karşısına almış geleneksel devlet politikalarının asimilasyon merkezine dönüştürülmüştür. Gerek etnik ve inanç kimliklerine yönelik, gerekse doğa ve inanç merkezlerine karşı sürdürülen yıkıcı çalışmalarda önemli bir rol üstlenmiş bulunmaktadır. Sözgelimi Munzur Gözeleri projesi başkanlığını Rektör Ubeyde İpek’in yürüttüğü Fırat Kalkınma Ajansı tarafından yapılmaktadır. Yine Munzur Üniversitesi’nin ‘nadir toprak elementleri’ alanında ihtisaslaşması için büyük bir bütçe ve çaba harcanmış, bakanlıkların devrede olduğu bu ihtisaslaşma kabul ettirilmiştir. Bu da Munzur Üniversitesi’nin maden arama/çıkarma projelerinde de önemli misyon sahibi olduğunu/olacağını göstermektedir.
* Munzur Üniversitesi’nin bir başka özelliği de sürekli olarak taciz skandallarıyla gündeme gelmesidir. Tacize uğrayanların sesini duyurma ve hak arama çabaları engellenmiş ve taciz nedeniyle hakkında işlem yapılması gereken kişiler rektöre olan yakınlıkları nedeniyle korunmuşlardır. Bu durum hem üniversitenin hem de şehrin kimlik ve kültürüne zarar vermekte, farklı algılar oluşmasına ya da pekişmesine neden olmaktadır.”
DERSİM